Genel

Macron'un 'hata' diyerek önemsizleştirmeye çalıştığı Fransa'nın sömürgeciliği katliamlarla dolu

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "sömürgeciliğin büyük bir hata olduğu" yönündeki ifadesi, Fransa'nın sömürgeci geçmişini tekrar gündeme getirdi.

Macron'un 'hata' diyerek önemsizleştirmeye çalıştığı Fransa'nın sömürgeciliği katliamlarla dolu
23-12-2019 14:17

PARÄ°S (AA) - Fransa CumhurbaÅŸkanı Emmanuel Macron, bir yandan ülkesinin asırları aÅŸan sömürgeciliÄŸinde 2 milyondan fazla Afrikalının öldüÄŸü katliamları "büyük bir hata" olarak sunmaya çalışırken diÄŸer yandan da Afrika üzerindeki hakimiyetini devam ettirmek için yeni oyunlara baÅŸvuruyor.

Macron, önceki gün FildiÅŸi Sahili'ne ziyaretinde mevkidaşı Alassane Ouattara ile düzenlediÄŸi ortak basın toplantısında, "Fransa'nın kıtadaki varlığı üstünlük taslayan sömürgeci güç ÅŸeklinde algılanıyor. Sömürgecilik, Fransa Cumhuriyeti'nin büyük ve ciddi bir hatasıydı." ifadesini kullandı.

Ancak Macron, bu konuÅŸmasında Fransa'nın kanlı tarihi için özür dilemediÄŸi gibi, kıtanın ekonomisi ve kaynakları üzerindeki elini çekeceÄŸine dair bir iÅŸaret de vermedi. Aksine, "hata" diyerek katliamlarla dolu olan sömürgeciliÄŸi önemsizleÅŸtirmeye çalışan Macron’un sömürgeci uygulamalar yoluyla Afrika kıtasındaki hakimiyetini devam ettirmek istediÄŸi biliniyor.

Fransa, çok sayıda Afrika ülkesindeki askeri varlığı sayesinde uranyum, demir ve petrol gibi kaynakları kendi çıkar ve menfaatleri için kullanmakla suçlanıyor.

Paris, Batı Afrika Ekonomik ve Parasal BirliÄŸi (UEMOA) üyesi 8 ülkenin, 2020'den itibaren sömürge döneminden kalma 74 yıllık CFA frangını yürürlükten kaldırarak ortak para birimi "eko"ya geçecek olmasına karşı da hazırlıklarını yapıyor.

Yeni sistemde Fransa'nın Batı Afrika Merkez Bankası (BCEAO), bankacılık komisyonu ve para politikası konseyinde bulunan temsilcilerini çekmesini ve Afrika ülkelerinin döviz rezervlerinin yüzde 50'sinin Fransa Merkez Bankasında tutulması uygulamasına son verilmesi öngörülüyor.

Ancak Fransa, kriz durumunda garantör ülke olacak. Ekoyu kullanan ülkeler, ithalatlarını ödeyemeyecek bir duruma düÅŸerse Fransa bu ödemeleri yapacak, bunun karşılığında da para politikası konseyine dönmeye hak kazanacak.

Bu da bu yeni para biriminin söz konusu Afrika ülkeleri tarafından bağımsız ÅŸekilde yönetilemeyeceÄŸini gösteriyor. Nitekim Afrikalı ekonomistler, CFA frangının yerine yeni para birimine geçilmesini, Fransa'nın eski sömürgelerindeki para politikalarına hakimiyetini sürdürme amaçlı bir manevra olarak yorumluyor.

Fransa'nın Afrika politikası hakkında çalışmalar yapan Survie isimli derneÄŸin EÅŸ BaÅŸkanı Pauline Tetillon, yaptığı açıklamada, Batı Afrika'da 2020'den itibaren CFA frangı yerine yeni para birimi "eko" kullanılacak olsa da Fransa'nın bu yeni para biriminde hakimiyetini kurmaya devam edeceÄŸini vurguladı.

DerneÄŸin EÅŸ BaÅŸkanı Patrice Garesio da "Bu reform Fransa CumhurbaÅŸkanı ve FildiÅŸi Sahili CumhurbaÅŸkanı Alassane Ouattara tarafından açıklandı. Ouattara 2011 yılında Fransız ordusunun müdahalesi sayesinde iktidara geldi. Düne kadar CFA frangını savunan iki lider, bu reformu gerçekleÅŸtirecek meÅŸru kiÅŸiler deÄŸil. Bu reform bölgedeki ülkelerle istiÅŸare edilmeden yapıldı." dedi.

Macron'un "hata" dediÄŸi Afrika'daki kara tarihi

Fransa'nın Afrika’daki geçmiÅŸi, bir "hata" olmanın çok ötesinde. Paris, 1524'te baÅŸlattığı sömürgecilik faaliyetleriyle Afrika'nın batısında ve kuzeyinde 20'den fazla ülkede hakimiyet kurdu. Afrika'nın yüzde 35'i, 300 yıl boyunca Fransa'nın kontrolünde kaldı.

Senegal, FildiÅŸi Sahili ve Benin gibi ülkeler o yıllarda Fransa'nın köle ticaret merkezleri olarak kullanıldı ve bölgedeki tüm kaynaklar sömürüldü.

Öte yandan, Fransa'nın dünya savaÅŸlarında bağımsızlık vaadiyle kendi saflarında savaÅŸtırdığı ülke halklarının baÅŸlattığı ayaklanmalar da ÅŸiddetle bastırıldı. Bölgede 5 asır süren sömürge dönemi ve bağımsızlık savaÅŸları 2 milyondan fazla Afrikalının hayatına mal oldu.

Ä°kinci Dünya Savaşı bitmeden kısa zaman önce bağımsızlık vaadiyle Fransa saflarında savaÅŸan Cezayirlilerin baÅŸlattığı gösterilerde binlerce Cezayirli, Fransız askerleri tarafından öldürüldü. Tarihe "8 Mayıs 1945 Setif ve Guelma" katliamı olarak geçen olaylardan Cezayir'in bağımsızlığını kazandığı 1962'ye kadar ÅŸiddet olayları sistematik ÅŸekilde devam etti.

Cezayir Bağımsızlık Savaşı'nda yaklaşık 1,5 milyon kiÅŸi Fransızlar yüzünden hayatını kaybetti.

Fransa'nın, 1830'dan beri Cezayir toplumunu kültürel anlamda da bir soykırımla baÅŸ baÅŸa bıraktığı biliniyor. Cezayir'in kendi mahalli kimliÄŸinin dışında 300 yıllık Osmanlı tarihinin de büyük ölçüde ortadan kaldırılmasına neden olan Fransa, ülkede birçok kültürel ve dini eseri kendi tasarrufunda istediÄŸi gibi dönüÅŸtürdü.

Paris yönetimi, bugüne kadar sömürgeci politikaları nedeniyle devlet olarak Cezayir'den resmen özür dilemezken, Cezayir Mücahitler Bakanlığı, sömürge yılları ve sonrası dönemle ilgili 4 dosyanın iki ülke arasında hala beklemede olduÄŸunu belirtiyor. Fransa, yüzlerce belge ve eser içeren Cezayir arÅŸivini ise ülkeye geri göndermeyi kabul etmiyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER