Gündem

Lösemili Onur'un polis olma hayali gerçek oldu

İzmir’de lösemi hastalığıyla mücadele eden ve tedavi gördüğü hastanede hemşire olan annesine polis olmak istediğini söyleyen Onur’un hayali bir günlüğüne gerçek oldu.

Lösemili Onur'un polis olma hayali gerçek oldu
17-05-2016 13:02

Yaklaşık 8 ay önce lösemi hastalığına yakalanan ve o günden bu yana ilik bekleyen 5 yaşındaki Onur Aydoğmuş’un hayali, İzmir Emniyet Müdürlüğü’nü harekete geçirdi. Tedavi gördüğü hastanede hemşire olan annesine her zaman polis olmak istediğini anlatan Onur’un, bu isteğini duyan İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, hemen emniyet birimlerine talimat verdi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi önüne gelen polis ekipleri minik Onur’u hastane kapısında karşıladı.

TELSİZDEN EKİPLERE DİREKTİF VERDİ 

Elinde telsizi, üzerinde yunus timi kıyafetiyle adeta bir günlüğüne polis olan minik Onur’un sevinci gözlerinden okundu. İki yunus ekibinin de konvoy olarak eşlik ettiği polis ekip arabasına binen Onur Aydoğmuş, hastane bahçesinde de tur attı. Elindeki telsizle de ekiplere direktif veren minik Onur, telsizden suçluların yakalanmasını da istedi. Ekip otosunun sirenini de çalan Aydoğmuş, daha sonra yunus timlerinin motosikletine binerek, "Büyüdüğümde polis olacağım" dedi.

“ÇOK DUYGULANDIM, EN BÜYÜK HAYALİYDİ” 

Oğlunun tedavi gördüğü hastanede hemşire olarak çalışan anne Nuray Aydoğmuş (30), Onur'a 8 ay önce lösemi tanısı konduğunu ve tedavisini bittiğini düşünürken yeniden ilik nakli bekler duruma geldiklerini anlattı. Onur'un 2 yaşından beri polis olmak istediğini belirten Aydoğmuş, "Bir hemşire arkadaşım 'ne olmak istiyorsun Onur?' diye sorduğunda, ona da 'polis olmak istiyorum' diye karşılık verince meslektaşım Onur'a bir sürpriz yapacağını söyledi. Bugün de polisleri görünce büyük sevinç yaşadı" dedi. 

 Oğlunun polisleri çok sevdiğini, oynadığı oyunlarda bile sürekli polis olduğunu vurgulayan anne Nuray Aydoğmuş, "Bugün çok duygulandım. Onur için olduğu kadar benim için de mutluluk verici bir sürpriz oldu” ifadelerini kullandı.

“LÖSEMİLİ ÇOCUKLARI TEDAVİ EDERKEN BENİM DE BAŞIMA GELDİ”

Hematoloji bölümünde hemşire olarak çalışan ve bugüne akdar birçok lösemili çocuklarla karşılaşan Aydoğmuş, aynı hastalığın bir gün oğlunu bulacağını aklının ucundan bile geçirmediğini dile getirdi. Aydoğmuş şunları söyledi: “Burada bir çok lösemi hastası çocuk ve annesiyle karşılaşıyordum. Ben çok duygusal bir insanım. Onların kötü hallerini görünce çok kötü oluyordum.

 Kendimi onların yerine koyduğumda ben dayanamam yapamam diye düşünüyordum. ‘Dünyadaki en güçlü insan buradaki lösemili çocukların annesidir’ diye görüyordum. Bu benim de başıma geldi. Tam oğlum hastalığı atlattı derken hastalık tekrarladı. Şimdi ise ilik nakli bekliyoruz. Hayatta herhalde bu bekleyişten başka büyük bir acı yoktur.”

“KANSERİ TEDAVİ SÜRECİNDE RAPOR SÜRESİ UZATILSIN”

Yasal olarak 6 ay rapor alma haklarının olduğunu ancak bu sürenin bir lösemili annesi olarak yetersiz olduğunu belirten anne Aydoğmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tedavimiz 8 aydır sürüyor. Ücretsiz izin alırsak maddi durumumuz el vermiyor. 

Bu tür kanser hastalarının tedavi sürecinde biraz daha rapor hakkı verilmesini istiyoruz. Çünkü bu çocuklara hassas bir bakım gerekiyor, ilgilenilmediğinde ise hayati risk taşıyor." Minik Onur'un görme engelli babası Ali Aydoğmuş (33) da oğlunun isteğinin gerçekleştirilmesinden büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER