DÜZCE - Ömer Ürer
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ataoğlu, karne hediyesi olarak alınacak maddi ödüllerin sonunun olmadığını belirterek, "Elbette ki çocuklar hiçbir şeyden mahrum bırakılmamalı ama ödüllerin de sonu yok. En büyük ödül, anne-babanın sevgisi ve iyi model olabilmektir." dedi.
Prof. Dr. Ataoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karnenin yıl boyunca ekilen bir meyvenin tohumları gibi olduğunu söyledi.
Anne ve babanın, çocuklarının geleceğini kendilerinin hazırladığını anlatan Ataoğlu, "Çocukların karnesi bugün ortaya çıkmadı. Bir yıl süresince, anne-babanın tutumu, çocukları ile ilişkileri, çocukların bugünkü karnelerini ortaya çıkardı. Bu hiç kimse için sürpriz değil. Olan oldu, iyi veya kötü. Bunlar değiştirilebilir ve düzeltilebilir şeylerdir." diye konuştu.
"Anne-baba rol model olmalı"Çocukları karneyle değerlendirmenin doğru olmadığını vurgulayan Ataoğlu, anne ve babanın çocuklarının çalışma alışkanlığını kazanması için rol model olması gerektiğini, bunun çocuklara hayatları boyunca başarıyı kazandıracağını hem de anne ve babanın yükünü azaltacağını belirtti.
Ataoğlu, anne ve babanın çocuktan başarılı olmasını istediğini ama kendisinin de model olması gerektiğini vurgulayarak, "En iyi öğretmen, model olmaktır. En iyi öğretiş, model ortaya koyabilmektir. Çocuklar ve gençler, büyüklerinin davranışlarını ve düşüncelerini model alır." ifadelerini kullandı.
"Çocuklarımıza sevgi vermeliyiz"Çocukların değerli olduğunu hissetmeleri gerektiğine değinen Ataoğlu, şöyle konuştu:
"Çocuklara en büyük ödül, anne-babaların, onlara iyi insan modelini sunmasıdır. Bundan daha büyük mutluluk ve ödül olamaz. Karne hediyesi olarak alınacak maddi ödüllerin sonu yok. Elbette ki çocuklar hiçbir şeyden mahrum bırakılmamalı ama ödüllerin de sonu yok. En büyük ödül, anne-babanın sevgisi ve iyi model olabilmektir. İyi ve çalışkan insan olma, zamanını üretime harcama gibi alışkanlıkları kazandırdığımız zaman onlara en büyük ödülü, en büyük mükafatı vermiş oluruz."
"Çocukları cezalandırmanın bir faydası yok"Bozuk karne nedeniyle çocukları cezalandırmanın bir anlamı olmadığını işaret eden Ataoğlu, yapılan eğitim çalışmalarında cezalandırılan çocukların gelecekle ilgili kazanım sağlayamaması gibi olumsuzluklara yol açtığını, çocukların sadece cezadan kurtulmak ve cezayı hafifletme konusunda düşünceye odaklandığını aktardı.
"Hayat, çalışmayı ve eğlenceyi disiplin içerisinde yapmaktır." diyen Ataoğlu, yaz tatilinde çocukların disiplinin çok dışına çıkmaması için çaba göstermek gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Ataoğlu, "Çalışma alışkanlığı içerisinde eğlenebilmek çok önemli. Bu yaz tatili dönemini boşa geçirmemek lazım. Çocuklara, ileride keyifle yapabilecekleri yeni uğraş alanları, yeni beceri ve ilgi alanları kazandırmamız gerekir. Onların kişilik ve becerilerine yenilerini kazandırmak lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com