Suudi Arabistan’ın Mekke şehrinde bulunan Diyanet Mekke Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hürrem Bodur, kutsal topraklarda bu yıl Mers salgınına rastlamadıklarını kaydetti.
Diyanet Mekke Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hürrem Bodur, bu yıl salgın hastalıklar ile mücadele de Suud makamlarının çok hassas hareket ettiklerini belirterek, “Her hangi bir grip vakasına rast gelmedik. Bizim hastalarımızda Mers virüsü tespit edilmedi. Bu önemli bir mesajdır, bu yıl hiç Mekke’de Mers virüsü tespit edilmedi. Dün Suudi yetkilileri ile görüştük. Grip hastası olanlarda veya solunum yollarında sıkıntı görülen hastalarda Mers virüsü araştırıyorlar. Onlar bizi uyaracaklar, biz de onlara grip veya şüpheli durumu olan vakalar görürsek bildireceğiz. Ancak bugüne kadar solunum yolu ile bulaşan hastalık kaydımız olmadı. En çok bize başvuran nezle semptomu ile gelenler var. Klima karşısında kalıyorlar veya terli soğuk su içiyorlar bunlarda nezle olarak kabul edip tedaviye alıyoruz” dedi. Kutsal topraklarda karşılaşılan başlıca rahatsızlıkları Prof. Dr Bodur şöyle sıraladı:
“Yumuşak doku enfeksiyonları oluyor. Diyabet hastalarımızın ayaklarında sıkıntı oluşabiliyor. KOAH hastalarımızın iklim şartlarından dolayı nefes darlığı artıyor. Ayrıca çok fazla güneş çarpması şikayeti geliyor. Hacı adaylarımız ibadet aşkı ile gündüz vakti yollarda ve tavaf sırasında uzun süre güneş altında kalıyorlar. Bunlardan nasıl korunacaklarını da anlatıyoruz. Fazla hareketten dolayı kas rahatsızlıkları oluşuyor. Nadiren düşmeye veya çarpmaya bağlı travmalar gelebiliyor”
"KUTSAL TOPRAKLARA GENÇ YAŞTA GELMELİ"
Hacı adaylarımızın genellikle yaşlı insanlardan oluştuğunu anlatan Prof. Dr. Hürrem Bodur, “Yaşlı hacı adaylarının da genellikle altta yatan kronik rahatsızlıkları bulunuyor. Bu hastalıklar buradaki zor iklim şartları ve yoğun ibadet temposu ile artabiliyor. Terminal dönem, son dönem kanser hastaları gönderiliyor. Şifa bulur veya orada vefat eder düşüncesi ile geliyorlar. Ancak burada durumları daha da kötüleşiyor. Ayrıca Alzheimer hastaları da gönderiliyor. Bazı şeyleri hatırlamayan bu hacı adaylarımızın durumu burada kontrol edilemez hal alıyor. Şizofren teşhisi konulan hastalarımız iyileşir ümidi ile kutsal topraklara gönderiliyor. Bunları geri göndermek durumunda kalabiliyoruz. Dializ hastalarımızın da gelirken, Hepatit B ve C ile HIV tahlillerini Türk hastanelerinde yaptırıp yanında getirmeleri buradaki hizmet sürecini kolaylaştırıyor. En rahat ibadetlerini yapanlar ise genç yaşta hacca gelenler oluyorlar” dedi.
HASTALARA EĞİTİM VERİLİYOR
Başhekim Prof. Dr Hürrem Bodur, hacıların kaldığı otellere giderek sağlık eğitimi verdiklerini kaydetti. Bodur, “Özellikle yaşlı ve diyabetik hastalarımız var. Bunlarda ayak yarası var. Buna karşı buradaki ortamda nasıl kendilerine koruyacaklar. Eğitim hizmetleri veriyoruz.. Hangi durumlarda bize başvuracaklar bunları anlatıyoruz. Kutsal topraklarda terle çok sıvı kaybediliyor. Abdest tutmak için belki böyle yapılıyor. Akut böbrek yetmezliği gelişiyor. Yaşlı adaylarımızın günde 3-4 litre su almalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
Hacıların yoğun bulunduğu 2 otelde sağlık ocağı tarzı doktorların ilaç da verdikleri merkezler bulunurken, bu otellerin önünde bulunan ambülânslarda acil hastaları Mekke Diyanet Hastanesine veya Suud hastanelerine götürüyor.
Sağlık Merkezi ayrıca hasta olan hacı adaylarının Arife günü vakfe için Arafat ovasına götürülüp getirilmesinden de sorumlu bulunuyor.
Diyanet Mekke Hastanesi, hac dönemi boyunca 18 branşta yaklaşık 70 bin Türk hacısına ücretsiz hizmet veriyor. Mekke Sağlık Merkezi, toplam 389 personeli ile 120 yataklı bir tesis olarak görev yapıyor. Hacıların Mekke’ye gelmeye başladıkları 25 Ağustos’tan itibaren 17 günde 35 bin poliklinik, 2 bin yataklı tedavi hizmeti verildi. Mekke’de 25 hacı adayımız, haftada 3 gün Suudi sağlık merkezlerinde dialize giriyorlar. Diyanet Mekke Hastanesinde 3. Basamak sağlık hizmetleri verilmesine müsaade ediliyor. Bu sebeple yoğun bakımda 1 ve 2. basamak hizmeti verilmiyor. Solunum cihazına bağlanacak yoğun bakım hastaları, Suudi hastanelerine sevk ediliyor. Hacı adaylarımızdan 20 civarında hasta Suud hastanelerinde tedavi görüyor.
