Ekonomi

Lübnan'da döviz krizi ilaç sektörünü de vurdu

Lübnan'da yaşanan ekonomik kriz ve döviz kurundaki dalgalanma, ilaç sektöründe ciddi sıkıntılara yol açıyor.

Lübnan'da döviz krizi ilaç sektörünü de vurdu
03-10-2020 19:31
Beyrut

Yerel para birimi Lübnan lirası, Merkez Bankasının kuru sabit tutmasına rağmen her geçen gün değer kaybediyor. Resmi kura göre 1 ABD doları 1515 Lübnan lirası olsa da karaborsada dolar 8 bin Lübnan lirasının üzerinde işlem görüyor.

İlaç başta olmak üzere bazı ürünlerin ithalatçılarına halen resmi dolar kuru üzerinden kredi temin eden Lübnan Merkez Bankası, ağustos ayında rezervlerdeki sert düşüş nedeniyle ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerini sübvansiyona devam edemeyeceği uyarısında bulundu.

Bu yöndeki açıklamalar sağlık sektörü ve Lübnan vatandaşlarında ciddi endişelere neden oldu.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, geçen ay Başbakan Hassan Diyab, Maliye Bakanı Gazi Vezni ve Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame'nin de katıldığı bir toplantı düzenledi. Toplantıda ürün tedarikçilerinin desteklenebileceği süre ve miktarı belirlemek için Merkez Bankasındaki rezerv bakiyesi ele alındı.

İlaç sübvansiyonunun kaldırılması

Lübnan'daki Hastaneler Sendikası Başkanı Süleyman Harun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, devletin ilaç sektörüne sübvansiyonu kaldırılmasıyla ilgili atılacak adıma ilişkin endişelerini dile getirdi.

İlaçlara verilen desteğin kaldırılmasının sağlık sektörünün çökmesine yol açacağını söyleyen Harun, "Eğer hastaneler ilaç sağlayamazsa hasta kabul edemez, hastaların da ilaç paralarını ödemeye güçleri yetmez." diye konuştu.

Bu durumda ülkede sosyal güvenliğin garantörü olan kurumların tedavi faturalarını güvence altına alamayacağını, bunun da bir felakete yol açacağını kaydeden Harun, "Lübnan'da verilen mevcut destekle hastaneye yatış maliyeti halkın kaldırabileceğinden daha ağır bir yük." ifadelerini kullandı.

Fiyatlar yüzde 60 artabilir

Lübnanlı ekonomi uzmanı Ziyad Nasıruddin, “Rezervler bize yetecek durumda değil. Daha önceki sübvansiyon planları halka değil tüccara yarar sağladı. Desteğin kaldırılması vatandaşların hayatında çok olumsuz sonuçlara yol açacak." diye konuştu.

Nasıruddin, "Devlet desteğinin kaldırılması, otomatik olarak ilaç, benzin, un ve elektrik gibi günlük tüketim ürünlerinin fiyatlarında yüzde 60 artışa neden olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Lübnan Merkez Bankasının desteğe devam etme gücünün olmadığını kaydeden Nasıruddin, "Merkez Bankasının iki aydan daha fazla destek vermeye gücü yok. Lübnan'ın kalan rezervi yaklaşık 16,5 ile 17 milyar dolar arasında değişiyor." ifadelerini kullandı.

Ekonomik kriz Lübnanlı doktorları da es geçmedi

Doktor ve aktivist Hadi Murad ise ülkenin içinde bulunduğu krizin doktorları yurt dışına göçe zorladığını söyledi.

"İki ay içinde üniversite ve özel hastanelerden istifa edenlerin de aralarında bulunduğu 600 doktor ülkeyi terk etti. Bu çok büyük bir rakam, ülkedeki toplam doktor sayısının yüzde 5'ine tekabül ediyor." diyen Murad, göç eden doktorların kimisinin ABD ve Kanada’ya gittiğini, kimisinin de Körfez ülkelerine yöneldiğini aktardı.

Devletin sübvanse ettiği bazı ilaçların eczanelerde bulunmamasına ilişkin ise Murad, Merkez Bankasının sübvansiyonu keseceği yönündeki açıklamasının ardından bazı insanların kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçları tükeneceği korkusuyla stokladığına işaret etti.

İthalat mekanizması

Eczaneler Sendikası Başkanı Gassan el-Emin, Merkez Bankasının bir likidite kriziyle karşı karşıya olduğunu belirterek, "İthalatçının Lübnan Merkez Bankasına onay almak için fatura gönderirken kullandığı mekanizma gecikmeye neden oluyor." dedi.

Bu mekanizmanın stokları etkilediğini kaydeden Emin, "Tükenen ilaçlar var ama bir süre sonra elde edebileceğiz. Ancak ilacı ithal etsek bile fiyatı çok yüksek olacak." diye konuştu.

Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor.

İşsizliğin yüzde 35 ve yoksulluğun yüzde 50'nin üzerinde olduğu Lübnan, geçen ay Beyrut Limanı'nda meydana gelen büyük patlamayla daha da zor duruma düştü.

Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır yönetimi paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER