Genel

Kurtulmuş Hollanda’da Türk vatandaşlarla buluştu

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi. Kurtulmuş, “Eski Türkiye’nin o kirli, pasaklı, girdaplı yollarına geri mi döneceksiniz, yoksa halktan başka kimsenin beşeri anlamda egemen olmadığı yeni Türkiye

Kurtulmuş Hollanda’da Türk vatandaşlarla buluştu
18-04-2015 19:07

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi. Kurtulmuş, “Eski Türkiye’nin o kirli, pasaklı, girdaplı yollarına geri mi döneceksiniz, yoksa halktan başka kimsenin beşeri anlamda egemen olmadığı yeni Türkiye istikametinde yürümeye devam mı edeceksiniz” diyerek seçimlerde oy istedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un ziyaretleri kapsamında geldiği Hollanda’daki temaslarının son adresi başkent Amsterdam oldu. Amsterdam’daki temasları kapsamında yapımı devam eden Ayasofya Camii’ni ziyaret eden Kurtulmuş, daha sonra kentte yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi. Kurtulmuş, gecede yaptığı konuşmada Türkiye’nin bu seçiminde yurt dışından atılacak oyların çok yüksek oranda olması, vatandaşların bir önceki seçime göre eksiklikleri tamamlanmış bir seçim düzeni içinde yüksek katılımla sandığa gidilmesini arzu ettiklerini kaydetti. Daha önceki seçimlerde Avrupa’nın gezmediği noktasının kalmadığını ifade eden Kurtulmuş, “Gittiğimiz her yede vatandaşlarımız bize derdi ki ‘aman bize Türkiye’de seçime katılabilme imkanını, hakkını sağlayın’. Bu şunun için önemliydi. Artık birçoğunuz buradan geri dönemeyeceksiniz. Burada çocuklarınız, torunlarınız oldu. Genç nesil için, torunlar için hatta evlatlar için, kızlar için burası gözlerini açtıkları, büyüdükleri, çok daha alışık oldukları bir ortam. Türkiye’ye tatilden tatile ya gidecekler ya gitmeyecekler. Ama oy hakkı isterken, yani yurt dışında otururken Türkiye’de oy hakkı isterken vatandaşlarımızın beklentisi şuydu; ‘Böylece Türkiye’ye olan aidiyetimizi daha fazla hissedelim, biz de, çocuklarımız da, torunlarımız da bu aidiyeti daha fazla hissedelim, Türkiye’nin parçası olduğumuzu daha fazla görelim’” dedi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bu seçimde geçen seçimde yaşanan aksaklıkların giderildiğini ve yüksek oranda katılım ümit ettiğini belirterek, “Dışişleri Bakanlığımız, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığımız ve Yüksek Seçim Kurulumuz bir takım seçimleri yaptı. Kimin nerede oy atacağı, hangi bölgede olacağı belli, ayrıca seçim öncesinde, seçim sırasında da vatandaşlarımızı, vatandaşlarımızın uzak bölgelerde olanların taşınması için de çalışmayı gerçekleştireceğiz. Ve ümit ediyorum ki bu sefer sizlerin de gayreti ile, sizlerin de her gün bir kişiyi ikna ederek, demin çok kolay bir şekilde biriniz, bir kişiyi o da bir kişiyi ikna etsin dedi. Ben onu biraz daha açayım. Her gün bir kişiyi daha ikna ederek seçime gitmesini sağlamamız lazım. Çünkü bu seçimler yurt dışındaki vatandaşlarla Türkiye’nin bağını gösterecek önemli göstergelerden birisidir. Ayrıca Türkiye’nin demokratik sürecine verdiği bu oylarla sahip çıkacaksınız inşallah” diye konuştu.

