Genel

Limni Adası'ndaki Niyazi Mısri'nin türbesi yıktırılıp üzerine apartman inşa edilmiş

Yüksek mimar Mehmet Emin Yılmaz, "(Limni'deki) Niyazi Mısri'nin türbesi yıktırılıp üzerine apartman inşa edilmiş. Haziredeki mezar taşları parçalanmış, çevredeki bahçe duvarlarında, inşaatlarda kullanılmış." dedi.

Limni Adası'ndaki Niyazi Mısri'nin türbesi yıktırılıp üzerine apartman inşa edilmiş
10-09-2020 19:12

Ä°STANBUL (AA) - Fatih Sultan Mehmet döneminde 1456'da Osmanlı Devleti idaresine giren Limni Adası'ndaki Türk mimari eserlerinin izini süren Yılmaz, adada günümüze ulaÅŸan Türk eserlerini ve tahrip olan eserlerin güncel durumunu AA muhabirine anlattı.

Yılmaz, 1894 yılında ada nüfusunun 27 bin olduÄŸunu, bu nüfusun 2 bin 500'ünü Türklerin oluÅŸturduÄŸunu, o dönemde adada 6 cami, 164 Rum kilisesi bulunduÄŸunu söyledi.

Kiliselerin Osmanlı döneminde inÅŸa edilenlerinin ruhsat ve kilise planlarının Osmanlı arÅŸivlerinde bulunduÄŸunu dile getiren Yılmaz, Türklerin ada merkezinde ve Lera, Ayapat, Mondros gibi köylerde yoÄŸun olarak yaÅŸadığını ifade etti.

Yılmaz, Osmanlı döneminde adada inÅŸa edilen Türk eserlerinin çoÄŸunun günümüze ulaÅŸamadığını, büyük kısmının yıkıldığını, bir bölümünün ise tahrip olduÄŸunu anlattı.

Yılmaz, adadaki Türk eserlerine ve durumlarına iliÅŸkin ÅŸu bilgileri verdi:

"Limni Adası merkezi ve köylerde benim tespit edebildiÄŸim yaklaşık 130 Türk eseri var. Bu eserlerden en önemlisi hiç ÅŸüphesiz Niyazi Mısri'nin türbesi. Aslında bu türbe, adadaki Türk yerleÅŸiminin de merkezini oluÅŸturuyor. Türbenin çevresinde Niyazi Mısri Camisi, namazgah, tevhidhane, medrese, muvakkithane, çilehane, ÅŸadırvan ve hazire yer alıyor. Yani zaman içinde eklenen yapılarla bir külliye haline geliyor. Son olarak 2. Abdülhamit Han, Mısri Tekkesi'ni onarıyor. Adadaki en eski yapılar kalede yer alan askeri binalar. Bunlar, Köprülü Mehmet PaÅŸa Vakfı'na ait. Kale Camisi, kışla, tophane, koÄŸuÅŸlar, Saka Baba Türbesi ve Cezayirli Gazi Hasan PaÅŸa'nın yaptırdığı kütüphane kalede bildiÄŸimiz yapılar. Kale dışında da Hacı Hüseyin Medresesi, Mehmet PaÅŸa Tabyası, Cami-i Cedid, Kapıkıran Mehmet PaÅŸa'nın çeÅŸmeleri var. Osmanlı'nın son döneminde de belediye binası, gümrük dairesi, deniz feneri gibi farklı türde yapıların inÅŸa edildiÄŸini biliyoruz. Ada merkezi dışında Türklerin yaÅŸadığı Kornos, Ayabat, Lera ve Mondros'ta da camiler, çeÅŸmeler ve çamaşırhaneler bulunuyordu. Bu yapıların büyük bir kısmı günümüze ulaÅŸmamıştır."

"Köylerdeki camilerin tümü yıktırılmış"

Mutasavvıf Niyazi Mısri'nin 15 sene Limni Adası'nda sürgün geçirdiÄŸini belirten Yılmaz, Mısri'nin ilk önce kaledeki camide kaldığını, daha sonra, kendi ölümünün ardından ismiyle anılacak olan yalıdaki camide ömrünü geçirdiÄŸini söyledi.

