Edirne
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Ümit, tedavi yöntemlerinin gelişmesiyle lösemili çocuklarda tamamen iyileşme oranlarının arttığını, yaşam sürelerinin uzadığını bildirdi.
Ümit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, löseminin vücuttaki beyaz kan hücrelerinde oluşan bir kanser türü olduğunu, "kan kanseri" veya "kemik iliği kanseri" olarak da bilindiğini söyledi.
Her yıl binlerce çocuğun lösemi hastası olduğunu anlatan Ümit, tanı ve tedavi yöntemlerinin gelişmesiyle lösemi hastalarının yaşam sürelerinin uzadığını vurguladı.
Türkiye'de her yıl yaklaşık 1500 çocuğun lösemi olduğunu ifade eden Ümit, şöyle devam etti:
"Lösemi konusunda günümüzde çok ciddi gelişmeler var. Eskiden hastalar tedavi olsalar da kısa bir ömür ile ifade edilirdi, şimdi tedavi yöntemlerinin gelişmesiyle özellikle çocuklarda yaşam süreleri uzadı, tamamen iyileşme oranları arttı. Artık 1-2 yıl değil, 10-20 yılı konuşmaya başladık. Tedaviye kemoterapiyle başlıyoruz. Kemoterapi de yıllar içerisinde oldukça gelişme gösterdi. Artık daha hedefe yönelik tedaviler ön plana çıkmaya başladı. Hastalığın tipine göre farklı ilaç ve doz kullanımı yapılıyor. Kemoterapinin yanına akıllı ilaçlar da koyabiliyoruz. Sonrasında yine kemoterapiyle devam edebiliyoruz ya da kök hücre nakilleri gündeme gelebiliyor."
Lösemi tedavisinde Avrupa ve ABD'de en etkili hangi yöntem kullanılıyorsa, Türkiye'de de o yöntemin kullanıldığını belirten Ümit, devletin tüm tedavi yöntemlerini desteklediğini, hastaların ilaç sıkıntısı da çekmediklerini kaydetti.
Löseminin mücadelesi ve tedavi süreci kolay bir hastalık olmadığını aktaran Ümit, hastaların oldukça meşakkatli bir yoldan umutla geçtiklerini vurguladı.
Ümit, löseminin özellikle de çocuklarda tam olarak neden kaynaklandığını bilmenin mümkün olmadığını belirterek, bu hastalığa yakalanan çocukların, temizliğe, hijyene ve sağlıklı beslenmeye çok dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
"Donör bulma konusunda sıkıntı yaşıyoruz"
Lösemili hastalara donör bulmakta zorluk çektiklerini anlatan Ümit, kök hücre vericilerinin işlemin nasıl olduğunu iyi bilmediğinden konuya korkarak veya mesafeli yaklaştıklarını anlattı.
Kök hücre alma işleminin halk arasında konuşulduğu gibi ameliyatla yapılmadığını vurgulayan Ümit, şunları dile getirdi:
"Kök hücre verecek hastalarımız korkmasınlar. İşlem aynı sarı ya da kırmızı kan verir gibi, normal kan bankası şartlarında bir sandalyeye oturarak çevresel kanında hücrelerin toplanmasından ibaret. O nedenle vatandaşlarımız da yanlış bilgiler nedeniyle kök hücre vermekten vazgeçiyor. Biz de tüm vatandaşlarımıza kök hücre bağışçısı olmaktan vazgeçmemelerini istiyoruz. Hastalarımızın buna çok ihtiyacı var."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com