Kültür ve Turizm Bakanlığı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nu yenilemek için düğmeye bastı. Hayatı kolaylaştıracak ortak lisanslama dönemi için İstanbul’da başlayan ve devam eden çalıştayların sonuncusu Ankara'da yapıldı. Son söz TBMM'nin olacak.
Bakanlık, 1951'de kabul edilmesinin ardından dönem dönem bazı maddeleri güncellenen 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda Bakan Nabi Avcı'nın talimatıyla yeni değişiklikler yapmak için çalışmalarına hız verdi. Bu kapsamda müzik, sinema, yazılım, güzel sanatlar ve yayıncılık sektörleri ve diğer tüm paydaşların katılımıyla 4 çalıştay düzenlendi. Ankara’da gerçekleştirilen son çalıştayda alınan kararların bir taslak halinde 2017 yılının ilk yarısında Meclise gönderilmesinin planlandığı ifade edildi.
Çalıştayda konuşan Telif Hakları Genel Müdürü Dinçer Ateş, 5846 sayılı Kanun değişikliği çalışmalarının temel konuları arasında istisna ve sınırlamalar konusunun yer almasının kaçınılmaz bir hal aldığını belirterek, “İlk çalıştayda ‘umuma açık mahallerde ve radyo televizyon yayınlarında lisanslama faaliyetlerini’, ikinci çalıştayda ‘meslek birliklerinin yapısı ve işleyişini’, üçüncü çalıştayda ise ‘yargısal süreç ve dijital alanda yaşanan hak ihlalleri ile mücadele’ gibi temel konuları değerlendirdik ve önemli sonuçlar aldık. Bu hafta ise kanun değişikliği çalışmaları bakımından büyük önem arz eden bir başka gündem çerçevesinde ‘telif hukukunda istisnalar ve sınırlamalar’ konusunu ele alacağız. Hepimizin bildiği gibi bütün dünyada istisna ve kısıtlama hükümleri, belirli hallerde ve özel koşullara tabi olarak telif hakkı sahiplerinin iznine ihtiyaç duyulmaksızın eserlerin kullanımına imkân tanır. Uluslararası düzenlemelerde genel çerçevesi çizilen bu alan kültürel, sosyal, ekonomik ve tarihsel koşullara bağlı olarak ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir” dedi.
Son dönemde ülkelerin telif hakları kanunlarında gerçekleştirilen değişikliklere baktığımızda pek çok değişikliğin istisna hükümlerinin revizyonu amacını taşıdığının görüldüğünü kaydeden Ateş, “Çünkü gelişen teknoloji, telif hukukunda denge kurallarının gözden geçirilmesi ihtiyacını artırmaktadır. Bu bakış açısıyla 5846 sayılı Kanun değişikliği çalışmalarının temel konuları arasında ‘istisna ve sınırlamalar’ konusunun yer alması kaçınılmaz bir hal aldı. Madalyonun bir yüzü; fikir ve sanat eserleriyle topluma hizmet veren ve bunun karşılığını alarak üretmeye devam etmesi gereken eser sahipleri ve hak sahiplerinin hakkını gösteriyor. Diğer yüzünde ise bu eserlerden yararlanan çocuklar, öğrenciler, dezavantajlı kesimler başta olmak üzere esere erişim zorlukları yaşayanlar yer alıyor. Bunların birlikteliğinden oluşan bir hak, adalet ve sosyal yaşam dengesi içinde resmi tamamlamak gerekiyor. Bunu yaparken en hassas çizgi ise istisnaların kaideyi bozmaması olarak karşımızda duruyor” diye konuştu.
“Ortak Lisanslama Birliği hayatımızı kolaylaştıracak”
Ateş, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu çalıştaylarda üzerinde mutabık kalınan yeni bir model gündeme geldi. Bu modelin en önemli unsuru Ortak Lisanslama Birliği'nin kurulması. Bu ilerde hayatın bütün mecralarında hepimizin tanışacağı ve göreceği bir yapı olacak. Bütün eser sahiplerinin ve bağlantılı hak sahiplerinin kişisel olarak takibi mümkün olmayan haklarını Ortak Lisanslama Birliği toplu lisanslama yaparak çözecek. Hem hayatı kolaylaştıracak, rahatlatacak hem de eser ve hak sahiplerine mali anlamda bir geri dönüş yaparak sürdürülebilir bir eser üretme sürecini besleyecek. Bu paket model korsanla mücadelede de şartları lehimize değiştirecek. Legal çerçeve, işlevsel olur, basit ve net bir şekilde çizilirse illegal işleyişin önü kesilir. Bazen kullanıcılar kiminle muhatap olacaklarını bilmediği için illegal kullanımlara neden oluyorlar. İhtiyaçları doğrultusunda tek muhatap bulamayan ve bütün eser sahipleriyle görüşüp izin alma imkânı olmayan kullanıcılar illegal duruma düşüyor. Halbuki karşınızda bir tane muhatap olduğu zaman hem meseleyi çözmemiz hem de illegal kullanıma ve korsana devam edenleri görmemiz daha kolay olacak. Çalıştayda alınan kararlar, telif haklarını içeren kanunun Avrupa Birliği müktesebatı ve uluslararası sözleşmelere uyumunu, dijital alanda da dahil olmak üzere korsanla mücadelede etkinliğinin artırılmasını da sağlayacak."
Müzik, sinema, güzel sanatlar, yazılım ve yayıncılık sektörlerini yakından ilgilendiren çalıştaya İstanbul’dan sonra Ankara’da da ilgi oldukça yoğundu.
Bayram Kılınçer
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com