AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, Kudüs'te çeşitli temaslarda bulundu. Cevheri, buradaki izlenimlerini AA muhabirine anlattı.
Kudüs'ün sadece Müslümanlar için değil diğer dinler için de kutsal bir şehir olduğunu anımsatan Cevheri, Osmanlı İmparatorluğu'nun bölgeden çekilmesi ile Müslümanlar için zor günlerin başladığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda Filistin sorununu bütün dünya liderlerine anlattığını hatırlatan Cevheri, Türkiye'nin bölge barışı ve insanı için bir umut kapısı olduğunu söyledi.
Haçlı seferlerinde yüzbinlerce Müslüman'ın öldürüldüğünü ancak Kudüs'ü kurtaran Selahattin Eyyubi'nin hiçbir şekilde intikam duygusu ile hareket etmediğini anlatan Cevheri, şöyle konuştu:
"Kudüs'ün Müslümanların kontrolü altında olduğu dönemde hiç kimsenin burnu bile kanamadı. Ama şimdi Yahudiler Müslümanlara büyük haksızlık yapıyor. Mescid-i Aksa'ya giderken birkaç kontrol noktasından geçmek zorundasınız. Müslümanlar ibadetlerini rahat yapamıyor. Kudüs bir İslam şehri ama dışarıdan getirilen farklı etnik ve dini inançlara mensup insanlarla şehrin demografisini değiştiriyorlar. Müslümanlara baskı yaparak göçe zorluyorlar. Büyük bir zulüm var. Biz onların gelip ibadetlerini yapmasına karşı değiliz ama İsrail de Müslümanlara baskı yapmasın. Bizim bu zulmü kabul etmemiz mümkün değil."
"İsrail kendi halkına da zarar veriyor"Kudüs'te yaşayan Müslümanların hayatın her alanında dışlandığına dikkati çeken Cevheri, "Baskılar hayatın her alanında kendisini gösteriyor. Günlük yaşamını sürdüren bir Müslüman'ın bahçesini ekip biçmesine veya evinde birkaç hayvan beslemesine bile izin verilmiyor." ifadelerini kullandı.
Mehmet Ali Cevheri, İsrail'in, Müslüman ailelerin sadece tüketebileceği kadar üretim yapmalarına izin verdiğini, siyonistlerin, bu politikalarıyla Müslümanları ticari hayattan uzaklaştırdığını vurguladı.
Yahudilerin sadece Müslümanlara karşı bu politikaları yürüttüğüne işaret eden Cevheri, Hristiyan ve diğer inançlara mensup insanlara karşı yasakların söz konusu olmadığını dile getirdi.
İsrail'in baskıyla ve göçe zorlayarak Müslüman mahalleleri parsel parsel işgal ettiğini, boşalan yerlere ise başka ülkelerden getirilen Yahudilerin yerleştirdiğini belirten Cevheri, "Bununla da yetinmiyorlar. Siyonist İsrail, Müslümanlar arasındaki bağı koparmak için Kudüs'ü mahalle mahalle ayırıyor. Kudüs ve çevresinde 200'ün üzerinde mahalle duvarlarla adeta kamplara dönüştürülmüş durumda. Ciddi bir abluka söz konusu." dedi.
Yahudi nüfusun çoğalması için dışarıdan getirtilen Yahudilerin, iş verilerek yüksek maaşla çalıştırıldıklarının altını çizen Cevheri, "İsrail, baskıcı politikalarıyla sadece Müslümanlara zarar vermiyor, kendi halkına da zarar veriyor. Müslüman mahallelerine yerleşen Yahudiler korku içinde yaşıyor. Çünkü baskı ile başkasının malına el koyduklarını biliyorlar. Korunma refleksiyle, oturdukları evlerin etrafını büyük surlarla çeviriyorlar. Yani bir şekilde kendileri de mahpus hayatı yaşamak zorunda kalıyor. İşgal ettikleri yerlerde gönül rahatlığıyla gezemiyorlar. İsrail, Müslümanları esir tutarken Yahudileri de tutsak haline getiriyor." diye konuştu.
"İsrail halkının yurt dışına gitmesine engel oluyor"Bundan dolayı birçok Yahudi'nin İsrail'den kaçtığını vurgulayan Cevheri, şunları kaydetti:
"Bu kaçışlar o kadar arttı ki İsrail, artık Yahudi ailelerin yurt dışı seyahatlerine bile kısıtlama getirmek zorunda kaldı. Yahudi bir aile, yurt dışına turist olarak gitmek istediğinde aile fertlerinin tamamını götüremiyor. Aile fertlerinden en az bir kişinin İsrail'de kalma zorunluluğu var. İsrail, kaçışların önüne geçmek için aile fertlerinden birinin İsrail'de bulundurma şartı koymuş durumda. Aile fertlerinin aynı anda seyahat etmesini yasaklayarak kaçışları engellemeye çalışıyorlar. İsrail aile fertlerinden birini adeta rehin alarak kendi halkının yurt dışına gitmesine engel oluyor. Çünkü biliyorlar ki gitseler bir daha İsrail'e dönmeyecekler."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com