İSTANBUL
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi konferans salonunda düzenlenen "Ailede Adalet ve İhsan" konulu forumda yaptığı konuşmada, Allah'ın hayatın her anında herkese karşı adil olmayı emretttiğini belirterek, insanın yeryüzü serüveninin Hazreti Adem ve eşi Havva ile bir aile olarak başladığını söyledi.
Ailenin önemi ve İslam'da aileye verilen değerden bahseden Erbaş, şöyle konuştu:
"Aile ocağı, sorumluluk, erdem ve geleneklerin kazanılmasıyla toplumsal huzurun, inanç, milli kimlik ve bilincin edinilmesiyle geleceğin teminatıdır. Bugün bireysel, sosyal ya da küresel boyutta yaşanan bütün sıkıntıların ya da güzelliklerin, aileyle bir ilişkisinin olduğu açıktır. Dolayısıyla daha iyi bir hayat için muhtaç olduğumuz temel değerler, öncelikle ailede hayat bulacak, oradan topluma ve dünyaya huzur katacaktır. Dünya ve ahiret saadeti için bizlere yol gösteren dinimiz İslam, ailede adaletin, ihsan ahlakının, fedakarlığın, sorumluluk bilincinin, istişarenin, karşılıklı yardımlaşma ve anlayışın hakim kılınmasını, eşlerin birbirine güven duymasını ve bağlılık göstermesini, sevinç, keder, yorgunluk ve sıkıntıların paylaşılmasını istemektedir. Elbette hayatın her alanında olduğu gibi ailede de zaman zaman zorluklar, kırgınlıklar, gerilimler olması mümkündür. Önemli olan karşılaşılan sıkıntıları, haksızlığa yol açmadan, sabır, fedakarlık ve adalet duygusuyla aşmaya çalışmaktır."
Prof. Dr. Erbaş, aileyi koruyacak, huzuru yaşatacak, muhtemel sıkıntıların kolayca atlatılmasını sağlayacak değerlerin en önemlilerinin adalet ve ihsan olduğunu dile getirdi.
Yaratılış gayesi, kulluk ve yeryüzü sorumluluğu, temel hak ve dokunulmazlıklar gibi alanlarda kadın ve erkek arasında hiçbir farkın olmamasının, kadın ve erkeğin bir adalet üzerine yaratıldığını gösterdiğine işaret eden Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Allah, hayatın her anında herkese karşı adil olmamızı emretmekte, Kur'an bizi her daim adalete, insafa, hakkaniyete, dengeye davet etmektedir. Nitekim bütün camilerimizde her cuma hutbesinin sonunda iyilik ve adaleti emreden "Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor." ayet-i kerimesi mealiyle beraber okunuyor. İslam'da tevhidden sonra en önemli vurgulardan biri olan adalet, dengeli ve ölçülü olmak, ifrat ve tefritten uzak kalmak, haddi aşmamak, itidal üzere davranmak, herkese hak ettiğini vermek demektir. Bu bağlamda ailede adalet; karşılıklı sevgi ve saygının gözetilmesi, onurun korunması, emeğin takdir edilmesi, haklar ve sorumluluklarda hakkaniyetin ve insaflı bir yolun benimsenmesi demektir. Hazreti Muhammed Veda Hutbesi'nde 'Bilin ki, sizin hanımlarınız üzerinde hakkınız olduğu gibi, hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır...' diye buyurmuştur."
İslam’ın ailede en ideal yaklaşım olarak gösterdiği hedefin ihsan ahlakı olduğunu belirten Erbaş, ihsanın hiçbir karşılık beklemeden ve asla minnet altında bırakan bir tutum takınmadan yapılan iyilik olduğunu kaydetti.
Herkesin diğerini hoşnut etme gayesini davranışlarının merkezi yapması gerektiğini vurgulayan Erbaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu şekliyle ihsan, aile bireylerinin hep beraber birbirlerine karşı yaklaşımında temel ahlaka dönüştüğünde aile gerçek manada ve bütün boyutlarıyla huzur yuvası haline gelecektir. Bugün aileyi oluşturan bireyler olarak kadın ve erkek, birbirlerini destekleyen ve tamamlayan bir yaklaşımla beraberce daha huzurlu bir hayatı inşa edeceklerdir. Bunun için de hepimize düşen en önemli görev, ailede ve hayatın her alanında adalet ve ihsan ahlakının güçlenmesi ve yaygınlaşması için çalışmaktır."
Programa İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak, akademisyenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
Muhabir: Mücahit Türetken
Kaynak: AA
dikGAZETE.com