(İHA)
Diyanet Mekke Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hürrem Bodur, bu yıl salgın hastalıklar ile mücadele de Suud makamlarının çok hassas hareket ettiklerini belirterek, “Her hangi bir grip vakasına rast gelmedik. Bizim hastalarımızda Mers virüsü tespit edilmedi. Bu önemli bir mesajdır, bu yıl hiç Mekke’de Mers virüsü tespit edilmedi. Dün Suudi yetkilileri ile görüştük. Grip hastası olanlarda veya solunum yollarında sıkıntı görülen hastalarda Mers virüsü araştırıyorlar. Onlar bizi uyaracaklar, biz de onlara grip veya şüpheli durumu olan vakalar görürsek bildireceğiz. Ancak bugüne kadar solunum yolu ile bulaşan hastalık kaydımız olmadı. En çok bize başvuran nezle semptomu ile gelenler var. Klima karşısında kalıyorlar veya terli soğuk su içiyorlar bunlarda nezle olarak kabul edip tedaviye alıyoruz” dedi. Kutsal topraklarda karşılaşılan başlıca rahatsızlıkları Prof. Dr Bodur şöyle sıraladı:
“Yumuşak doku enfeksiyonları oluyor. Diyabet hastalarımızın ayaklarında sıkıntı oluşabiliyor. KOAH hastalarımızın iklim şartlarından dolayı nefes darlığı artıyor. Ayrıca çok fazla güneş çarpması şikayeti geliyor. Hacı adaylarımız ibadet aşkı ile gündüz vakti yollarda ve tavaf sırasında uzun süre güneş altında kalıyorlar. Bunlardan nasıl korunacaklarını da anlatıyoruz. Fazla hareketten dolayı kas rahatsızlıkları oluşuyor. Nadiren düşmeye veya çarpmaya bağlı travmalar gelebiliyor”
"KUTSAL TOPRAKLARA GENÇ YAŞTA GELMELİ"
Hacı adaylarımızın genellikle yaşlı insanlardan oluştuğunu anlatan Prof. Dr. Hürrem Bodur, “Yaşlı hacı adaylarının da genellikle altta yatan kronik rahatsızlıkları bulunuyor. Bu hastalıklar buradaki zor iklim şartları ve yoğun ibadet temposu ile artabiliyor. Terminal dönem, son dönem kanser hastaları gönderiliyor. Şifa bulur veya orada vefat eder düşüncesi ile geliyorlar. Ancak burada durumları daha da kötüleşiyor. Ayrıca Alzheimer hastaları da gönderiliyor. Bazı şeyleri hatırlamayan bu hacı adaylarımızın durumu burada kontrol edilemez hal alıyor. Şizofren teşhisi konulan hastalarımız iyileşir ümidi ile kutsal topraklara gönderiliyor. Bunları geri göndermek durumunda kalabiliyoruz. Dializ hastalarımızın da gelirken, Hepatit B ve C ile HIV tahlillerini Türk hastanelerinde yaptırıp yanında getirmeleri buradaki hizmet sürecini kolaylaştırıyor. En rahat ibadetlerini yapanlar ise genç yaşta hacca gelenler oluyorlar” dedi.
HASTALARA EĞİTİM VERİLİYOR
Başhekim Prof. Dr Hürrem Bodur, hacıların kaldığı otellere giderek sağlık eğitimi verdiklerini kaydetti. Bodur, “Özellikle yaşlı ve diyabetik hastalarımız var. Bunlarda ayak yarası var. Buna karşı buradaki ortamda nasıl kendilerine koruyacaklar. Eğitim hizmetleri veriyoruz.. Hangi durumlarda bize başvuracaklar bunları anlatıyoruz. Kutsal topraklarda terle çok sıvı kaybediliyor. Abdest tutmak için belki böyle yapılıyor. Akut böbrek yetmezliği gelişiyor. Yaşlı adaylarımızın günde 3-4 litre su almalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
Hacıların yoğun bulunduğu 2 otelde sağlık ocağı tarzı doktorların ilaç da verdikleri merkezler bulunurken, bu otellerin önünde bulunan ambülânslarda acil hastaları Mekke Diyanet Hastanesine veya Suud hastanelerine götürüyor.
Sağlık Merkezi ayrıca hasta olan hacı adaylarının Arife günü vakfe için Arafat ovasına götürülüp getirilmesinden de sorumlu bulunuyor.
Diyanet Mekke Hastanesi, hac dönemi boyunca 18 branşta yaklaşık 70 bin Türk hacısına ücretsiz hizmet veriyor. Mekke Sağlık Merkezi, toplam 389 personeli ile 120 yataklı bir tesis olarak görev yapıyor. Hacıların Mekke’ye gelmeye başladıkları 25 Ağustos’tan itibaren 17 günde 35 bin poliklinik, 2 bin yataklı tedavi hizmeti verildi. Mekke’de 25 hacı adayımız, haftada 3 gün Suudi sağlık merkezlerinde dialize giriyorlar. Diyanet Mekke Hastanesinde 3. Basamak sağlık hizmetleri verilmesine müsaade ediliyor. Bu sebeple yoğun bakımda 1 ve 2. basamak hizmeti verilmiyor. Solunum cihazına bağlanacak yoğun bakım hastaları, Suudi hastanelerine sevk ediliyor. Hacı adaylarımızdan 20 civarında hasta Suud hastanelerinde tedavi görüyor.
(İHA)