Ankara
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, 16'ncı Uluslararası Türk Sanatları Kongresi'ne katılacak sanat tarihçileri ve akademisyenlerle akşam yemeğinde bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada Oktay, kadim medeniyetin ve sınırları bulunmayan gönül coğrafyasının ortak dilinin sahip olunan kültürel miras ve sanatsal zenginlik olduğunu söyledi.
Medeniyetlerin sadece kılıçla değil, mimariyle, mürekkeple ve samur fırçalarla şekillendiğini anlatan Oktay, ecdadın dokunduğu topraklarda el yazmalarından yaşamın her safhasının sanatla yorumlandığını, günlük hayatın kendisinin adeta bir sanata döndüğünü ifade etti.
Türk sanatının tarihi derinliği ve müktesebatının zümrüdü anka kuşunun üzerindeki tüy miktarınca, sonsuz ve eşsiz olduğunu vurgulayan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk sanatını varlık sınırlarımızın ötelerinden başlayarak ele almak ve ihya etmek sanatımızın hak ettiği iltifata mazhar olması anlamına gelmektedir. Bu açıdan 60 yılı geride bırakan Uluslararası Türk Sanatları Kongresi'nin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Kongre, çeşitli ülkelerden Türk sanatına gönül vermiş bilim insanları ve araştırmacıları bir araya getirerek çalışmalarını sunmaya, fikir alışverişi ve müzakereye imkan tanımaktadır.
Aynı zamanda Türk sanat mirasının, ilim, irfan ve hikmetin mürekkebinden damıtılarak gelecek nesillere taşınmasına da vesile olmaktadır. Dünyada bilim, teknoloji ve sanat gibi alanlarda önemli dönüşümlerin yaşandığı bu dönemde bize ait olanı korumak ve geleceğe aktarmak her zamankinden daha da önemli hale gelmiştir.
Yalnızca Türk sanatı değil, dünyanın tüm kadim değerleri, içinde yaşadığımız çağın hızla değişen ve dönüştüren ruhu sebebiyle daha fazla sahip çıkılması ve korunması gereken bir dönemdedir.
Böyle bir çağda, milletlerin kültürel değerleriyle olan bağlarını sürdürmek ve tarihi sürekliliği sağlamak açısından kültür ve sanat, hayati bir role sahiptir. Hafızamızı ve köklerimizle olan irtibatımızı koparmaya yönelik tüm çabalara rağmen, tarihimizle aramızda köprü olan sanat birikimimiz çok şükür hayatta kalmış ve bugünlere ulaşabilmiştir."
Oktay, Uluslararası Türk Sanatları Kongresi'ne uzun yıllardır destek veren Kültür ve Turizm Bakanlığının geçen 7 yılda, 407 kültür ve sanat projesine 130 milyon lira katkı sağladığını aktardı.
Yurt dışındaki kültür ve sanat mirasını ihya eden TİKA vasıtasıyla, sadece son iki yılda, 18 ayrı ülkedeki 35 projeye milyonlarca dolar restorasyon ve iyileştirme çalışması gerçekleştirildiğini vurgulayan Oktay, "Geleneksel çini ustalığı ve ebru sanatı, UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne kabul edilmiştir.
Ülkemizin yetiştirdiği sanat tarihi ve güzel sanatlar alanında uzman birçok kıymetli akademisyenimiz, hocalarımız devletimizin tüm bu gayretlerinde yol gösterici ve ufuk açıcı olmuştur.
Bu vesileyle, Uluslararası Türk Sanatları Kongresi başta olmak üzere, Türk sanatının desteklenmesinde emeği olan herkese şükranlarımı sunuyor, ahirete irtihal edenlere Allah'tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı.
Oktay, ecdadın miras bıraktığı kültür ve sanat müktesebatını daha ileriye taşıyabilmek için akademik çalışmaların ve bu alanlarda kalifiye insan kaynağı yetiştirmenin önemli olduğunu aktardı.
Üsküp'ten Semerkant'a coğrafyanın dört bir yanını nakış nakış dokuyan camilerin, türbelerin, kervansarayların ve köprülerin kıymetini yarınlara taşıyacak sanat gönüllülerine ihtiyaç duyduklarının altını çizen Oktay, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımızın da her zaman altını çizdiği bir gerçek var ki o da ne yazık ki kültür ve sanat alanında olmamız gereken noktadan oldukça uzaktayız tüm gayretlerimize rağmen.
Arşivlerimiz, kütüphanelerimiz yoğurulmayı, esere dönüşerek vücut bulmayı bekleyen kıymetlerle dolu. Bugün müzelerimizde sergilenenlerin haricinde, sadece depo alanlarında muhafaza edilen eserlerimiz bile, dünyaya yepyeni pencereler açacak nitelikte ve sayıdadır.
Zenginliklerimizin yeniden hayat bulması için hem akademisyenlerimize hem sanatkarlarımıza hem de bizlere önemli görevler düştüğünün bilincindeyiz.
Değerli hocalarım, yeni Sinanlar, Levni'ler, Nakkaş Nigari'ler, Çinicizade Abdullahlar ve Hattat Hasan Çelebiler yetiştirmek olmalı maksadımız. Bu doğrultuda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu burada bir kez daha vurgulamak isterim.
Sizlerin ve yetiştirdiğiniz gençlerin sayesinde Türk sanatının kıymetinin daha iyi bilinerek geleceğe güçlü şekilde aktarılacağına gönülden inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Uluslararası Türk Sanatları Kongresi'nin bir diğer değerli katkısının da kongrede sunulan bildiriler ve yayınlanan kitaplar olduğunu aktardı.
Başlangıcından itibaren önemli bilim insanları, akademisyenler ve kültür sanat temsilcilerini buluşturan kongrenin somut çıktılarının bilimsellik temelinde kendi arşivini oluşturduğunu söyleyen Oktay, şu değerlendirmede bulundu:
"Bugün bir külliyata dönüşmüş olan kongre bildiri kitapları, Türk sanatı alanında çalışan araştırmacılar ve akademisyenler için önemli bir başvuru kaynağıdır. 16. Kongre bildirilerinin de en kısa zamanda kitaplaştırılarak bilim dünyasına kazandırılmasının bizzat takipçisi olacağım.
Ayrıca külliyat, bu ay sonunda Cumhurbaşkanımız tarafından açılışı gerçekleştirilecek Türkiye'nin en büyük kütüphanesi, Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi raflarında da yerini alacaktır.
Ruhları ve gönülleri fetheden sanat ögelerimizle, sanat varlıklarımız için çalışan tüm hocalarımızla ve sanatkarlarımızla iftihar ediyor, başarılarının devamını diliyorum."
16'ncı Uluslararası Türk Sanatları Kongresi'nin başarılı ve verimli geçmesini temenni eden Oktay, kongrenin organizasyonunu üstlenen Ulusal Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Serpil Bağcı, Uluslararası Türk Sanatları Kongresi Başkanı Prof. Dr. François Deroche ile kongreye ev sahibliği yapan Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Özen ve emek verenlere teşekkür etti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com