Dünya

Kuzey Koreliler Güney Kore'de ön yargı ve ayrımcılığa maruz kalıyor

Kuzey Kore-Güney Kore Zihin Entegrasyonu Merkezi Direktör Yardımcısı Kim Sung Kyung, "Zorlu bir yolculuktan geçen Kuzey Koreliler hem ekonomik hem sosyal hem de kültürel ayrımcılığa maruz kalıyor." dedi.

Kuzey Koreliler Güney Kore'de ön yargı ve ayrımcılığa maruz kalıyor
31-01-2024 14:12
İstanbul

Kuzey Kore Çalışmaları Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Kim Sung Kyung, AA muhabirine, çeşitli sebeplerle Güney Kore'ye iltica eden Kuzey Korelilerin yaşadığı ayrımcılığı ve entegrasyon süreçlerini değerlendirdi.

Her Kuzey Korelinin Güney Kore'ye aynı amaçlarla gitmediğini belirten Kim, bazı Kuzeylilerin fabrikalarda ya da Çin restoranlarında çalışıp para kazanarak geri dönmeyi hedeflediğini ancak bir kısmının Kuzey'deki sıkı yönetim ve kontrolden kaçarak kalıcı olarak iltica etmek amacıyla sınırı geçtiklerini söyledi.

Kim, Kuzeylilerin Güney'e gelirken uzun ve tehlikeli bir yolculuktan geçtiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Kore yarımadası 1953'te biten Kore Savaşı'nın hemen ardından Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrıldı. İki taraf da birbirini resmi devlet olarak tanımadı ancak Güney Kore için Kuzey'dekiler her zaman Kore ulusunun bir parçası olarak görüldü. Bugün Güney'e geçen bir Kuzeylinin yasal statüsü otomatik olarak Güney'e dahil ediliyor ve bir soruşturma sürecinden sonra Güney Kore kimlik ve pasaportu veriliyor."

Kuzey'den gelenlerin ilk aşamada bir teftişten geçtiğini anlatan Kim, soruşturma sürecini şu ifadelerle anlattı:

"Kuzeyliler genelde 3 ay süren bir soruşturmadan geçiyor. Soruşturmada Güney'e geçmelerindeki asıl sebep ve motivasyon incelenerek istihbarat ekipleri tarafından güvenilirlikleri araştırılıyor. Sonrasında devlet tarafından tahsis edilen sosyal konutlara yerleştiriliyorlar ve destek için yine devlet tarafından 5 yıl boyunca ödenecek bir sosyal yardım bağlanıyor."

Kuzeyliler ayrımcılığa maruz kalmamak için ilk önce aksanlarını değiştiriyor

Kim, 2000 yılından bu yana Kuzeylilere yönelik devlet politikalarının iyileştirildiğini dile getirerek, "Sosyal ve kültürel açıdan durum çok da istenildiği noktada değil. Bir Kuzeyli ile tanışan Güney Koreli kişinin Kuzey'e çalışıp çalışmadığını ve Kuzey'e sempatisini ölçebilmek için baskı oluşturuyor." diye konuştu.

Kuzey Kore ve Güney Kore'nin temelde aynı dili konuştuğuna ve iki ülke halklarının çok rahat anlaşabildiğine dikkati çeken Kim, şöyle devam etti:

"Sonuçta 70 yıldır ayrıyız. Tamamen aynı dili konuşsak da Kuzeyliler Güneydekilerden farklı bir aksan ve lehçeye sahip. Bir Kuzeyli konuştuğu anda nereli olduğu anlaşılıyor. Bu yüzden Kuzeyliler kimliklerini açık etmemek ve ayrımcılığa maruz kalmamak için ilk önce aksanlarını değiştirmeye çalışıyor."

Kim, Güney Kore eğitim sisteminde ikinci dil olarak da çoğunlukla İngilizce kullanıldığını dile getirerek, "Kuzeydekiler ikinci dil olarak genellikle Rusça ya da Çince öğreniyorlar. Sıfırdan İngilizce öğrenmek onları çok zorluyor ancak iyi bir iş sahibi olabilmek ve eğitim alabilmek için buna mecburlar. Bu da onlara zaman ve para kaybettiriyor." şeklinde konuştu.

Güney'deki iş hayatında yoğun rekabet yaşandığına işaret eden Kim, şu ifadeleri kullandı:

"Güney Kore'de iyi bir iş sahibi olabilmek için güçlü bir sosyal ağa ve sosyal sermayeye ihtiyacınız var. Güney'e geçen Kuzeyliler de elbette böyle bir insan ağı söz konusu değil. Eğitim düzeyleri de Güneydekilerle karşılaştırıldığında oldukça zayıf. Fiziksel güç gerektiren ve düşük ücretli iş bulmakta zorlanmıyorlar ancak burada bile Güney Korelilerden daha düşük ücret alıyorlar. Hükümet istatistiklerini incelediğimizde bir Kuzey Korelinin aylık ücretinin ortalama 2000 dolar olduğunu görüyoruz. Bu bir Güneylininkinden 400 dolar daha az."

"Uzun süre düşman olarak gördüğünüz biri bir anda toplumunuzun bir parçası oluveriyor"

Kim, Kuzeylilerin devlet yardımıyla ekonomik şartlarının ve yasal durumlarının iyileştirildiğinin altını çizerek, "Asıl ayrımcılık kültürel boyutta ortaya çıkıyor. Uzun süre düşman olarak gördüğünüz biri bir anda toplumunuzun bir parçası oluveriyor. Güneyliler yüzeysel anlamda düşüncelerini çok yansıtmasalar da derinlerde Kuzeylilere karşı bir ön yargıya sahip oluyor. Burada örtülü bir ayrımcılık ortaya çıkıyor." görüşünü paylaştı.

Kuzeylilere yerleşim ve entegrasyon süreçlerinde hükümet ve çeşitli organizasyonlar aracılığıyla destek verildiğini belirten Kim, Güney Korelilere de Kuzeylileri daha iyi anlayabilmeleri ve ayrımcılığı önleyebilmek için ayrıca eğitimler verildiğini söyledi.

Kim, Kuzeylilerin topluma entegrasyonlarının önemine vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı:

"İki sene önce Kuzey Koreli bir anne ve oğlu yeterli beslenemedikleri için ölü bulundular. Eğer devletin sağladığı konutlarda kalmış olsalardı sosyal yardımla hayatta kalabilirlerdi ancak kadın sürekli Çin'de çalışan eşini ziyaret etmek için seyahat ediyordu. Belirli bir adresi olmadığı için devlet kadın ve oğlunun takibini sağlayamadı. Kadın ve oğlu da toplumdan izole oldu. Bu olay Güney Kore'de büyük bir sosyal infial yarattı. Olaydan sonra devlet, belirli adresi bulunmayan ve sosyal açıdan izole olmuş Kuzeylileri bularak onlara destek sağlayacak farklı bir politika geliştirdi."

Güney Kore medyasının Kuzey Koreli tasvirini eleştiren Kim, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu konuda genel manada çok dikkatli olmaya çalışsak da bazı medya organlarının Güney'e iltica eden tüm Kuzeylileri tek bir 'Kuzey Koreli' adı altında birleştirmesi yanlış ve tehlikeli bir tutum. Kuzeyliler de farklı deneyimlere, farklı hayat yörüngelerine, jenerasyon farklılıklarına ve hatta sınıf farklılıklarına sahip. Kuzeylileri daha derinlemesine anlayabilmek için bu tek imaj tasvirini bırakmamız gerekiyor."

Kim, ayrımcılık ve ön yargının temelde Kuzey'den gelenleri "Kuzey Koreli" adı altında kategorize etmekten kaynaklandığı görüşünü paylaşarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Şahsen ben Kuzey Korelilerin bu ismiyle mücadele edilmesi gerektiğine inanıyorum. Kuzeylilerin, belirli karakteristik özelliklerle kategorize edilmiş bir isimle sınıflandırılmasına karşı koymalıyız. Tabii ki bu iki Kore arasındaki ilişkilerin giderek kötüleşmesiyle son derece zor bir iş ancak Güney Koreliler olarak Kuzeylilere yönelik daha emin bir bakış açısı geliştirdikçe tüm farklılıkları anlama kapasitesine sahip olacağız."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER