Kusra beldesi sakinlerinin 'hayatta kalma' mücadelesi

NABLUS - KAYS EBU SEMRA

Batı Şeria'nın kuzeyinde Nablus'a bağlı Kusra beldesi sakinleri, Yahudi yerleşimcilerin kendileri ve mülklerine her an saldıracağı endişesini taşırken, devamlı teyakkuz halinde olduklarını belirtiyor.

Yahudi yerleşim birimleriyle çepeçevre kuşatılmış Kusra beldesi sakinleri, son yıllarda birçok saldırıya maruz kaldı. Yerleşimcilerin bu saldırıları kimi zaman can kaybıyla sonuçlanırken kimi zaman da Filistinlilere ait tarım ürünleri, araçlar, ev ya da camilerin kundaklanması şeklinde gerçekleşiyor.

Beldeye yakın bir tepede konuşlanmış bir grup İsrail askeri de beldeyi ve oradaki tarım arazilerini sürekli gözetim altında tutuyor. Filistinliler, söz konusu saldırılarda yerleşimcilerin, askerler tarafından korunduğunu ifade ediyor.

Kusra Belediye Başkanı Muhammed Avd, AA muhabirine yaptığı açıklamada, beldenin sistemli şekilde Yahudi yerleşimcilerin saldırısına maruz kaldığını belirterek, "Beldeyi çevreleyen Yahudi yerleşim birimlerinin lehine tarım arazilerini ele geçirme çabasıyla saldırılar düzenleniyor." dedi.

Yerleşimcilerin silah taşımasının bölgedeki gerginliği tırmandırdığını ifade eden Avd, İsrail hükümetini yerleşimcileri şahsi ve adli olarak korumakla itham etti.

Avd, geçen senenin sonlarında bir Filistinlinin, Yahudi yerleşimcinin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "Filistinlinin canına kasteden yerleşimci ne gözaltına alındı ne de evi yıkıldı. Buna karşın, bir İsrailliyi öldüren Filistinliler, uzun yıllar süren gözaltılar ve evinin yıkılmasıyla cezalandırılıyor." diye konuştu.

Filistinlilerin; yerleşimcilerin saldırıları karşısında korunmak için kendilerince tedbir aldıklarına işaret eden Avd, "Gece bekçisi komiteleri kuruldu. Bölge sakinleri sırayla Yahudi yerleşimcilerden kaynaklanacak herhangi bir saldırıyı püskürtmek için nöbet tutuyor." ifadesini kullandı.

Belediye Başkanı Avd, belde sakinlerinin tarım arazilerini aşamalı olarak kaybettiğini ifade ederek, "Kusralılar, toplam 9 bin dönüm olan tarım arazilerinden 4 binini, el konulması ya da ulaşımının engellenmesi gibi yollarla kaybetti." diye konuştu.

Beldenin son yıllarda Yahudi yerleşimcilerin yüzden fazla saldırısına maruz kaldığını aktaran Avd, Filistinlilerin, çiftliklerinin, tarım arazilerinin, araçlarının, camilerinin kundaklandığını, bölge sakinlerine saldırıldığını aktardı.

Belde sakinlerinden çiftçi Abdulmecid Hasan (67), çiftlik, konut ve mülklere yapılan saldırılardan şikayet ederek, "Çok defalar, zeytin ağaçları söküldü ya da kırıldı, konut ve araçlara saldırıldı. Filistinli bir genç, İsrail askerleri ve Yahudi yerleşimcilerin kurşunuyla şehit oldu." dedi.

Topraklarının çoğunun "çalındığını" söyleyen Filistinli Hasan, geri kalanlar mülk sahiplerini de yerlerinden kovmaya çalıştıklarını aktardı.

Hasan, belde yakınlarındaki Migdalim Mülteci Kampı'na işaret ederek, "Ailemin, Migdalim Yahudi yerleşim birimi yakınlarında 20 dönüm arazisi var. Ancak bölgeye girişimize izin verilmiyor, araziler el konulma tehdidi altında." ifadesini kullandı.

Zeytin ağaçlarının yanı sıra küçük ve büyük baş hayvan yetiştirdiğini belirten Hasan, şunları söyledi:

"Bizi topraklarımızdan çıkarmak istiyorlar ancak bu imkansız. Topraklarımızı ele geçirmeye çalışan Yahudi yerleşimcilere karşı tek silahımız tarım."

Muhammed Ebu Ride ise beldesinde istikrarın sağlanamadığından şikayet ederek, "Çiftçiler ve mülklerine, her gün saldırılıyor. Senelerdir Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyoruz. Gündüz, çiftçileri yerlerinden sürüyorlar, geceleri de mülklerine ve konutlarına saldırıyorlar." dedi.

Ebu Ride, İsrail askerlerinin Yahudi yerleşimcilere koruma sağladığını da sözlerine ekledi.

Verimli topraklara sahip, yaklaşık 7 bin nüfuslu Kusra beldesinde memurluk ve ticaretin yanı sıra tarım ve hayvancılık başlıca geçim kapısı olarak biliniyor. Kusra beldesi, coğrafi açıdan 5 Yahudi yerleşim birimiyle çepeçevre sarılmış durumda.