“TÜRKİYE’DE SİYASİ MÜCADELE BASİT BİR SİYASİ PARTİLER ARASINDAKİ MÜCADELE DEĞİLDİR”
30 Mart’ta gerçekleştirilen seçimlerde önemli üç seçim yapılacağını söylediklerine vurgu yapan Kurtulmuş, “Evet Türkiye bir seçimler dönemine giriyordu ve aslında 7 Haziran’da yapacağımız seçim daha önceki seçimlere bağlı olan üçüncü bir seçimdir. Ve hep şunu söylüyorduk. Bu üç seçimde verilecek oylar önce 30 Mart seçimi için söyleyeyim. 30 Mart seçiminde hangi insanın, kimin, hangi arkadaşımızın belediye olacağı seçimi değildi. Evet sonuçta birileri belediye başkanı olacaktı ama Türkiye’de halkın önüne getirilen soru şuydu; eski Türkiye’nin o kirli, pasaklı, girdaplı yollarına geri mi döneceksiniz, yoksa halktan başka kimsenin beşeri anlamda egemen olmadığı yeni Türkiye istikametinde yürümeye devam mı edeceksiniz. Soru buydu. Çünkü Türkiye’de siyasi mücadele, biraz sonra onu anlatacağım, sadece basit bir siyasi partiler arasındaki mücadele değildir. Türkiye’de en az 150 senedir bir zihniyet mücadelesi veriyoruz. 65 yıllık çok partili siyasi hayatımızda da bir zihniyet mücadelesi veriyoruz. Bu zihniyet mücadelesinin bir tarafında Türkiye’nin siyasi ve iktisadi gücünü elinde bulundurup halkı, milleti bir türlü tepeden görerek dizayn etmeye çalışan seçkinlerle Türkiye’de millet çoğunluğunun bir mücadelesi vardı. Birazdan geleceğim onlara ama 30 Mart’ta da sorulan soru buydu; eski Türkiye istikametinde mi gideceksin yeni Türkiye istikametinde mi yürüyeceksin. Milletimiz çok şükür her türlü kumpasa rağmen, her türlü ihanete rağmen, her türlü saldırıya rağmen, her türlü kirli ittifaka rağmen 30 Mart seçimlerinde yeni Türkiye istikametinde yürüyeceğini ortaya koydu. İlk virajı geçtik mi?” dedi.

“TÜRKİYE’DE ALİ CENGİZ OYUNLARI OYNANMIŞTIR”
Daha sonra ikinci viraja gelindiğine dikkat çeken Numan Kurtulmuş, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
“Arkasından ikinci viraja geldik. İkinci viraj şu bakımdan önemliydi. Değerli kardeşlerim Türkiye’de cumhurbaşkanını seçmek aslında siyasete bırakılmış bir alan değildi. Türkiye’de cumhurbaşkanının kim olacağı hep kapalı kapılar ardında karar verilmiş bir takım çıkar çevreleri, bir seçkinler, bir takım güç sahipleri kimi gösteriyorsa, kime işaret ediyorsa hemen hemen o cumhurbaşkanı olmuştur. Ve Türkiye’de her cumhurbaşkanı seçimi öncesinde maalesef bir takım karanlık işler olmuştur. Türkiye’de Ali Cengiz oyunları oynanmıştır. Sadece bu dediğimin ne manaya geldiğini anlatmak için o seçimde çok söyledik. 1961’de Ali Fuat Başgil’in nasıl silah zoruyla cumhurbaşkanı adayı olmaktan vazgeçirildiğini anlatmak yeterlidir. Ayrıca 12 Eylül öncesinde milletvekilliği de yapmış olan abimiz bir şey anlattı. Dedi ki; ‘12 Eylül ihtilalinden önce cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyoruz yaşı müsait olanlar hatırlayacaklar. Cumhurbaşkanı seçilemiyor. 10 tur, 20 tur 100 tur, zannediyorum 150 tur cumhurbaşkanı seçilemiyor’ diyor. ‘Bir gün dönemin cumhurbaşkanı yurt dışına çıkmıştı. Biz de o zaman parlamentodan bir heyetle karşılayacağız, uçağı gecikti. Havaalanında volta atıyoruz, bekliyoruz arkadaşlarla, yürüyoruz. Yakın tanıdığım generallerden birisi şakayla karışık şunu söyledi’ dedi. ‘Bu işi niye bu kadar uzatıyorsunuz. Nasılsa cumhurbaşkanını biz seçeceğiz. Cumhurbaşkanını seçmek bize düşer, siz de kendi aranızda oturun kim başbakan olacaksa ona karar verin’. Türkiye siyaseti böyle bir şeydi. İşte Türkiye’de 10 Ağustos 2014 seçiminin en önemli özelliği ilk seferde bu memlekette milletimiz cumhurbaşkanının kim olacağına doğrudan doğruya kendi oylarıyla karar verdi. Arasından birisini, kendisine benzer birisini, sevdiği birisini Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı olarak 10 Ağustos’ta Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı seçti ”
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER