Gündem

Külliye'ye çevrilmiş namluyu izah edemedi

Zırhlı Birlikler darbe girişimi davasının sanığı, Külliye yakınında savaşacakmış gibi çevrilen tank namlusu konusunda açıklama yapamadı.

Külliye'ye çevrilmiş namluyu izah edemedi
30-10-2018 21:37

ANKARA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimi sırasında Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 52 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla taraf avukatları hazır bulundu.

Duruşmada, tanklara karşı koymaya çalışan Emin Güner'in şehit olmasına ilişkin "kasten adam öldürmek" ile 7 vatandaşa karşı "öldürmeye teşebbüs" suçlarından ayrıca dava açılan ve bu davanın da sanıkları arasında bulundukları için dosyası birleştirilen 16 kişinin savunmalarının alınmasına başlandı.

Sanık eski üsteğmen Koray Korkmaz, 15 Temmuz gecesi sıralı amirleri yarbay Fatih Çubukçu, yarbay Erdal Yetim'in emirleri doğrultusunda terör saldırısı gerekçesiyle tankla dışarı çıktığını anlattı.

Jandarma Genel Komutanlığına intikal emrini Fatih Çubukçu'nun verdiğini ve bu emrin tümen komutanının emri olduğunu söylediğini belirten Korkmaz, bu emri verirken de tümen komutanının değiştiğinden ya da sıkıyönetim emirlerinden bahsetmediğini iddia etti.

Korkmaz, Çubukçu'nun Jandarma Genel Komutanlığına saldırı olduğunu, şehit ve yaralı bulunduğunu belirterek tahliye gerçekleştirilemediği için tümen komutanının da emri doğrultusunda destek amacıyla iki tank hazırlanmasını emrettiğini bildirdi.

Fatih Çubukçu'nun bu emrini o gece tümen nöbetçi amiri de olan Erdal Yetim'e sorduğunu ve teyit ettirdiğini belirten Korkmaz, bu emrin altından başka bir şey çıkacağını düşünemediğini öne sürdü.

Olanlardan haberi yokmuş

Korkmaz, bir darbe girişimi olduğundan mesaiye yeni gelen veya bir başkasının bahsetmediğini iddia etti.

Birlikten Fatih Mehmet Kılıç ile kendisinin bulunduğu iki tank çıktığını ifade eden Korkmaz, yolu bilmediği için de Kılıç'ın bulunduğu tankın önden gittiğini söyledi.

Korkmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile Gazi Orduevi arasındaki yola kadar hiçbir engelleme ya da kimseyle karşılaşmadıklarını ancak sonrasında ellerinde Türk bayrakları olan vatandaşların tanka taş ve sopa attıklarını anlattı.

Ne olduğuna anlam veremediğini iddia eden Korkmaz, vatandaşların sesini de tank sesi bastırdığı için duymadığını ileri sürdü.

İki tank arasında irtibat olmadığını savunan Korkmaz, vatandaşlara bir zarar gelmemesi için çalıştığını iddia etti. Korkmaz, tank topunu da insanlara zarar vermemesi için azami yüksekliğe kaldırdığını öne sürdü.

İrtibat kurulamadığı için diğer tankla durumu değerlendiremediklerini, aklına darbe teşebbüsü gelmediği gibi bunu başka bir şeyle de bağdaştıramadığını savunan Korkmaz, durumu anlamlandıramadığını söyledi.

Korkmaz, Beştepe köprüsü altında yavaşladıklarını, kendi inisiyatifiyle geri dönmeye karar vermişken ilk tankın sonradan AK Parti Genel Merkezi olduğunu öğrendiği sağ tarafa hareket ettiğini söyledi.

Onun peşinden gittiklerini, daha sonra kimseden emir almadan, terör saldırısı olmayabileceğini de değerlendirerek birliğe dönüşe geçtiklerini belirten Korkmaz, ilk tankın da peşinden geldiğini ifade etti.

Korkmaz, tankın üzerine çıkmış bir vatandaşı indirmek için durduklarında Fatih Mehmet Kılıç'ın tankının kendilerini geçtiğini dile getirerek, öndeki tankın üzerindeki yaralı Nejmettin Utuş'u kısa süre gördüğünü söyledi.

Kimseyi öldürmeye teşebbüs etmediğini savunan Korkmaz, "Vatandaşın gösterdiği tepkiyi 15 Temmuz sonrası haklı buldum. Bizi 'terör saldırısı var, şehit var' diye aldattılar." diye konuştu.

Suçlamayı kabul etmeyen Korkmaz, beraatini istedi.

Mahkeme Başkanının, tankın namlusunun Külliye yakınında savaşacakmış gibi çevirildiğinin tespit edildiğini, bunu neden yaptıklarını sorduğu Korkmaz, öndeki tankın namlusunun bir helikopter geçerken döndüğünü, kendisinin de Jandarma Genel Komutanlığına yaklaştıklarını düşündüğü için çevirdiğini söyledi. Korkmaz, mahkeme başkanının "Topla helikopter vurulur mu?" sorusu üzerine de "Vurulabilir." karşılığını verdi.

Katılma talepleri kabul edildi

Öte yandan şehit Emin Güner'in eşi İlknur Güner ile babası Yaşar Güner de davaya katılma talebinde bulundu.

Bazı sanıklar, bu talebin reddedilmesini istese de mahkeme İlknur ve Yaşar Güner'in davaya katılma taleplerini kabul etti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER