Genel

Kumpas davası sanığı eski hakim Hamzaçebi'den FETÖ itirafları

FETÖ'nün "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas davasının sanıklarından eski hakim Hamzaçebi, etkin pişmanlıktan yararlanmak üzere MİT krizinin yanı sıra FETÖ'cü hakimler hakkında itiraflarda bulundu.

Kumpas davası sanığı eski hakim Hamzaçebi'den FETÖ itirafları
05-01-2018 16:46

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), "Selam Tevhid" soruÅŸturmasında kumpas kurmasıyla ilgili 54 eski hakim ve savcının yargılandığı davanın sanıklarından eski hakim Mehmet Hamzaçebi, etkin piÅŸmanlıktan yararlanmak üzere itiraflarda bulundu.

Hamzaçebi, ilk derece mahkemesi sıfatıyla davayı gören Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyetine, Åžubat 2012'de MÄ°T MüsteÅŸarı Hakan Fidan ve bazı müsteÅŸarlık görevlilerinin ifadeye çaÄŸrıldığı soruÅŸturmayı eski savcı Bilal Bayraktar'ın yürüttüÄŸünü, eski savcı Sadrettin Sarıkaya'nın ise dosyanın yedeÄŸi olduÄŸunu bildirdi.

Sanık Hamzaçebi, "Bayraktar, 'Ülkeyi bölmek istiyorlar. Oslo'da ülkenin yarısı gidiyor elden.' gibi bir ÅŸeylerden bahsetti. 'Ondan dolayı yaptık.' dedi ama kendisi bizzat yapmadı, Sadrettin üzerinden yaptırdı bunu. Kendisi ABD'ye gezi ayarladı o dönemde. 'Pensilvanya'ya gittin mi?' diye sorduÄŸumda inkar etti. 'Askerlerle beraberdik, onları atlatamazdım.' gibi bir ÅŸeyler söyledi." diye konuÅŸtu.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, etkin piÅŸmanlıktan yararlanma talebiyle dilekçe veren Hamzaçebi'nin 7-8 Kasım 2017'de beyanını aldı.

Hamzaçebi, sesli olarak kaydedilen ve daha sonra yazıya dökülen beyanında, FETÖ/PDY mensuplarınca her hareket ve davranışının izlendiÄŸini ve örgüt mensuplarının kendisine zarar vermelerinden endiÅŸelendiÄŸini ifade ederek, "Devletime yardımcı olmak istiyorum fakat devletin de beni korumasını bekliyorum." dedi.

Bakırköy'de verdiÄŸi basit nitelikteki ifade nedeniyle cezaevinde birçok kez psikolojik baskıya maruz kaldığını savunan Hamzaçebi, Silivri Cezaevi'ndeki koÄŸuÅŸunun deÄŸiÅŸtiÄŸini ancak polikliniklere diÄŸer FETÖ/PDY tutuklularıyla gidip geldiÄŸi için zor durumda kaldığını bildirdi.

Sincan Cezaevi'nde de aleyhinde beyanda bulunduÄŸu gerekçesiyle sanıklardan Mehmet Ekinci'nin, konuyu koÄŸuÅŸtaki diÄŸer asker ve polis tutuklulara yayarak, kendisine psikolojik baskıya baÅŸladığını ve aralarında sözlü tartışma yaÅŸandığını anlatan Hamzaçebi, diÄŸer tutuklularca da dışlandığını ve tek kiÅŸilik koÄŸuÅŸta kaldığını belirtti.

Cezaevinde itirafçılar için beddua edildiÄŸini, bunun genelde her namazda yapıldığını aktaran Hamzaçebi, inançlı biri olduÄŸunu ve bedduanın manevi anlamda insana etkisi olacağını düÅŸündüÄŸünü söyledi.

Örgütle tanışması

Mehmet Hamzaçebi, Trabzon'da lisedeyken "cemaate ait olduÄŸunu bilmeden" Zafer Fen Dershanesine gittiÄŸini anlattı.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini kazanınca, dershanedeki Türkçe öÄŸretmeni Abdulvahap Ö'nün, Ankara'da tanıdığı yurt müdürü olduÄŸunu söyleyerek, "Benim selamımla gidip kalabilirsin." dediÄŸini ifade eden Hamzaçebi, devlet yurdu çıkmayınca bir süre teyzesinin evinde kaldığını, ardından öÄŸretmeninin bahsettiÄŸi yurdu bulduÄŸunu ve burada kalmaya baÅŸladığını kaydetti.

