ANTALYA - SÜLEYMAN ELÇİN/MUSTAFA ÇİFTÇİ
Antalya, Muğla ve Burdur'daki ekolojik çiftliklere gelenler, tatillerini 5 yıldızlı oteller yerine bu çiftliklerde keçi güderek, tarlada çalışarak geçiriyor.
İş hayatı ve büyük şehirlerin getirdiği stresten sıkılanlar son yıllarda ekolojik çiftliklere ilgi gösteriyor. Doğa ile iç içe zaman geçirmek, bunu yaparken de hayvanlara bakmak, doğaya katkıda bulunmak isteyenler ekolojik çiftliklere yöneliyor. Doğal hayat meraklıları, tatillerini 5 yıldızlı otellerde geçirmek yerine Antalya, Muğla ve Burdur'un köylerindeki ekolojik çiftliklerde belli bir ücret ödeyerek ya da gönüllü olarak tatilini geçiriyor.
Güneşin doğmasıyla işe koyulan gönüllüler, kahvaltılarını yapmadan önce çiftliklerde hayvanların bakımını yapıyor. Keçi güden, tarlada çalışan gönüllüler çiftliklerdeki meyve ve sebzeleri toplayıp reçel ve yemek yapıyor. Keçi ve ineklerin sütünü sağıp peynir ve yoğurt yapmasını da öğrenen gönüllüler teknolojik cihazlardan uzak organik ürünler tüketiyor. Bu çiftliklerde kendi isteklerine bağlı olarak ortalama bir hafta kalan gönüllüler, tatilde "bir işe yaramanın" verdiği huzur ile büyük şehirlerdeki hayatlarına dönüyor.
Gönüllüler için özel bir görev dağılımlarının bulunmadığına dikkati çeken Sarıca, "Gönüller merkezimizde yaban hayvanlarının rehabilitasyon çalışmalarına, aromatik bitki üretimlerine, doğa okulu etkinliklerini ve aromatik bitkilerin ürüne dönüştürülmesi noktasında çalışıyor. Gelen gönüllüler sorumluluk sahibi insanlar. Burayı tatil olarak görmüyorlar. Bir şeye yaradıklarını hissediyorlar. Onlara burayı tatil gibi değil, doğaya katkı koymak, kendilerini geliştirmek anlamında görüyorlar." dedi.
Hayvanlarla iç içe olmanın mutluluğu
Merkeze gönüllü olarak gelen Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Genetik Bölümü öğrencisi Ali Can Avşar, merkezde 10 gündür kaldığını ve sabah ilk işinin hayvanlarla ilgilenmek olduğunu dile getirdi. Merkezdeki yaban hayvanlarının sularını yenilediklerini, yemeklerini verdiklerini, kaldıkları yerin temizliğini yaptıklarını anlatan Avşar, "Tarzım hiçbir zaman lüks bir tatil anlayışı olmadı. Burada köy işlerine bakıyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor." ifadelerini kullandı.
ODTÜ Matematik Bölümü öğrencisi Buse Uysaler ise doğayı sevdiğini ve farklı deneyimler yaşamak için merkeze geldiğini söyledi. Sabah kahvaltısı yapmadan merkezdeki hayvanları beslediklerini anlatan Uysaler, "Kartal, kerkenez, çakal, baykuş ve yaban domuzunu besliyoruz. Hayvanları seviyorum. Burayı tatil olarak görmüyoruz. Bir şeyler öğreniyoruz. Düşünmek için burada bol bol vaktimiz oluyor. Şehirde yapamayacağımız işleri yapıp deneyim kazanıyoruz. Zaman burada çok yavaş geçiyor. İnsanlardan, binalardan uzaklaşmak insana huzur veriyor." diye konuştu.
Kırım'dan Burdur'a gelen Victoria Klasina da merkezde kendini özgür hissettiğini kaydetti. Temiz bir havada hayvanlarla ilgilenmenin mutluluğunu yaşadığını anlatan Klasina, "Burada kendimi çok iyi hissediyorum. Bahçelerden meyveler topluyorum, reçel yapıyorum. Aynı zamanda hayvanlara bakıyorum, besliyorum." dedi.
Odun topluyorlar, hamur yoğuruyorlar, keçi bakıyorlar
Muğla'nın Seydikemer ilçesinde keçi çiftliği kuran Buket Ulukut ise 5 yıl önce peynir üretmek ve hayvancılık yapmak için Yaka Mahallesi'ne geldiğini belirtti. Çiftliğinde 55 keçi bulunduğunu anlatan Ulukut, kendisiyle aynı tecrübeyi yaşamak isteyenlerin çiftliğine gelerek konakladıklarını dile getirdi.
Gönüllülerin peynir yapmayı öğrendiğini anlatan Ulukut, "Gönüllüler burada hayvancılıkla ilgileniyor. Evlerinde basitçe uygulayabilecekleri peynir tarifleri öğreniyorlar. Tüketici olarak süt ürünleriyle nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda bilgi alıyorlar." diye konuştu.
Antalya'nın Kemer ilçesi Beycik Mahallesi'nde ekolojik çiftlik kuran Ayşe Dirikman ise 13 dönüm alana kurulu çiftliklerinde yurt içi ve yurt dışından gönüllülerin gelerek kendilerine yardımcı olduğunu söyledi. Doğada yaşama hayaliyle yola çıktıklarını ve ekolojik çiftlik kurarak diğer insanların da faydalanmasını sağladıklarını dile getiren Dirikman, "İnsanlar burada doğa ile bağlantı kuruyor. Her gelen burada işin bir ucundan tutuyor. Kışın odun topluyoruz, yazın bahçe işleri yapıyoruz, hamur yoğuruyoruz, mutfak artıklarını gübreye dönüştürüyoruz ve bu işleri hep birlikte yapıyoruz. Ziyaretçiler burada hem hayata katılıp doğada yaşamı deneyimliyorlar hem de yeni şeyler öğrenerek buradan ayrılıyorlar." ifadelerini kullandı.
Üç günlüğüne geldi, 20 gündür burada
Kocaeli'nde yaşayan Baki Mert Kayalar ise şehrin gürültüsünden sıkıldığı için geldiği çiftlikte 3 gün kalmayı planladığını ancak 20 gündür çiftlikten ayrılamadığını belirtti. Ağaçların bakımı, sulama, mutfak ve bahçe işlerine yardım ettiğini anlatan Kayalar, "Bu işler insana çok ağır gelebilir ama doğanın içinde olduğumuz için yormuyor. Şehirde 100 metre yürüyüş yapsak nefes nefese kalıyoruz ama böyle bir yerde kilometrelerce de yürüse insan yorulmuyor. Kuş ve böcek sesleri insanı etkiliyor, kendimi burada rahat hissediyorum." dedi.
İnsanların beton yığını olan otellerde tatil yapmasını anlayamadığını kaydeden Kayalar, bu nedenle 5 yıldızlı oteller yerine ekolojik çiftlikleri tercih ettiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com