Yılmaz, Mısri'nin vefatından sonra da caminin yanındaki hazireye defnedildiÄŸini ve üzerine türbe yapıldığını aktardı.

Adada yıkılan ya da tahrip edilen Türk eserleri arasında Mısri'nin türbesinin de bulunduÄŸunu ifade eden Yılmaz, ÅŸöyle devam etti:

"Niyazi Mısri'nin türbesi yıktırılıp üzerine apartman inÅŸa edilmiÅŸ. Haziredeki mezar taÅŸları parçalanmış çevredeki bahçe duvarlarında, inÅŸaatlarda kullanılmış. Bugün kaleye çıkan merdivenlere dikkatli bakarsanız bazı mezar taÅŸlarının kaldırım taşı olarak kullanıldığını görürsünüz. Türbenin yanındaki cami de yıktırılmıştır, yerine kafe inÅŸa edilmiÅŸtir. Bugün caminin yerinde kafe bulunuyor. 2. Abdülhamit'in yaptırdığı Mısri Dergahı'nın avlu kapısı, etrafına bina yapılarak markete dönüÅŸtürülmüÅŸ. Tevhidhane de aynı marketin deposu olarak kullanılıyor. Kaledeki cami ise terkedilmiÅŸ, harap durumda ve yok olmak üzere. Kapıkıran Mehmet PaÅŸa'nın iki çeÅŸmesinden biri yok olmuÅŸ, bir diÄŸeri de hala kullanılıyor. Köylerdeki camilerin ise tümü yıktırılmış."

"Cami önce sinema salonuna, sonra kiliseye dönüÅŸtürüldü"

Limni'den baÅŸka bir örnek veren Yılmaz, çarşı içerisinde yer alan Cami-i Cedid adıyla bilinen Hacı Hasan AÄŸa Camisi'nin nasıl tahrip edildiÄŸini ÅŸöyle anlattı:

"Hacı Hasan AÄŸa Camisi, taÅŸ duvarlı, ahÅŸap çatılı mütevazı bir yapı. Limni elimizden çıktıktan sonra cami Yunan devletinin mülkiyetine geçiyor ve öncelikle minaresi yıktırılıyor, ÅŸahıslara kiralanarak farklı amaçlarla bir süre kullanılıyor. Sonra pencereleri perdeyle kapatılarak Attikon ismiyle sinema salonuna dönüÅŸtürülüyor. 9 Eylül 1939 akÅŸamı ilk film gösterimi sırasında sinema makinelerinden kaynaklı yangın çıkıyor, ahÅŸap tavanın ve çatının çökmesiyle birlikte çoÄŸunluÄŸu adanın ileri gelen kiÅŸileri olan 63 kiÅŸi hayatını kaybediyor. Bu olaydan sonra cami tümüyle yıktırılarak yerine kilise yapılıyor."

"Mısri'nin kabri bulunup dergah binaları ihya edilmeli"

Yılmaz, Limni Adası'ndaki Türk mimari eserleriyle ilgili ÅŸu önerilerde bulundu:

"Uzmanların '17. asrın Yunus Emre'si' olarak nitelendirdiÄŸi büyük mutasavvıf Niyazi Mısri'nin kabri bulunmalı ve dergahın diÄŸer binaları ihya edilmelidir. Bu yapılamıyorsa kabri, doÄŸum yeri olan Malatya'ya veya asitanenin bulunduÄŸu Bursa'ya nakledilmeli. Kalede harap haldeki caminin de acil onarıma ihtiyacı vardır. Adanın güneyinde 1. Dünya Savaşı'ndaki askerlerimizin defnedildiÄŸi ancak pek bilinmeyen bir de ÅŸehitliÄŸimiz bulunmaktadır. Burasının da çevresi düzenlemeli."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER