Beyrut
Lübnan Merkez Bankası, son 30 yılın en büyük ekonomik krizi ve hayat pahalılığına karşı vatandaşın yükünü hafifletmek amacıyla ilaç, akaryakıt ve un gibi temel ihtiyaçları oluşturan birçok ürünü sübvanse ediyor.
Söz konusu ürünlerin yasa dışı yollarla komşu ülke Suriye başta olmak üzere yurt dışına kaçırıldığı iddialarının da günden güne doğruluğu güçlenirken Lübnanlılar, ilaçların tükenmesi veya yerlerini İran ilaçlarına bırakması endişesiyle birkaç aylık ilaç ihtiyacını stoklamaya çalışıyor.
Sağlık Bakanı'ndan "sağlığı siyasi çekişmelere alet etmeme" çağrısı
Sağlık Bakanı Hamad Hasan, geçen ay İran ilaçlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Lübnan'da piyasaya sürülen İran ilaçları, uluslararası kalite standartlarındadır." dedi.
Lübnan Hizbullahına yakınlığıyla bilinen Bakan Hasan, sağlık konularını siyasi çekişmelere alet etmeme çağrısında bulundu.
"İran Lübnan ekonomisini bu alanda kullanmak istiyor" iddiası
Hristiyan Lübnan Güçleri Partisi Sekreteri Fadi Kerem, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İran ilaçlarının dolaylı yollardan Lübnan piyasasına sürüldüğüne dair girişimleri gün yüzüne çıkardıktan sonra Sağlık Bakanı Hasan'dan konuyu takip edeceği sözü aldıklarını aktardı.
İlaç sektöründe büyük kârlar elde edildiğini, İran'ın da Lübnan ekonomisini bu alanda kullanmak istediğini savunan Kerem, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İran'dan yasal koşullara uymayan ilaçları yasa dışı yollarla Lübnan'a sokma girişimlerini fark ettik. Hatta bu ilaçların tüketildiği ülkelerde tehlikeli birtakım etkilerinin görüldüğü ortaya çıktı. Bilindiği üzere bu ilaçlar orijinal değil, biyobenzer ilaçlardır.
İran'da da Lübnan'ın belirlediği standartlarda test yaptırılacak laboratuvarlar yok. İran'da yetkililerin kullandığından şüphe ettiğimiz bu ilaçların, Lübnan pazarına sürülmesinin amaçları bellidir."
Eczanelerin yüzde 35'i kapanabilir
Lübnan Eczaneler Sendikası Başkanı Gassan el-Emin de ülkede ekonomik kriz baş gösterdiğinden beri 200 eczanenin kapandığına ve bu sayının Lübnan'daki eczanelerin yüzde 35'ini oluşturacak şekilde 1000'e çıkabileceğine dikkati çekti.
Son yıllarda izlenen politikalar nedeniyle eczacılık sektörünün kan kaybettiğini dile getiren Emin, "Merkez Bankası ithal ilaçları yüzde 85 oranında sübvanse ediyor. Ancak yerel para biriminin dolar karşısındaki değer kaybına bağlı olarak şu anda bölgenin en ucuz ilaçları Lübnan'da satılıyor.
Bu da ilaçların, yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılmasına yol açıyor. Yasa dışı yolların önüne geçilmezse ilaç sektöründe kriz yaşarız." diye konuştu.
Kara ve hava yoluyla yapılan ilaç kaçakçılığın önüne geçilmesi, bunun için de ilaç fiyatlarında belirli bir artış olması gerektiğini söyleyen Emin, İran ilaçlarının Lübnan'da piyasaya sürülmesine ilişkin ise "Bu tartışmalar siyasidir." dedi.
İthal edilen ilaçlar piyasadan kayboldu
Lübnan Meclisi Sağlık Komitesi Başkanı Asım Araci ise kalp hastalıklarının tedavisinde kullanılan bazı ilaçların piyasadan kaybolduğunu ve bununla ilgili makamların çalışmalara başladığını belirtti.
Merkez Bankasının resmi kuru üzerinden ithal edilen ilaçların karaborsada satılmasından endişe ettiklerini dile getiren Araci, "Yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan ilaçlar Suriye'ye gitmiyor. Kalp ve tansiyon gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçların Irak'a kaçırıldığını öğrendik." diye konuştu.
Araci, Lübnan pazarının İran'dan getirilen ilaçlarla doldurulduğuna dair iddialar konusunda, "Lübnan'da ruhsat almadan piyasaya sürülen 59 ilaç var, bunlar arasında İran ilaçları da var. Sağlık Bakanlığının konuyla ilgili çalışmaları sürüyor, biz de onu bekliyoruz.
Sınırlar yasa dışı ticarete açık ve İran'ın ruhsatsız ilaçları da bu yollarla ülkeye girebiliyor." dedi.
Yerli ilaçların üretiminde sorun yok
Lübnan'daki İlaç Fabrikaları Sendikası Başkanı Carole Ebu Kerem, yerli ilaçların üretimine dair herhangi bir sorun olmadığını söyledi.
Devletin yerli üretim ve ithal ilaçlara sağladığı desteklerde dengenin sağlanması gerektiğine işaret eden Ebu Kerem, "Merkez Bankası, yerli üretim ilaçlarında sadece ham maddeyi yüzde 85 sübvanse ederken, ithal ilaçların ise tümünü yüzde 85 oranında sübvanse ediyor.
Dolayısıyla burada bir dengesizlik söz konusu." diye konuştu.
Ebu Kerem, Lübnan'da piyasaya sürülen ilaçların yüzde 7,9'unun yerli üretim olduğunu aktararak, "Merkez Bankası, doların karaborsada rekor seviyede yükselmesine rağmen resmi kuru 1500'de tutmaya devam ederse ilaç temini konusunda ciddi zorluklar yaşarız." değerlendirmesinde bulundu.
Lübnan'daki durum
Lübnan'sa ekonomik kriz ve hükümetin vergi politikalarına karşı düzenlenen gösteriler üzerine Saad el-Hariri başbakanlığındaki 30 üyeli Ulusal Birlik Hükümeti, 29 Ekim 2019'da istifa etmişti.
Hariri'nin yeniden başbakanlık görevine yanaşmaması üzerine Hizbullah örgütü ve siyasi müttefikleri, eski Eğitim Bakanı Hassan Diyab'ın başbakanlığında 20 üyeli yeni hükümetin kurulmasını sağlamıştı.
Diyab, geçen aylarda ülkesindeki kamu borcunun 90 milyar doları aştığını kaydetmişti.
Yerel para birimi Lübnan lirası, Merkez Bankası kuru sabit tutsa da her geçen gün değer kaybediyor. Resmi kura göre 1 ABD doları 1515 Lübnan lirası olmasına rağmen karaborsada dolar 8 bin Lübnan lirasının üzerinde işlem gördü.
Lübnan hükümeti, her yıl 2 milyar dolar olmak üzere 5 yılda toplam 10 milyar dolar kredi almak için IMF ile müzakerelere başladığını açıklamıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com