ANKARA - Yeşim Sert Karaaslan
Türk Algoloji-Ağrı Derneği Genel Sekreteri ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Enver Özgencil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ağrı duyusunun, insanın kendine zarar veren veya verebilecek etkenlerden korunmasında çok yararlı ve gerekli bir his olduğunu, ancak kronik nöropatik ağrı çekenlerde ise kendi başına bir hastalık gibi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Dokularının, özellikle sinir sisteminin hasar görmesinden kaynaklanan kronik ağrıların kişinin tüm yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediği belirten Özgencil, şiddetli ağrının önemli ölçüde iş gücü kaybına da yol açtığını ifade etti.
Özgencil, algoloji bilim dalının her türlü kronik ağrının yanı sıra, nedeni bilinemeyen, diğer tedavi yöntemleriyle başarılı sonuç alınamayan tüm ağrıların tanı ve tedavisiyle uğraştığını ifade etti.
Kronik nöropatik ağrıların en sık şeker hastalığı olmak üzere sinir sistemini etkileyen hastalıklarda ortaya çıktığını, omurga ve diğer tüm sinir sisteminin hasarlanması sonucunda görüldüğünü dile getiren Özgencil, bel fıtığı gibi ameliyatlar sonrasında dokuların anatomik yapılarının değişmesi, bozulması, sinirlerin etrafında yapışık ve sıkışma olması gibi durumlarda sık görüldüğünü bildirdi.
Özgencil, "O sinirin hasarlandığı bölgede yanma, üşüme, uyuşma, elektriklenme, güçsüzlük gibi nöropatik ağrı yakınmaları gelişiyor ve bu yakınmalar çok şiddetli olabiliyor." diye konuştu.
Bu tür nöropatik ağrıların, basit ağrı kesicilerin yanı sıra morfin gibi güçlü ağrı kesicilerle bile çözümlenemediğinin altını çizen Özgencil, bu durumdaki hastalara sara gibi hastalarda kullanılan ilaçların verildiğini ifade etti. Özgencil, bu ilaçlardan da olumlu yanıt alınmaması halinde girişimsel ağrı tedavilerinin uygulandığını anlattı.
"Cilde kesi uygulanmadan gerçekleştiriliyor"Özgencil, girişimsel ağrı tedavilerinin genellikle cilde kesi uygulamadan veya gereklilik halinde çok küçük bir kesi yapılarak gerçekleştirildiğini belirterek, "Ciltten girilecek ince bir kanül, iğne ya da çok ince kameraların bulunduğu endoskopik cihazlar ile hedeflenen bölgelere erişilerek, ultrason, skopi, tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinin eşliğinde radyofrekans, lazer veya ilaç uygulamaları algoloji uzmanları tarafından yapılıyor." diye konuştu.
"Ağrının kontrol edilmesinde olumlu yanıtlar elde edilebiliyor"Kronik nöropatik ağrı tedavisinde yeni tedavi seçeneklerinin söz konusu olduğunu belirten Özgencil, bunlardan birisinin de "omurga pili" diye isimlendirilen yöntem olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Özgencil, işlemlerin genellikle lokal anestezi ve hafif sedasyon ile gerçekleştirildiğini anlatarak, uygulama esnasında hastayla konuşulması halinde daha rahat değerlendirme yapıIabildiğini vurguladı.
Özgencil, girişimsel omurga pili uygulamasının nasıl yapıldığına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Öncelikle hastanın ağrısının bulunduğu bölge belirlenerek bunun tedavisinde kullanılacak pilin nereye yerleştirileceği belirleniyor. Bu boyun omurlarından, göğüs omurlarına kadar omurganın hedeflenen bölgesine yerleştirilebiliyor.
Uygulama kapsamında cilde küçük bir kesi açılıyor ve bir kanülü iğne aracılığıyla elektrotlar görüntüleme cihazları eşliğinde istenilen omurga bölgesine, omurilik soğanı olarak bilinen kısmın sırta bakan kısmına yerleştiriliyor. Daha sonra bu elektrotlar aktive edilerek değişik frekans ve akımda uyarılar verilerek nöropatik ağrı hissinin iletimi değiştiriliyor. Aynı zamanda beyinde de ağrının algılanması ve kontrol edilmesinde olumlu yanıtlar elde edilebiliyor."
Birkaç hafta süre hastada kalacak şekilde yerleştirilen elektrotla, hastanın yakınmalarının azalıp azalmadığı, yan etki olup olmadığı, uyum sağlayıp sağlanmadığının değerlendirildiğini anlatan Özgencil, "Fayda sağlanmışsa ikinci ve küçük girişimsel operasyonla pil kalıcı hale getiriliyor. Bu kalıcı elektrot ve pil tedaviye artık gerek kalmadığı veya çıkarılması istenildiğinde kolaylık ile çıkarılabiliyor." bilgisini verdi.
"Hasta, konsey kararıyla belirleniyor"Özgencil, girişimsel uygulamanın mümkün olmadığı bazı hastalarda işlemin omurga cerrahları tarafından açık ameliyat yapılabildiğini de anlatarak, "Açık cerrahi ya da girişimsel uygulamalarla, uygun hastalarda, deneyimli hekimlerce yapılan girişimlerle ağrı tamamen ortadan kalkmakta veya büyük ölçüde azalmaktadır." diye konuştu.
Uygulamanın pahallı bir teknolojiye sahip olduğunun altını çizen Özgencil, "Bu uygulamanın hangi hastalara yapılması gerektiği algoloji, beyin cerrahisi, fizik tedavi, nöroloji ve psikiyatri uzman hekimlerinden oluşan konsey kararı ile belirleniyor." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com