Buranın da cemaat yurdu olduÄŸunu baÅŸta bilmediÄŸini savunan Hamzaçebi, sonraki yıllarda devlet yurduna geçtiÄŸini dile getirdi.

Hamzaçebi, mesleÄŸe baÅŸlamasının ardından hakimlik yaptığı yerlerde tanıştığı cemaat mensuplarının kendisiyle ilgilenmeye çalıştıklarını, namaz kıldıklarını, bazen kitap okuduklarını anlatarak, daha sonra tetkik hakim olarak Yargıtaya geldiÄŸini belirtti.

Yargıtay 2. Ceza Dairesinde tetkik hakimken oda arkadaşı olan ve "daire abisi" konumunda bulunan tetkik hakim Ali Ä°hsan Yılmaz'ın kendisine dini sohbetler önerdiÄŸini ancak onu çeÅŸitli gerekçelerle geçiÅŸtirdiÄŸini savunan Hamzaçebi, "Bir gün, Adalet Bakanlığı Ceza Ä°ÅŸleri Genel MüdürlüÄŸünde çalıştığını düÅŸündüÄŸüm Seyfullah Çakmak ismindeki hemÅŸehrim beni çağırdı. Dini sohbetlere neden katılmadığımı sordu. Yanında tanımadığım iki kiÅŸi vardı. Biraz tehditvari, (sohbetlere) katılmaya zorladı. 'SoruÅŸturma geçirirsen, başına bir iÅŸ gelirse, böyle yaparsan sana kim yardımcı olur? Kimse yardımcı olmaz. Ä°yi düÅŸün.' gibi ÅŸeyler söyledi." beyanında bulundu.

Hamzaçebi, Ali Ä°hsan Yılmaz'ın sohbetlerine katılmaya baÅŸladığını dile getirerek, çay eÅŸliÄŸindeki "günlük, rutin" muhabbetler sırasında Fetullah Gülen'in adının geçtiÄŸinin de olduÄŸunu belirtti.

Daha sonra BeÅŸiktaÅŸ Adliyesindeki Ä°stanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi üyeliÄŸine tayin olduÄŸunu anlatan sanık Hamzaçebi, yaz aylarında, ÅŸu anda beraber yargılandığı Mehmet Ali Uysal'ın da savcı olarak aynı adliyeye atandığını bildirdi.

Hamzaçebi, Uysal'ın, kendisinden Bilal Bayraktar ve yine mevcut davanın sanığı Mehmet Karababa'ya bahsettiÄŸini kaydederek, bu kiÅŸiler ve sanıklardan Ramazan Saban ile 2011 sonuna kadar 5-6 kez sohbetlere katıldıklarını ifade etti.

MÄ°T krizi

Hamzaçebi, 2012'deki "MÄ°T krizi" soruÅŸturmasını asıl Bilal Bayraktar'ın yürüttüÄŸünü, MÄ°T MüsteÅŸarı Hakan Fidan'ı ifadeye çağıran eski savcı Sadrettin Sarıkaya'nın ise dosyanın "yedeÄŸi" olduÄŸunu anlatarak, "Sadrettin'in, MÄ°T yöneticilerinin ifadeye çaÄŸrılmasını Bilal Bayraktar istediÄŸi için yaptığını biliyorum." dedi ve Sarıkaya'nın bazı ÅŸeyleri anlatmadığına yönelik ÅŸüphesini de dile getirdi.

Sanık Hamzaçebi, "Bayraktar, 'Ülkeyi bölmek istiyorlar. Oslo'da ülkenin yarısı gidiyor elden.' gibi bir ÅŸeylerden bahsetti. 'Ondan dolayı yaptık.' dedi ama kendisi bizzat yapmadı, Sadrettin üzerinden yaptırdı bunu. Kendisi yurt dışına gezi ayarladı o dönemde." diye konuÅŸtu.

Bayraktar'ın "MÄ°T krizi"nden kısa süre önce HSYK'dan yurt dışı gezisi ayarlayarak, "narkotik semineri" adı altında ABD'ye gittiÄŸini, seyahate baÅŸka asker ve sivil hakim ve savcıların da katıldığını ifade eden Hamzaçebi, ÅŸunları kaydetti:

"MÄ°T krizi sonrası Türkiye'ye döndükten sonra asansör çıkışında karşılaÅŸtığımızda kendisine neden böyle bir ÅŸey yapıldığını sordum. Bana 'Oslo görüÅŸmelerinde ülkenin yarısını PKK'ya peÅŸkeÅŸ çekmiÅŸler. Hiç masum deÄŸiller.' dedi ama dayanağı hakkında pek bilgi vermedi. MÄ°T'e operasyonun kimin fikri olduÄŸunu sorduÄŸumda net cevap vermedi. 'Pensilvanya'ya gittin mi?' diye sorduÄŸumda inkar etti. 'Askerlerle beraberdik, onları atlatamazdım.' gibi bir ÅŸeyler söyledi."

"Reza Zarrab dosyasından çok umut baÄŸlıyorlar"

"Selam Tevhid" soruÅŸturmasında kumpas iddiaları üzerine 14 Temmuz 2015'te açığa alınınca cemaatin, maaşının kesilen üçte birlik kısmını vermek istediÄŸini anlatan Hamzaçebi, Mehmet Ali Uysal'ın kendisine 3 aylık tutar olan 9 bin lira getirdiÄŸini ancak almadığını savundu.

Mehmet Hamzaçebi, 2014'teki HSYK seçimi öncesi bazı cemaat mensuplarının telefonlara ByLock yüklenmesi yönünde ısrar ettiÄŸini, kendisine ısrarda bulunanın ise "Futbolda Åžike" davasına bakan mahkemenin üyesi firari eski hakim Seyfettin Mermerci olduÄŸunu kaydetti.

Cemaat mensuplarının piyasa ekonomisi rakamlarının düÅŸük ve negatif seyir izlemesinden memnun olduklarını söyleyen Hamzaçebi, örgüt mensuplarının, ekonominin bozulmasıyla hükümetin baÅŸarısının sorgulanacağını, oy kaybına uÄŸrayacağını ve kendilerinin de rahat bırakılacağını düÅŸündüklerini anlattı.

Hamzaçebi, "Bir de ABD'deki dava, Reza Zarrab dosyasından çok umut baÄŸlıyorlar." dedi.

Cemaat ile iliÅŸkisini 2012'deki "MÄ°T krizi" sonrası kestiÄŸini savunan Hamzaçebi, "Cemaat mensuplarının dini boyutu aÅŸtığını, siyasal iÅŸlere bulaÅŸtığını anladım." diye konuÅŸtu.

"A takımı"

Sanık Hamzaçebi, ifadesinde, FETÖ/PDY mensubu birçok kiÅŸinin ismini verdi ve bu kiÅŸilere yönelik açıklamalarda da bulundu.

Davanın firari sanığı, eski özel yetkili Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcıvekili Fikret Seçen'in, cemaatin, BeÅŸiktaÅŸ Adliyesinde bulunan karar mekanizmasında yer aldığını bildiren Hamzaçebi, "A takımı' tabir edilen gruptandır. Seçen ile birlikte A takımında Zekeriya Öz, Cihan Kansız, Bilal Bayraktar, Ercan Åžafak, Celal Kara, Hüseyin Ayar, Mehmet Berk, Mehmet Karababa, Metin Özçelik, Mehmet Ekinci'nin olduÄŸunu hatta Gökmen Demircan ve Sedat Åžamil HaşıloÄŸlu'nun da olduÄŸunu düÅŸünüyorum." beyanında bulundu.

Hamzaçebi'nin, geçmiÅŸte Ä°stanbul'da özel yetkili hakim ve savcı olarak da görev yapan bazı kiÅŸilere iliÅŸkin sözleri ise ÅŸöyle:

"Zekeriya Öz (Ergenekon soruÅŸturması savcısı): Cemaatin BeÅŸiktaÅŸ Adliyesindeki bahsettiÄŸim 'A takımı'nın favorilerindendi.

Celal Kara (17 Aralık soruÅŸturması savcısı): Cemaat mensubu, yine 'abi' pozisyonunda, yine 'A takımı' ekibinden yani önemli soruÅŸturmalara hep bunlar baktı.

Metin Özçelik ('Paralel Yapı' soruÅŸturmaları tutuklularının tahliyesini kararlaÅŸtıran eski hakim): Beyin takımından olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Ä°ÅŸleri kotaran ekipten.

Sadrettin Sarıkaya (Hakan Fidan ve MÄ°T görevlilerini ifadeye çağıran eski savcı): Staj sırasında tanıştık. Mehmet Ali Uysal, cemaat mensubu olduÄŸunu söylemiÅŸti.

Mehmet Berk (Futbolda Åžike soruÅŸturması savcısı): Ben Güzelyurt Adliyesindeyken Tarsus'tan savcı olarak tayin geldi. Bana cemaatçi olduÄŸunu kendisi açıkladı.

Cihan Kansız (Bir dönem Ergenekon soruÅŸturmasını da yürüten eski Ä°stanbul BaÅŸsavcıvekili): 'A takımı' dediÄŸimiz ÅŸeyden. Cemaat mensubu olduÄŸunu biliyorum, Zekeriya Öz'ün yerine Ergenekon savcılığına verildi.

Mehmet Ekinci ('Futbolda ÅŸike', 'Odatv'' davalarına bakan mahkemenin baÅŸkanı): Sadrettin Sarıkaya, cemaatçi olduÄŸunu söyledi. Eskiden tanıyormuÅŸ onu, biliyormuÅŸ. Ekinci'nin cemaat dışı hareketleri olabilir yani çevre geniÅŸliÄŸi olabilir, farklılıkları da olabilir ama bu cemaat bağı olmadığını göstermiyor.

Muammer AkkaÅŸ (25 Aralık soruÅŸturması savcısı): Adliyede bildiri dağıtan savcı olarak tanındı. Zekeriya Öz, Fikret Seçen ekibinin ayak iÅŸlerini yürüten savcılardan biriydi yani onların sözünden çıkmayan birisi.

Mehmet Ali Pekgüzel (Ergenekon davası duruÅŸma savcısı): Mehmet Ali Uysal ve Bilal Bayraktar'dan, cemaatten olduÄŸunu duymuÅŸtum.

Hüseyin Kaplan ('Balyoz Planı' davasının duruÅŸma savcısı): Cemaatte 'abi' pozisyonunda olan kiÅŸilerden birisiymiÅŸ aslında. Ben, normal cemaatçi diye düÅŸünüyordum. Yakalandığında cemaatçi olduÄŸunu zaten kabul etmiÅŸ.

Ercan Åžafak ('Ergenekon', 'Balyoz' ve 'Poyrazköy' dava ve soruÅŸturmalara bakan eski Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcıvekili): Cemaat mensubu. Ergenekon soruÅŸturma savcılığını yürütenlerden.

Hikmet Usta (Hrant Dink ana davasına bakan, kapatılan özel yetkili Ä°stanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin duruÅŸma savcısı): Cemaat mensubu, 'abi' pozisyonunda biliyorum. Yine 'A Takımı'ndan.

Adnan Çimen (eski özel yetkili savcı): Cemaatten olduÄŸunu duymuÅŸtum.

Hüseyin Ayar ('Balyoz Planı' davası duruÅŸma savcısı): Cemaat mensubu, yine 'abi' pozisyonunda. 'A takımı' ve ekibinden. Önemli soruÅŸturmalarda görev verildi.

Aydın Torlak: Trabzonlu hemÅŸehrim. Ankara Hukuk Fakültesinde aynı sınıfta okuduk, birinci sınıfta aynı yurtta kaldık. Mezuniyet sonrası savcı olmuÅŸ. Cemaatçi olduÄŸunu duymuÅŸtum yani cemaatle bağını koparmadığını duymuÅŸtum."

Hamzaçebi'nin tahliyesi kararlaÅŸtırıldı

Ä°lk derece sıfatıyla davayı gören Yargıtay 16. Ceza Dairesi, beyanları sonrasında adli kontrol ÅŸartıyla Mehmet Hamzaçebi'nin tahliyesine karar verdi.

Davanın sanıklarından bir kısmı halen firari durumda.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER