Bursa’da henüz 13 yaşındayken annesini kaybeden bu sebeple de o tarihte 8 yaşında olan serebral palsi hastası kardeşine bakmak zorunda kalan Tuğçe Çakır (25), hem üniversite okudu hem de kardeşinin bakımından arta kalan zamanlarda kitap yazdı. Yayınlanmış üç kitabından biri olan Cennet Kuşu’nda kardeşiyle olan hayatını kaleme alan genç kız, "Doğurmadan anne oldum. Ömrüm boyunca kardeşime bakacağım" dedi.
Sosyal Medyada “Küçük Anne” lakabıyla tanınan Tuğçe Çakır, henüz 13 yaşında iken 2006 yılında annesini kaybetti. Annesinin ölümüyle de 8 yaşında olan serebral palsi hastası kardeşi Tufan’a bakmaya başladı. Tufan’ın yemek yemesinden tuvaletine kadar tüm ihtiyaçlarıyla ilgilenen Çakır, bir yandan da eğitimini tamamladı. Anadolu Üniversitesi Çalışma Ekonomisi Bölümü’nden açık öğretim yoluyla mezun olan Çakır, bakıma muhtaç kardeşini bırakamayacağı için çalışma hayatından vazgeçti. Genç kız, kardeşi ile ev işlerinden arta kalan zamanlarında ise kendini yazmaya adadı.
"ASIL ENGEL İNSANLARIN KALPLERİNDEDİR"
Engelli kardeşi Cemal Tufan Çakır’a 13 yaşından beri annelik yapan Tuğçe Çakır, Anneler Günü ve Engelliler Haftasına dikkat çekerek, "Yaklaşan Anneler Gününde kardeşimle beraber annemin mezarını ziyaret edeceğiz. Yaşadıklarımızı anlatıp ona güzel haberler vereceğim. Ayrıca içinde bulunduğumuz Engelliler Haftası dolayısıyla buradan herkese şunu söylemek istiyorum; ’Asıl engel insanların kalplerindedir’. Engelliler bizim için bir cennet kuşu onların sayesinde cenneti kazanabiliriz. Bütün engellilere sahip çıkalım. Hor görmeyip sosyal ortama çıkartalım. Biz Tufan’ı bütün aktivitelere götürmeye gayret ediyoruz" şeklinde konuştu.
SOSYAL MEDYADA YÜZ BİNLERCE TAKİPÇİYE ULAŞTI
Tuğçe Çakır, kaleme aldığı hikâyeleri internet ortamından yayınlayarak yüz binlerce takipçiye ulaşırken yayın evlerininde dikkatini çekti. İlk kitabı ‘Seni Allah için Sevdim’ 2017 yılında çıktı. Bir yıl sonra ’Tövbe’ isimli kitabı basıldı. Çakır’ın son kitabı ise kardeşi ile yaşantısını anlattığı ‘Cennet Kuşu’ oldu. Annesini kaybettiği zamanın hayatının en zor dönemi olduğunu söyleyen Tuğçe Çakır, "Bir anda annesiz kaldım. Kardeşim ve babamla beraber kaldık, kendimi yalnız hissettim, büyük bir boşluğun içindeydim. Sonra kendimi toparladım. Kendime, ‘Tuğçe ayakta durmalısın. Anneni kaybetmiş olabilirsin ama bakıma muhtaç bir kardeşin var’ dedim. Annem ölmeden önce ‘Kardeşine çok iyi bak’ diye vasiyet ederdi. Büyüyüp, olgunlaştıkça kardeşime olan inancım daha da arttı. Eğitim hayatım boyunca okuldan çıkıp, direk eve gelirdim. Yemek ve temizlik yapıp, kardeşimle ilgilenirdim. Hayatım ev işlerini, kardeşimin bakımı ve eğitimim ile sürdü. Bu kadar yoğunluk arasında çok şükür dört senelik üniversite mezunu oldum” dedi.
“DOĞUM YAPMADAN ANNE OLDUM”
Çakır, "Üçüncü kitabım ‘Cennet Kuşu’ bizim kendi hayat hikâyemiz. En fazla geri dönüşü bu kitabımda aldım. Çünkü gerçek hayat hikâyesi her insanı etkiler. Bu kitapta kardeşimden, annemin ölümünden, yaşadığımız zorluklardan, hayata karşı nasıl durduğumdan, sorumluluklarımdan bahsettim. İnsanlara fayda sağlayacağını düşüneceğim bir kitap oldu" dedi. Kardeşi ile olan fotoğraflarını da sosyal medyada paylaşan ve 10 binlerce takipçiye ulaşan Tuğçe Çakır, "Sosyal medyada ‘kucukanne.t’ ismiyle bir hesabım var. Kardeşimin bakımını üstlendiğim için ‘küçük anne’ diyorlar. Doğum yapmadan anne oldum. Çoğu zaman insanlardan gelen mesajlarda hayatımı kardeşime adadığım için iyi dileklerde bulunuyorlar. Bu mesajlar benim için gurur verici. Ben kardeşime severek ve isteyerek bakıyorum" diye konuştu.
(Ahmet Küçükkaraca - Zafer Peker/İHA)