Gündem

Mahkeme başkanından FETÖ sanığına 'yemin' çıkışı

FETÖ'den yargılanan 486 sanığın davasında, mahkeme başkanı, üzerine kayıtlı 13 telefon hattı bulunan sanığın, 'Hiç ByLock kullanmadım, yemin edebilirim' sözü üzerine 'Yeminle yürümüyor bu işler' diye çıkıştı.

Mahkeme başkanından FETÖ sanığına 'yemin' çıkışı
05-12-2017 23:37

KONYA

Konya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 179'u tutuklu 486 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesince Büyükşehir Belediyesi tarafından özel hazırlanan merkez Meram ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet Spor Salonu'nda görülen "çatı" davası duruşmasına sanıklar, yakınları ile avukatları katıldı.

Tutuksuz sanıkların savunmalarının alındığı duruşmada, sanıklardan Hasan Y. hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Üzerine kayıtlı 2 telefon hattında örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock" kullanıldığının sorulması üzerine Hasan Y. "Onları ben kullanmadım. Kızım yükledi ve kullandı." dedi.

Mahkeme Başkanının üzerine kayıtlı 13 hat olduğunun tespit edildiğine ilişkin sorusu üzerine Hasan Y. "Doğru olabilir. Evde 5 tane aile bireyim var. Onların kullandığı hatları da ben almıştım. Kendi numaralarımı da dönem dönem değiştirdiğim, kapattığım oldu. Şu anda üzerime kayıtlı sadece 2 hat bulunmakta. Bunların birini ben kullanıyorum, diğerini eşim, ByLock kullanıldığı tespit edilen iki hattı da kızım kullandı. Ben hiç ByLock kullanmadım. Yemin edebilirim." yanıtını verdi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı sanığa, "Yeminle yürümüyor bu işler." diye çıkıştı.

Tutuksuz sanıklardan Asım T. de hakkındaki suçlamaları reddetti.

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak 19 yıldır öğretmenlik yaptığını anlatan Asım T, 2014'te örgüt elebaşının Bank Asya'yı kurtarma talimatı verdiği sırada bankadaki hesap hareketliliğine ilişkin, "Başkanlığını yaptığım bir spor kulübünün oyuncularına vadettiğim şampiyonluk primini bu hesaba yatırdım. Örgüt liderinin talimatıyla ilişkisi yoktur. O benim şahsi paramdı." diye savunma yaptı.

Mahkeme başkanı da bunun üzerine sanık Asım T'ye "O dönem örgüt lideri Fetullah Gülen'in 'Sağlı-sollu primlerinizi toplayın, bu bankaya yatırın.' dediği dönem değil miydi?" diye sordu.

Asım T, "Bu parayı örgüt liderinin talimatıyla bankaya yardım etmek için yatırmış değilim. Örgüt liderini tanımam, etmem." diye cevap verdi.

"Kendi, özgür iradenle yardım yapamıyor muydun?"

Tutuksuz sanıklardan Halil Z. ise lise döneminde örgüte ait bir dershaneye gittiğini belirtti.

Daha sonra 1990-1996 yılları arasında İstanbul Üniversitesinde eğitim gördüğünü anlatan Halil Z, mezun olunca örgüte ait bir dershanede çalışmaya başladığını söyledi.

Halil Z, 2012'ye kadar örgüte ait farklı dershanelerde öğretmenlik yaptığını belirterek, "Daha sonra Ankara'ya gittim ve orada üniversiteye hazırlık kitaplarının hazırlanmasında görev aldım. İleride örgüte dönüşebileceğini fark etmeyerek bu yapıya ait kurumlarda öğretmen olarak çalıştım için pişmanım." diye konuştu.

Mahkeme başkanının "1996-2016... 20 yıl bu işin içindesin. Bunu sadece, 'Öğretmenlik yaptım, etliye-sütlüye karışmadım.' diye açıklayamazsın." demesi üzerine sanık, "Bütün kurumlarda öğrenci ve velilere eğitim semineri vermekle görevliydim. Sadece öğretmenlik yaptım. Bu seminerlerde Gülen'in ismini ağzıma almadım. Tamamı eğitime yönelik seminerlerdi." yanıtını verdi.

Halil Z'nin, "Öğretmenlik yaparken maaşımdan yaklaşık 100-125 lira gibi bir miktar kesiliyordu. Bunun yoksul öğrencilere burs olduğunu söylüyorlardı. Ben de buna ses çıkarmıyordum" demesi üzerine mahkeme başkanı sanığa, "O yaşına gelmiş, öğretmen olmuşsun. Kendi özgür iradenle yardım yapamıyor muydun?" dedi.

Tutuksuz sanıklardan Ali Ş. de 2008'de örgüte ait bir dershanede kayıt memuru olarak işe başladığını söyledi.

2013'e kadar burada çalıştığını belirten Ali Ş. "Yüzde 57 engelli raporum olduğu için, İŞKUR vasıtasıyla Mevlana Üniversitesinde dekan sekreteri olarak işe yerleştirildim. Zor şartlarda çalışıyor daha çok 'ayak işleri' diye tabir edilen işleri yapıyordum." ifadesini kullandı.

Ali Ş. üniversitenin kapatılma döneminde kendisine, örgüte ait sendikaya üye olmaları halinde işten çıkışlarının verilmeyeceğinin söylendiğini, bu nedenle örgüte ait sendikaya üye olduğunu ileri sürdü.

Dershanede çalıştığı dönemde zaman zaman sohbetlere katıldığını anlatan Ali Ş. "Sadece dinleyici olarak bu sohbetlerde yer aldım. Burada zaman zaman okumamız için bize Fetullah Gülen kitapları verilirdi." diye konuştu.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER