ANKARA
Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu Başkanlığını yürüten Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Rixos Otel'de düzenlenen Uyuşturucu ile Mücadele İl Koordinasyon Kurulları Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, çok güzel, anlamlı bir toplantının icra edildiğini belirterek, toplantının uyuşturucuyla mücadeleyi daha da ileriye götürecek sonuçlar doğurması dileğinde bulundu.
Bakanlıklar arasında merkezde yapılacak bir koordinasyon ve disiplinli bir çalışmanın önemli olduğunu belirten Kurtulmuş, "Ancak bu tek başına yeterli değildir. Bu mücadele, bir ulusal güvenlik meselesidir. Aynı zamanda bir milli seferberlik ruhu içerisinde hareket edilmesi lazım." diye konuştu.
Uyuşturucu ile mücadelenin, bir ulusal seferberlik meselesi olduğu kadar aynı zamanda sivil bir alan olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bu sadece bir devlet işi, sadece bir kamu görevi değildir. Biz sadece böyle bir konuyla sorumlu, yükümlü olmasak da bu mücadele içerisinde olmak mecburiyetindeyiz. Buradan açıkça şu çağrıyı tekrarlamak istiyorum; uyuşturucu ile mücadele sivil bir alandır, bütün sivil toplum kuruluşlarımızın, iş adamlarımızın, medyamızın büyük bir sorumluluk içerisinde bu meseleye omuz vermesinin, hemen yıl başında yapacağımız Uyuşturucu Şurası ile birlikte de kamuoyundaki farkındalığın artırılarak yolumuza hızlı bir şekilde devam etmemizin en doğru yol olduğu kanaatindeyim."
"Sakın ha, istatistiklere, rakamlara kanmayalım"
KurtulmuÅŸ, rakamlara bakıldığında ve batı ülkeleriyle kıyasladığında uyuÅŸturucu ile mücadele bakımından istatistiki olarak Türkiye’nin iyi bir yerde olduÄŸunun görüldüğünü, bunun da kimseyi yanıltmaması gerektiÄŸini söyledi.
Türkiye gibi gelenekleri, aile yapısı, mahallesi batı ülkeleriyle kıyaslanamayacak kadar güçlü bir ülkede bu kadar hızlı bir ÅŸekilde uyuÅŸturucunun yayılıyor olmasının, herkes için tehlike çanlarının çaldığını gösterdiÄŸini vurgulayan KurtulmuÅŸ, "Dolayısıyla sakın ha, istatistiklere, rakamlara kanmayalım. Türkiye için bu, önemli meselelerden birisidir, ulusal güvenlik meselesidir. Türkiye’nin geleceÄŸiyle ilgili bir meseledir. Bütün gençlerimizi yakından ilgilendiren önemli bir tehdittir." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin önceki dönemlerde, içinden geçen uyuÅŸturucu trafiÄŸi dolayısıyla "transit ülke" olarak adlandırıldığını hatırlatan KurtulmuÅŸ, "Maalesef son yıllarda Türkiye sadece uyuÅŸturucu bakımından transit bir ülke deÄŸil, hedef ülke haline gelmiÅŸtir. Bunun için çok ciddi ÅŸekilde bir farkındalık oluÅŸturmak, insanların uyuÅŸturucuya karşı gerçekten güçlü bir ÅŸekilde uyarılmasını saÄŸlamak, erken yaÅŸlardan itibaren gençlerimizi uçurumun kenarından korumak hepimizin vazifesidir." ÅŸeklinde konuÅŸtu.
"Uyuşturucuya bağımlı olan aklını yitiriyor, ruhunu yitiriyor"
BaÅŸbakan Yardımcısı KurtulmuÅŸ, insanı eÅŸrefi mahlukat olarak yaratan Allah’ın, insana akıl ve ruh gibi iki deÄŸerli hazine bahÅŸettiÄŸini, uyuÅŸturucunun en büyük zararının da bu iki deÄŸerli hazineyi, Allah’ın kullarının elinden alması olduÄŸunu ifade etti.
"Uyuşturucuya bağımlı olan aklını yitiriyor, ruhunu yitiriyor. Bunların fevkalade üzerinde durmamız, akıl ve ruh sağlığını korumanın insani bir sorumluluk olarak da ne manaya geldiğini çok daha iyi bir şekilde kavramamız gerekiyor." diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Akıl ve ruh sağlığımızın korunabilmesi için üç alanı korumak mecburiyetindeyiz. Birincisi aile, ikincisi mahalle, üçüncüsü de okuldur. Bunların her üçü de insanları, toplumları geliştirmek için el ele, kol kola olması gereken yerlerdir ve hayatın temel direkleridir. Aile terbiyesi dediğimiz şey aslında hiçbir okulda, dünyanın en iyi akademilerinde dahi verilmeyecek en güzel hikmet ve irfanı barındıran husustur. Dolayısıyla ailenin şefkati ve aile terbiyesi içerisinde gençlerin korunması, ailenin çok ciddi şekilde korunmasıyla mümkündür.
İkincisi mahalledir. Mahalle, bu anlamda uyuşturucuya karşı mücadele verilen önemli yerlerden birisidir. Bu çerçevede geçtiğimiz günlerde İstanbul Yeni Çamlıca Mahallesi halkının uyuşturucu tacirlerine karşı nasıl mücadele verdiğini gördünüz. Mahalle de bu işin içerisinde asli koruyucu unsurlardan birisidir. İnşallah bu seneden itibaren 81 ilimizde narkotimlerimiz görevlerine başlamış olacaklar. Ama sonuçta mahallenin bu zehir tacirleriyle mücadelede güvenlik kuvvetlerimize yardımcı olmasını, mahallenin de gerçekten önemli bir paydaş olarak bunun içerisinde yer almasını istiyoruz.
