Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Özyaral, kurban etinin yıkanmadan kıyma yapılmaması gerektiğini belirterek, bayramın vazgeçilmezi olan kavurmanın da az miktarda sıvı yağla yapılmasını tavsiye etti.
Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Özyaral, kurban kesecek olanları etin uygun koşullarda saklanması ve tüketilmesi konusunda uyardı. Özyaral etin birkaç gün dinlendirildikten sona yenmesi gerektiğini, aynı gün yenecek etin, mutlaka buzlu suda bekletilip içindeki kan boşaldıktan sonra pişirilmesinin uygun olacağını söyledi.
Dondurucuda saklanacak etin porsiyonlar halinde saklanması tavsiye eden Oğuz Özyaral, kıyma yapılacak kurban etinin soğuk su ile yıkanıp temizlendikten sonra hazırlanmasının sağlıklı olacağını, et yerken de yanında mutlaka yoğurt ya da ayran tercih edilmesi gerektiğini belirtti.
“HAŞLADIĞINIZ KURBAN ETİNİ VE SUYUNU AYRI AYRI SAKLAYIN”
Özyaral, “Et ve et ürünleri çok kolay bozulan gıdalar arasında yer alır. Kurban Bayramında kesilen kurbanlığın etinin saklanması, ne zaman tüketilmesi gerekliliği çok önemlidir. Kesilen ve parçalara ayrılan kurban etin önce soğuk su ile yıkamalıyız. Et parçalara ayrıldıkça ve özellikle elle yapılan satır kıymaya dönüştüğünde üzerindeki mikrobiyal yük artacaktır. Temizlenmeden ve yıkanmadan etler kıyma haline getirilmemelidir. Özellikle de kurban etini mümkün olduğunca kavurmalı ya da haşlayıp suyunu ayrı, etini ayrı poşetlere koyup bu şekilde dondurmalıyız.”
“KURBAN ETİNİ DİNLENDİRMEDEN DONDURUCUYA KOYMAYIN”
“Kurbanlık etler doğrudan ve belli bir süre dinlendirmeden derin dondurucuya konulmamalıdır” diyen Doç. Dr. Oğuz Ozyaral, şunları söyledi: “Aksi takdirde lastik kıvamında sert bir etimiz olur. Bu nedenle kesim sonrası etin ısısının düşürülmesi, soğuması ve oda ısısına indirilmesi için içerisinde buz bulunan soğuk suda dinlendirilmesi gerekir. Bu esnada et içerisindeki kanı bırakacaktır. Birkaç kez tekrarlan bu işlemin sonunda, küvet ya da tencere içerisindeki soğuk suyun duru kaldığı görüldüğünde, etler artık kullanıma hazırdır. Eğer kavurma yapılacaksa parçalara ayrılan et yarım saat kadar üzerlerini sıvayacak kadar az miktarda zeytinyağı ve baharatla marine edilebilir. Buzdolabında marine etme süresi 6 ile 12 saat arasında değişebilir. Bu arada zeytinyağı etin yumuşaklığını sağlarken, özellikle kekik, kırmızıbiber, tane karabiber ve hatta tarçın gibi baharatta tadını zenginleştirecek, ete ayrı bir lezzet katacaktır. Taze etin hazmı güçtür. Kullanılan baharat gerek hazmı kolaylaştırması gerekse pişmesini sağlaması açısından son derece önemlidir. Hazırlanan et ve ciğer kavurmalar porsiyonlara ayrılıp, soğutulduktan sonra normal buzdolabı ısısında beş gün, derin dondurucuda ise üç ay kadar süre ile saklanabilir.”
“KAVURMA YAPARKEN FAZLADAN YAĞ KOYMAYIN”
Kurban Bayramı’nın vazgeçilmezinin kavurma olduğunu belirten Özyaral, kurban etini kavurma olarak değerlendirecek olanları da bilgiler verdi: “Kavurma yapacak olanlar kurban eti ile yapılan tüm yemeklerde olduğu gibi, etin kendi yağının yeterli olduğu bilerek mümkün olduğunca yağ ilave etmeden pişirsinler. Çok gerektiğinde ise sadece az miktarda sıvı yağ ilave edebilirler.”
“ETLERİ TEK PORSİYONLUK OLARAK DONDURUN”
“Parçalara ayrılmış olan etler ayrı ayrı buzdolabı poşetlerine konulmalı ve o şekilde derin dondurucuda saklanmalıdır” diyen Doç. Dr. Özyaral, “Çözündürülen etler derhal üç gün içerinde buzdolabı ısısında muhafaza edilmek kaydıyla tüketilmelidir. Çözündürülen etler yeniden yemek haline getirildiğinde ancak o zaman tekrar üç haftalığına derin dondurucuda saklanabilir. Hazırladığınız ürünleri etiketlemeyi ve üzerlerine tarih koyması asla unutmayın” şeklinde konuştu.
“ETİ YOĞURT İLE BİRLİKTE TÜKETİN”
“Kurban bayramında sürekli et yemenin sağlık üzerine bir etkisi var mıdır? Bu soru çok sorulur. Bu konuda Dünya Kanser Araştırma Derneği’nin bildiği üzere haftada 500 gramdan fazla et yemek sağlığı için tavsiye edilmez. Bu nedenle en sağlıklı et tüketimi 500 gram et ürününü haftanın günlerine bilinçli bir şekilde dağıtmak gerekiyor” diyen Özyaral, “Özellikle kalp hastaları ve kolesterol sorunu yaşayanların işi aşırıya götürmemeleri et ürünlerini ayran ve yoğurtla birlikte tüketmeye özen göstermelerini tavsiye ediyoruz. Önemli bir protein kaynağı olan et maalesef fazla tüketildiğinde ani tansiyon yükselmesine, beklenmedik karaciğer ve bağırsak hastalıklarına da yol açabilir. Ayran ve yoğurt tüketimi hazmı kolaylaştıracak, bağırsaklarda uzun süre etin emiliminin beklenmesini engelleyecek ve hızlı bir biçimde atılımı, boşaltımı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
“KUYRUK YAĞINA ALIŞIK OLMAYANLAR DİKKATLİ OLUN”
Doç. Dr. Oğuz Özyaral “Kuyruk yağı ve iç yağı, kalp-damar sağlığını tehdit eden ve kanserojen riskini arttıran yağ türleri olarak bilinmelerine rağmen bugün yapılan araştırmalara göre Amerikan Gıda ve İlaç Teşkilatı gençlik yıllarında yeterli miktarda kuyruk yağı tüketen insanlarda, yaşlılık döneminde eklem rahatsızlıklarına daha az rastlandığını belirtmiştir. Ancak bu alışık olmadığımız bu tip bir ürünü özellikle bayramda yemekle bağırsak florası dediğimiz vücudumuzda bizimle birlikte yaşayan iyi huylu ve faydalı mikroorganizmaların doğal yaşam şeklini bozacağından şiddetli isallere neden olabiliriz. Alışık olmadığımız gıdaların tüketimi ayrıca mide rahatsızlıklarına ve aşırı tüketimi de yüksek tansiyona neden olabilir” dedi.
(İHA)
Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Oğuz Özyaral, kurban kesecek olanları etin uygun koşullarda saklanması ve tüketilmesi konusunda uyardı. Özyaral etin birkaç gün dinlendirildikten sona yenmesi gerektiğini, aynı gün yenecek etin, mutlaka buzlu suda bekletilip içindeki kan boşaldıktan sonra pişirilmesinin uygun olacağını söyledi.
Dondurucuda saklanacak etin porsiyonlar halinde saklanması tavsiye eden Oğuz Özyaral, kıyma yapılacak kurban etinin soğuk su ile yıkanıp temizlendikten sonra hazırlanmasının sağlıklı olacağını, et yerken de yanında mutlaka yoğurt ya da ayran tercih edilmesi gerektiğini belirtti.
“HAŞLADIĞINIZ KURBAN ETİNİ VE SUYUNU AYRI AYRI SAKLAYIN”
Özyaral, “Et ve et ürünleri çok kolay bozulan gıdalar arasında yer alır. Kurban Bayramında kesilen kurbanlığın etinin saklanması, ne zaman tüketilmesi gerekliliği çok önemlidir. Kesilen ve parçalara ayrılan kurban etin önce soğuk su ile yıkamalıyız. Et parçalara ayrıldıkça ve özellikle elle yapılan satır kıymaya dönüştüğünde üzerindeki mikrobiyal yük artacaktır. Temizlenmeden ve yıkanmadan etler kıyma haline getirilmemelidir. Özellikle de kurban etini mümkün olduğunca kavurmalı ya da haşlayıp suyunu ayrı, etini ayrı poşetlere koyup bu şekilde dondurmalıyız.”
“KURBAN ETİNİ DİNLENDİRMEDEN DONDURUCUYA KOYMAYIN”
“Kurbanlık etler doğrudan ve belli bir süre dinlendirmeden derin dondurucuya konulmamalıdır” diyen Doç. Dr. Oğuz Ozyaral, şunları söyledi: “Aksi takdirde lastik kıvamında sert bir etimiz olur. Bu nedenle kesim sonrası etin ısısının düşürülmesi, soğuması ve oda ısısına indirilmesi için içerisinde buz bulunan soğuk suda dinlendirilmesi gerekir. Bu esnada et içerisindeki kanı bırakacaktır. Birkaç kez tekrarlan bu işlemin sonunda, küvet ya da tencere içerisindeki soğuk suyun duru kaldığı görüldüğünde, etler artık kullanıma hazırdır. Eğer kavurma yapılacaksa parçalara ayrılan et yarım saat kadar üzerlerini sıvayacak kadar az miktarda zeytinyağı ve baharatla marine edilebilir. Buzdolabında marine etme süresi 6 ile 12 saat arasında değişebilir. Bu arada zeytinyağı etin yumuşaklığını sağlarken, özellikle kekik, kırmızıbiber, tane karabiber ve hatta tarçın gibi baharatta tadını zenginleştirecek, ete ayrı bir lezzet katacaktır. Taze etin hazmı güçtür. Kullanılan baharat gerek hazmı kolaylaştırması gerekse pişmesini sağlaması açısından son derece önemlidir. Hazırlanan et ve ciğer kavurmalar porsiyonlara ayrılıp, soğutulduktan sonra normal buzdolabı ısısında beş gün, derin dondurucuda ise üç ay kadar süre ile saklanabilir.”
“KAVURMA YAPARKEN FAZLADAN YAĞ KOYMAYIN”
Kurban Bayramı’nın vazgeçilmezinin kavurma olduğunu belirten Özyaral, kurban etini kavurma olarak değerlendirecek olanları da bilgiler verdi: “Kavurma yapacak olanlar kurban eti ile yapılan tüm yemeklerde olduğu gibi, etin kendi yağının yeterli olduğu bilerek mümkün olduğunca yağ ilave etmeden pişirsinler. Çok gerektiğinde ise sadece az miktarda sıvı yağ ilave edebilirler.”
“ETLERİ TEK PORSİYONLUK OLARAK DONDURUN”
“Parçalara ayrılmış olan etler ayrı ayrı buzdolabı poşetlerine konulmalı ve o şekilde derin dondurucuda saklanmalıdır” diyen Doç. Dr. Özyaral, “Çözündürülen etler derhal üç gün içerinde buzdolabı ısısında muhafaza edilmek kaydıyla tüketilmelidir. Çözündürülen etler yeniden yemek haline getirildiğinde ancak o zaman tekrar üç haftalığına derin dondurucuda saklanabilir. Hazırladığınız ürünleri etiketlemeyi ve üzerlerine tarih koyması asla unutmayın” şeklinde konuştu.
“ETİ YOĞURT İLE BİRLİKTE TÜKETİN”
“Kurban bayramında sürekli et yemenin sağlık üzerine bir etkisi var mıdır? Bu soru çok sorulur. Bu konuda Dünya Kanser Araştırma Derneği’nin bildiği üzere haftada 500 gramdan fazla et yemek sağlığı için tavsiye edilmez. Bu nedenle en sağlıklı et tüketimi 500 gram et ürününü haftanın günlerine bilinçli bir şekilde dağıtmak gerekiyor” diyen Özyaral, “Özellikle kalp hastaları ve kolesterol sorunu yaşayanların işi aşırıya götürmemeleri et ürünlerini ayran ve yoğurtla birlikte tüketmeye özen göstermelerini tavsiye ediyoruz. Önemli bir protein kaynağı olan et maalesef fazla tüketildiğinde ani tansiyon yükselmesine, beklenmedik karaciğer ve bağırsak hastalıklarına da yol açabilir. Ayran ve yoğurt tüketimi hazmı kolaylaştıracak, bağırsaklarda uzun süre etin emiliminin beklenmesini engelleyecek ve hızlı bir biçimde atılımı, boşaltımı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
“KUYRUK YAĞINA ALIŞIK OLMAYANLAR DİKKATLİ OLUN”
Doç. Dr. Oğuz Özyaral “Kuyruk yağı ve iç yağı, kalp-damar sağlığını tehdit eden ve kanserojen riskini arttıran yağ türleri olarak bilinmelerine rağmen bugün yapılan araştırmalara göre Amerikan Gıda ve İlaç Teşkilatı gençlik yıllarında yeterli miktarda kuyruk yağı tüketen insanlarda, yaşlılık döneminde eklem rahatsızlıklarına daha az rastlandığını belirtmiştir. Ancak bu alışık olmadığımız bu tip bir ürünü özellikle bayramda yemekle bağırsak florası dediğimiz vücudumuzda bizimle birlikte yaşayan iyi huylu ve faydalı mikroorganizmaların doğal yaşam şeklini bozacağından şiddetli isallere neden olabiliriz. Alışık olmadığımız gıdaların tüketimi ayrıca mide rahatsızlıklarına ve aşırı tüketimi de yüksek tansiyona neden olabilir” dedi.
(İHA)