İSTANBUL
Filistin'e Geri Dönüş Platformu üyeleri, İsrail'in Filistin halkına yönelik baskılarını protesto etti.
Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelmesiyle oluşturulan Filistin'e Geri Dönüş Platformu'nun üyeleri, Saraçhane Parkı'nda buluştu.
İsrail'in Filistinlilere yönelik şiddetini ortaya koyan fotoğraf sergisinin açıldığı etkinlik, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Etkinliğe katılan platform üyeleri, tekbirler getirip "İstanbul'dan Gazze'ye Direnişe Bin Selam", "Yaşasın Filistin Direnişimiz", "Katil İsrail Hesap Verecek", "Direnişe Sadakat Onurumuzdur", "Siyonist Elçilik Kapatılsın", "Katil ABD, Ortadoğu'dan Defol" sloganları atarak, İsrail'in Filistinlilere yönelik baskılarına tepki gösterdi.
Platform adına ortak açıklama metnini okuyan Cem Bozlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması ve 14 Mayıs Nekbe gününde Telaviv'deki büyükelçiliğin Kudüs'e taşınması kararı vermesinin dünyada tepkilere yol açtığını hatırlattı.
Yeryüzünün özgür insanları olarak direniş birliklerinin yanında, terör şebekesi İsrail ve terörizmin merkezi ABD'nin karşısında olduklarını belirten Bozlu, "Kudüs ancak ve sadece Filistin'in başkentidir. İsrail bir adi terör şebekesidir ve biz direniş gönüllüleri olarak ne İsrail ne de Trump'ın başkent kararını tanıyoruz. Trump'ın başkent kararı, bizim için yok hükmündedir." dedi.
Dünyanın özgür bireylerini siyonizmle mücadeleye çağıran Bozlu, "Ey Müslümanlar gelin bizim zayıflığımızdan ve bağnazlığımızdan faydalanan İsrail'in aramıza soktuğu mezhepçilik ve ırkçılık fitnesine karşı bir ve birlik olalım. Siyonist katillere karşı birlik olalım ve aramıza ektiği nifak tohumlarını yok edelim. Filistin'e tüm Filistinlilerin özgür ve gururla geri dönmesi için kapitalizm, liberalizm, globalizm, emperyalizm mikroplarının bünyemizde açtığı yaraları, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed'in getirdiği ilaçlarla tedavi etmeye geri dönmeliyiz. Filistin'e tüm Filistinlilerin özgür ve gururla dönmesi için mezhepçilik, cemaatçilik, particilik, ırkçılık yapmaktan vazgeçip kardeşlik hukukuna geri dönmeliyiz." diye konuştu.
Bozlu, İsrail'in uygulamalarının 7 milyon Filistinliyi kamplarda yaşamak zorunda bıraktığını, on binlerce şehit, yaralı ve tutsak oluşturduğunu dile getirerek, dünya barışının sağlanması için siyonist işgalin son bulması gerektiğini kaydetti.
İsrail'in hadsiz ve hukuksuz işgal ve katliamlarına kimsenin reel politik söylemleriyle izahat getirmemesi gerektiğinin altını çizen Bozlu, "Bizler, artık bahane ve süslü kınama sözleriyle geçirilen günler istemiyoruz. Bizler, siyonist İsrail'in onurlu direniş erleri tarafından yok edildiği, katil Amerika'ya darbe üstüne darbe vurulduğu, NATO üslerinin kapatılıp darmadağın edildiği, Filistinlilerin özgürce kendi vatanlarında yaşadıkları, anaların gözyaşlarının dindiği, çocuk feryatlarının kesildiği günlerin tez gelmesi için ümmet coğrafyasındaki tüm hükümetlerin ve siyasilerin harekete geçmesini ve sorumluluklarını yerine getirmelerini bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Cem Bozlu, Ortadoğu'da Amerikan üssü, askeri, bayrağı ve uşaklarını görmek istemediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com