Üçüncü ayağı ise okuldur. Okulun da bu noktada son derece diri olması lazım. Okul çevrelerinin kameralarla gözetlenmesi konusunda büyük mesafe alındı. Ama kameralarla gözetlemek yetmez, o çocuklarımızın zihnini ve gönlünü manevi kameralarla gözetecek olan eğitmenlerimizdir, hocalarımızdır. Hocalarımızdan da bu çerçevede hem rehberlik yapmalarını hem de çocukların arkadaşı, ağabeyi, ablası olarak onların etrafında birer gözetmen olmalarını istirham ediyoruz. Bu çerçevede illerde de milli eğitim camiamızın üzerine olağanüstü büyük sorumluluklar düştüğünü ifade etmek isterim."
"Rehabilitasyon köyleri projesini hayata geçireceğiz"
Uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadelede özellikle iş adamları ve sivil toplum kuruluşlarının da devreye girmesini, onların da sosyal sorumluluk içerisinde bu mücadelenin bir paydaşı olmasını ümit ettiklerini aktaran Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ä°nÅŸallah önümüzdeki günlerde bu konuda saÄŸlık desteÄŸi olarak tedavilerine baÅŸlanmış olan gençlerin hayata kazandırılmasıyla ilgili 'rehabilitasyon köyleri' projesini hayata geçireceÄŸiz. Bu, sadece devletin yapacağı, devletin bu iÅŸin içerisinde olacağı bir proje olmamalıdır. Bu köylerin yapılmasına, belki önce bölgesel olarak baÅŸlayacağız, Türkiye’nin dört, beÅŸ bölgesinde birer merkez olarak bunlara baÅŸlayacağız. Burada iÅŸ dünyasından, iÅŸ adamlarımızdan destek bekliyoruz. Onların, bu sorumluluÄŸun içerisine katılmalarını temenni ediyoruz. Bu sorumluluÄŸun içerisinde inÅŸallah yer alacaklar. EÄŸer bir köyü tek başına yapacak bir iÅŸ adamımız olursa onun ismini, ÅŸirketinin ismini o köye verebiliriz. Katılacak farklı iÅŸ adamlarımız, bir köy oluÅŸtururlarsa onların da isimlerini o köye veririz. Ä°ÅŸ dünyasının bu iÅŸin içerisinde olması lazım. Sivil toplum kuruluÅŸlarının bu iÅŸin içerisinde olması lazım.”
Yeşilayın bu konuyla sorumlu en önemli sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade eden Kurtulmuş, Yeşilay şubelerinin çok aktif hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Yeşilayı bir partner olarak gördüklerini, bu mücadelede en etkin kuruluş haline getirmek istediklerini dile getiren Kurtulmuş, "Bunun için devlet desteği ise devlet desteği, millet desteği ise, zaten kime sorsanız Yeşilay çok önemli bir sivili toplum kuruluşudur. Dolayısıyla Yeşilayı çok etkin hale getirmek zorundayız. Yetmez, her ilimizde, her ilçemizde uyuşturucu ile mücadele alanında çalışacak derneklerin olması lazım." açıklamasında bulundu.
“Medyamıza büyük sorumluluk düşüyor”
"Yılbaşından itibaren bütün Türkiye sathında uyuÅŸturucu ile mücadelede inÅŸallah örnek bir döneme geçmiÅŸ olacağız.” ifadesini kullanan KurtulmuÅŸ, Türkiye’nin, uyuÅŸturucu maddeleri yakalama, yasal düzenlemeleri yapma konusunda baÅŸarılı olduÄŸunu ancak bir tek kiÅŸinin dahi uyuÅŸturucunun pençesine düşmesini istemediklerinin altını çizdi.
Medyanın da bu konuyu bir sorumluluk alanı olarak görmek mecburiyetinde olduğunu belirten Kurtulmuş, "Evet, güzel yayınlar oluyor ama açıkçası yeterli görmediğimizi ifade etmek isterim. Bu bağlamda da önümüzdeki günlerde Türk medyasının değerli yöneticileriyle bir araya gelerek uyuşturucu ile mücadele konusunda medyadan da büyük bir destek alacağımızı ümit ediyorum." dedi.
"Bu alanda da ortak bir mücadele gerekiyor"
UyuÅŸturucu ile mücadelede, Türkiye’nin tek başına çırpınmaması gerektiÄŸine dikkati çeken Numan KurtulmuÅŸ, ÅŸunları kaydetti:
"Nasıl ki Türkiye’nin illegal göçle mücadelede Avrupa ülkelerine destek verdiÄŸi ortadaysa ve uluslararası illegal göç meselenin bir küresel sorun haline döndüğü açıksa, burada ortak bir mücadele gerekiyorsa, bu alanda da ortak bir mücadele gerekiyor. Bütün kurum ve kuruluÅŸlarla bu konuda mücadeleye, iÅŸ birliÄŸine hazır olduÄŸumuzu söylemek istiyorum. Avrupa ülkelerinden, Türkiye’ye gelen özellikle sentetik uyuÅŸturucular konusunda önleyici olmalarını, Türkiye ile iÅŸbirliÄŸini artırmalarını ve bu anlamda da kendileri için de sorun olan bu meseleyi Türkiye için çok daha büyük sorun olarak gördüğümüzü, o anlamda önleyici adımlar atmalarını temenni ediyoruz."
Muhabir: Ali Kemal Akan
dikGAZETE.com