LYS Türkiye birincisi İbrahim Ethem Hamamcı ve Türkiye ikincisi Ömer Faruk Sevim, tercihlerini Tıp Fakültesi okumaktan yana yaptı. Üniversiteye başlamanın heyecanını yaşayan öğrenciler, öğrenim hayatlarına devam edecekleri İstanbul Medipol Üniversitesi'nde düzenlenen basın toplantısına katıldı. Toplantı sonunda İHA muhabirine konuşan başarılı öğrenciler, sınava girecek öğrenciler için tavsiyelerde bulundu. Bireysel çalışmaktan çok arkadaşlarla grup halinde çalışmanın faydalı olduğunu belirten LYS Türkiye birincisi İbrahim Ethem Hamamcı, “Sınava çok fazla çalıştığımı söyleyemem ama gerekli miktarda çalıştığımı söyleyebilirim. Herkesin sınava çalışırken belirli bir çalışma düzeninin olmasını kesinlikle tavsiye ediyorum. Bu çalışmayı tek başınıza yaparsanız gerekli motivasyonu bulamayabilirsiniz. Arkadaşlarınızla birlikte çalışmayı deneyin. Ben arkadaşlarımla birlikte çalıştım. Çok fazla soru çözdüğümü söyleyemem ama çok fazla konu çalıştığımı söyleyebilirim. Genel olarak soru çözmekten çok okuyun arkadaşlar. Artık sınav sistemi de bu yönde ilerliyor. Artık sorular genel olarak sayısal değil de sözel üzerinden gidiyor. Bu yüzden Milli Eğitim Bakanlığımızın vermiş olduğu ders kitaplarına çok iyi hazırlanın” dedi.
“Sıkıntılarınızı arkadaşlarınızla ve ailenizle paylaşın”
Ders çalışırken stres olmanın ve sıkıntı yaşamanın çok normal olduğunu dile getiren LYS Türkiye birincisi Hamamcı, çözüm olarak konuşmayı ve sıkıntıların anlatılmasını önerdi. Hamamcı, “İnsan sınava çalışırken stres olabilir ama siz sıkıntılarınızı arkadaşlarınızla ve ailenizle paylaşın, onlarla bol bol konuşun. Sınava çalışırken hedeflerinizi belirleyin ve hangi üniversiteye, hangi fakülteye gideceğinizi haber verin. Ben öyle yapmadığım için birazcık zorlandım. Çünkü ben ülkemizde klasik tıp eğitimi almak istemiyordum. Klasik bir doktor olmak istemiyordum. Bu yüzden pek fazla araştırmadan mühendislik fakültesine girmeyi düşünüyordum. Ama yaklaşık 15 gün önce İstanbul'a gelip araştırmaya karar verdim. Ülkemizde de artık tıp eğitiminde araştırma olanaklarının ön plana çıktığını gördüm. Artık dünyaya ayak uydurmaya çalışıyoruz. Tıpta ulaştığımız ileri seviyeyi araştırma olanaklarında da yakalamaya çalışıyoruz. Ben de bu olanakları ve ülkemizde yapılan bu yatırımları gördüğüm için Tıp Fakültesi'ne girmeye karar verdim” şeklinde konuştu.
“Ben zekadan çok çalışmanın daha belirleyici olduğuna inanıyorum”
LYS Türkiye ikincisi Ömer Faruk Sevim ise, programlı çalışmanın öneminden söz etti. Rehberlik hocaları eşliğinde programlı çalışmanın önemini vurgulayan Sevim, “Herkesin durumu birbirinden farklı oluyor. Kendi vaktinizi, eksiklerinizi biliyorsunuz. Kendinize göre hocalarınızın rehberliğinde bir program çıkarmanızı tavsiye ederim. Ben zekadan çok çalışmanın daha belirleyici olduğuna inanıyorum. Benim de kendime göre çok eksiklerim vardı. Hocalarımla konuştuk ve bir program hazırladık. Ben sosyal olarak çok fazla bir şey yaptığımı söyleyemeyeceğim. Genelde çalışmaya odaklandım. Vaktim çoğunluğu çalışmakla geçti. Stres olduğunuz zamanlarda hocalarınızla paylaşabilirsiniz. Onlar size en uygun yolu göstereceklerdir” diye konuştu.
“Tercih yapmak sınava hazırlanmaktan daha zor”
Sınava hazırlanacak öğrencilerin önce hangi bölümü istediklerini belirleyerek bu yönde ders çalışmalarının daha sağlıklı olacağını söyleyen Sevim, sözlerine şöyle devam etti: “Size tavsiyem sınavdan önce hangi bölümü istediğinizi belirlemeniz ve ona göre çalışmanız. Tercih yapmak sınava hazırlanmaktan daha zor oluyor diyebilirim. Mühendislikleri düşünüyordum bende, matematik biyolojiyi düşündüm. İkisini de severek yapıyorum. Ben daha çok yeni şeyler öğrendiğim bir çalışma hayatı istiyorum. Bu yüzden mühendislik bana daha mantıklı geliyordu. Fakat daha sonra biraz daha araştırdığımda bilim insanı modeli tıpı gördüm. Bir hastalığın tedavisini her hastada uygulamaktansa hastalıklara çözüm üretmek istiyorum. Burada araştırmaya yönelik eğitim olduğunu gördüm. Bu yüzden tıp seçtim.”
dikGAZETE.com
