Özel Haber

“Kudüs Komplosu“ ve çok önemli bir soru: “İsa Kimdi?“ İşte cevap!

dikGAZETE- "İsa Kimdi?"ye cevap ya da cevabın bütün ipuçlarını veren bir kitap var şimdi elimizde... Bu kitap bir ilk. Hazreti İsa'ya dair ezberleri bozacak bir kitap. "İSA KİMDİ?" başlığı ve parantez içi "Kudüs Komplosu" alt başlığı ile daha yeni yayımla

“Kudüs Komplosu“ ve çok önemli bir soru: “İsa Kimdi?“ İşte cevap!
11-07-2015 02:20
dikGAZETE- "İsa Kimdi?"ye cevap ya da cevabın bütün ipuçlarını veren bir kitap var şimdi elimizde... Bu kitap bir ilk. Hazreti İsa'ya dair ezberleri bozacak bir kitap. "İSA KİMDİ?" başlığı ve parantez içi "Kudüs Komplosu" alt başlığı ile daha yeni yayımlanan kitabın yazarı "Kemal Süleyman Salibi".
Mahya Yayınları arasında çıkan kitabı önemli kılan ise yazarının kimliği ve ortaya koyduğu derin araştırma ürünü olan gerçekler.

"İzin verirseniz sizi, tarihsel gizemlerin anlaşılması en zor olanlarından birine; İsa meselesinin çözümüne yönelik bir maceraya katılmaya davet edeyim."

Böyle başlıyor kitap; peki yazan!..
Kemal S. Salibi[/caption] "Kamal Suleiman Salibi" ya da orijinal yazımıyla "كمال سليمان الصليبي " 1929 Beyrut doğumlu ve 2011'de Beyrut'ta vefat etmiş, ömrünü araştırma ve kitaba adamış, bu yüzden hiç evlenmemiş önemli bir Tarih ve Arkeoloji profesörü.
Protestan bir ailede doğmuş, "İSA KİMDİ?" -Kudüs Komplosu- (Who Was Jesus? Conspiracy in Jerusalem) başlığı altındaki kitabının en önemli özelliği ise tarihin çözülmemiş en büyük sırlarından birinin alışılmamış bir incelemesi olması:

HAZRETİ İSA'NIN HAYATINI İNCİLLER GEÇİŞTİRİYOR... EN "ORİJİNAL" BİLGİ KUR'AN-I KERİM'DE...


En eski kaynaklardan tutun da İnciller ve kadim kaynaklarından elde ettiği bilgileri harmanlayıp sonunda "Hristiyan alemi"nin görmezden geldiği Kur'an-ı Kerim'i, Protestan bir aileden gelen ve Hristiyan kimliğe sahip önemli bir yazarın, "en orijinal kaynak" olarak "İsa'ya iman eden" bütün hristiyanların önüne apaçık olarak koyması ezber bozmayacak da ne yapacak. Sadece Hristiyanların değil, "Vatikan Kültürü"nün empoze ettiği ve pek çok müslümanın da farkında olmadan kabullendiği "Ezberler bozuluyor" bu kitapla. "İsa, kimdi ya da ne idi?" İnciller bu sorulara doğrudan cevaplar vermez; hem bizim için kaydedilmiş şekliyle İsa’nın hayatı hem de Havarilerin öğretileri ve faaliyetleri, şaşırtıcı çelişkiler ve tutarsızlıklarla çepeçevre kuşatılmıştır. Birçok popüler hikaye ve film, bu sırları sansasyonel bir şekilde dile getirdi. Burada, tarihsel bir dedektiflik hikayesi gibi okunan, temposu yüksek ve birbirine perçinlenmiş şaşırtıcı araştırmasını, Salibi kendisine has, alışılmamış bir tarzda sunuyor. "İsa gerçekten nereden geldi? Nerede yaşadı? Niçin İnciller, onun hayatının büyük kısmını sessizce geçiştiriyorlar?" Salibi şöyle diyor: “Sahip olduğumuz şey, bir sırdır; Pavlus ve İncillerin İsa’sı kimdir? Hatta, onun ne olduğu bile sorulabilir. Yapmamız gereken ilk şey, ilgili problemin doğasını tanımlamaktır. Sonra, hakikat çizgisini bularak ve bizi nereye götürürse götürsün, onu takip ederek bu sır için bir ipucu aramak zorundayız. Aynı zamanda bu; Matta, Markos, Luka, Yuhanna ve Pavlus’u tanık kürsüsüne çıkarmak ve onları çok güçlü bir sorgulamaya tabi tutmak zorunda olduğumuz anlamına da gelir.” Hatta “Bir Hıristiyan, Hıristiyanlığın kökenleriyle ilgili kanıt için son çare olarak Kur’an’a müracaat etmeye karşı ayak direyebilir. Ancak, İslâm’ın kutsal kitabı, İsa’dan bol bol söz eder ve bu yüzden, onun konuyla ilgili delilini araştırmadan reddetmek makul bir davranış olmaz... Kur’an’ın ‘Îsâ’sıyla İncillerin Yeşu olan İsa’sı farklı tarihsel kimlikler olup, her nasılsa karıştırılmış olmaları dışında, ortak hiçbir şeye sahip değildirler… Gerçekte ise onun sunduğu malzemenin büyük kısmı, oldukça orijinaldir.”

MAHYA YAYINCILIK'TAN FUAT AYDIN TERCÜMESİYLE...

208 sayfalık, özenli bir cilde ve kapağa sahip, "Who Was Jesus? Conspiracy in Jerusalem"den Fuat Aydın'ın Türkçe'ye çevirdiği kitap, Mahya Yayıncılık tarafından Haziran 2015 tarihi itibariyle yayımlanarak okuyucunun istifadesine sunuluyor. Mahya Yayıncılık tel: 0212 441 16 47, e-posta: info
@mahyayayincilik.com.tr

İŞTE, KİTABIN "ÖNSÖZ"ÜNÜN İLK BÖLÜMÜ...

Bugün dünya nüfusunun neredeyse üçte birinin dini olan Hıristiyanlık, milattan sonra otuzlarda çarmıh üzerinde öldüğü ve konulduğu mezardan dirildiği kabul edilen (Pavlus’un bu olaylara dair yorumunun oluşturduğu) İsa anlayışı üzerine bina edilen bir dindir.
Ancak bu dinin üzerine inşa edildiği İsa hakkında, herkesin uzlaştığı ortak bir anlayış hiçbir zaman olmamıştır.

İncillerin anlattıklarına bakılırsa, hayattayken bile hem kendisinin hem talebelerinin hem de halkın, onun kim olduğuna dair kesin bir kanaati yoktur: “Bir Peygamber, Mesih, Tanrı Oğlu.” Ölümü sonrasında taraftarları arasında da benzer uzlaşmazlık var olmaya devam eder.
Ebiyonitlerin/Yahudi-Hıristiyanların, Yahudilerin Davud soyundan beklenen, siyasi işleve sahip Mesihi İsa anlayışı ile tanrısal kökene sahip aşkın biri şeklindeki Pavlus kaynaklı Gentile Hıristiyanlarının İsa anlayışı birbirinden oldukça farklıdır.
Ebiyonitlerin 70’deki Kudüs’ün işgali ve Mabed’in yıkılmasından sonra tedricen ortadan kalkıp Pavlus Hıristiyanlığı hakim hale gelmeye başladığında da, bu anlayış farklılığı son bulmuş değildir.
Mesih’in gerçek bir insan gibi göründüğünü, ancak bir vücudunun olmadığını ve çarmıha gerilmesinin bir göz yanılsamasından ibaret olduğunu kabul eden Doketiklerle; Tanrı Oğlu oluşunun kökensel bir nitelik olmayıp, sonradan Ürdün nehrinde Yahya tarafından vaftizinin arkasından Tanrı’nın bir lütfu olduğunu savunan Samasotalı Pavlus (3. yüzyıl) ve benzer düşünceleri kabul eden Aryüs’ün (4. yüzyıl) yanı sıra, onun “Tanrı’dan tanrı, ezeli ve ebedi mutlak tanrı” olduğu gibi düşünenler zaman zaman ortaya çıkmaya devam etmiştir.

İsa’nın şahsiyeti hakkındaki bu anlaşmazlık, Hıristiyan dünyanın onulmaz bir biçimde parçalara ayrılmasının yegane sebebidir.

Protestanlık ve onun alt kolları dışında, bugün mevcut ve klasik Hıristiyan mezhepleri olarak adlandırılan Süryaniler, Kıptiler, Ermeniler, Nesturiler, Katolikler gibi mezheplerin hepsinin ortaya çıkış sebebi İsa’nın şahsiyeti, bu şahsiyet içindeki ilahi-insani unsurların birbirleriyle olan ilişkisi ve söz konusu şahsiyetin “teslis”teki yerine dair tartışmalar, anlaşmazlıklardır. Bunların hepsi bir anlamda, modern bir kullanım olan tarihin-imanın İsa’sı ayırımında, imanın İsa’sının mahiyeti ve teslis içindeki yerine dair tartışmalar ve onların sonucu olan ayrışmalardır.
Ortaçağlar boyunca Hıristiyan dünya dışında, Yahudiler ve özellikle Müslümanların İsa’nın tanrısal şahsiyete sahip olmayıp bir peygamber olduğu, bu yüzden de teslisin bir unsuru ve tanrı olarak kabul edilmesinin yanlışlığı vurgusu devam etti. Bunlar dinsel kaynaklı olsa da, rasyonel gerekçelerle de temellendirilen/meye çalışılan eleştirilerdi.

EN ESKİ KAYNAK YAHUDİ KÖKENLİ... 

Aydınlanmanın en yüksek noktaya ulaştığı on yedinci yüzyıldan itibaren akıl ve makulün yegane ölçüt olmaya başlamasının ve on dokuzuncu yüzyılın sonuyla birlikte, özellikle Ortadoğu tarihi ve mitolojisi hakkındaki çalışmaların bir sonucu olarak İsa’nın şahsiyeti yeni tartışmaların konusu olmaya başladı. Özellikle Pan-Babylon olarak bilinen okul -tarihsel İsa hakkında, imanın İsa’sı anlayışının alt yapısını oluşturan İnciller dışında kaynakların bulunmamasından dolayı- başka bir açıklama ileri sürmeye başladı.

İsa’nın kendisinden söz eden dini olmayan en eski kaynak, Yahudi kökenli olup Roma ordusunda komutan olarak görev yapan Josephus Flavius’tur. Bu okula göre, İsa tarihen yaşamış bir şahsiyet değil, Isıs, Adonis gibi Ortadoğu mitolojisindeki ölen ve dirilen tanrılardan biridir.

Bunun yol açtığı sıkıntıları ortadan kaldırmaya yönelik çabalar, tarihsel İsa arayışının ortaya çıkmasına yol açtı. İncillerin içerdiği verilerden hareketle İsa’nın bir mit kahramanı olmayıp, Filistin’in Nasıra/Beytlehem kasabasında yaşamış biri olduğunu ortaya koymaya çalışan metinler kaleme alındı.
Bu tür çalışma yapanlar, İsa’nın tarihsel bir varlığa sahip olduğu hususunda hemfikir olsalar da, onun kim ve hedefinin ne olduğuna dair aynı görüşü paylaşmamışlardır (apokaliptik bir peygamber, bir vaiz, Mesih, Zelot vs.). Son zamanlarda İnciller üzerinde yoğunlaşan çalışmalar, tarihsel bir şahsiyet olduğu kabul edilen İsa’nın otantik sözlerini belirlemeye çalıştılar.

HAKKINDA BU KADAR ÇOK...

Hem neliği hem tarihsel şahsiyeti hakkında bu kadar çok akademik nitelikte çalışmanın yapılmış olmasına rağmen, özellikle kanonik ve kanonik olmayan İncillerdeki anlatılar, çok fazla boşluklar içerdiği için bunları doldurmaya yönelik İsa’yla ilgili kurgusal çalışmalar da eksik olmadı.
İsa’nın ölmeyip Keşmir’e gittiği, öldüğü ve mezarının orada bulunduğu; keza nihai olarak Keşmir’de ölmekle birlikte Hindistan’a gittiği ve orada Budizm’i öğrendiğini söyleyenler de vardı. Kudüs’te yaşananların bizatihi İsa’nın bir komplosu olduğu; çarmıhta ölmeyip, bayıltıldığı, kurtarıldığı ve soyunun devam ettiği vs..
İsa’nın şahsiyeti hakkında, bu tartışmalar ve yazılan yüzbinlerce sayfa metne rağmen bir uzlaşı hâlâ ortaya çıkmış görünmemektedir.
Hâlâ, konuyla alakalı birçok kitap yazılıyor olmasına ve her birinin hareket noktası İnciller olmasına rağmen, ulaştıkları sonuçlar birbirlerinden ve tabii ki, Hıristiyan inancının İsa anlayışından da farklı olmaya devam etmektedir.
Bunlara göre İsa, Yahudi geleneğinde bir peygamber, bir Mesih ve Roma karşıtı bir milliyetçi Zelot’tur.

KİTABIN İKİ TEZİ...

Elinizdeki kitap iki tezden hareket eder... (...) Fuat AYDIN Sakarya - 2015 Burada keselim devam edip giden kapsamlı "Önsöz"ü ve artık bu "Ezberleri bozacak" kitabın kendisine müracaat edelim... Yoksa, kitabı ele almanın bir anlamı kalmayacak. Yukarıda da vermiştik ama tekrarlayalım: "İSA KİMDİ?" -Kudüs Komplosu- , (Who Was Jesus? Conspiracy in Jerusalem) Tercüme: Fuat Aydın, Haziran 2015, Mahya Yayıncılık, Tel: 0212 441 16 47, e-posta: info@mahyayayincilik.com.tr "Önsöz"deki siyahlaştırma ve bazı yerlerdeki punto büyütmelerle ara başlıklar bize aittir.
dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER