Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, KPSS soruşturmasına ilişkin, “Hiç kimse böyle haksız kazancı yapanların yanına kar kalmasını milli vicdanla kabul etmez" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Avcı, Japonya Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanı Hakubun Shimomura ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında iki bakan gazetecilerin sorularını da cevapladı. Bir gazetecinin paralel yapının Japonya’da kurduğu bazı okullar olduğunu hatırlatarak, bu okulların Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmasıyla ilgili bir görüşmenin olup olmadığını sorması üzerine Avcı, “Biz Türkiye-Japonya eğitim ilişkilerini ilgilendiren bütün konuları sadece bu görüşmemizde değil, kasım ayında Tokyo’da yaptığımız görüşmede de ele aldık” karşılığını verdi.
2010 yılındaki KPSS’de usulsüzlük yapıldığıyla ilgili bir soruşturmanın devam ettiğini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da tutuklananlarla ilgili gerekirse bu haksız kazançların geri alınabileceği yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Bakan Avcı, “Sayın Cumhurbaşkanı gibi düşünüyorum. Daha doğrusu bütün milletin de böyle düşündüğüne eminim. Hiç kimse böyle haksız kazancı yapanların yanına kar kalmasını milli vicdanla kabul etmez. Sayın Cumhurbaşkanının ifadesi de milli vicdanının ifadesidir. Bu konuda ayrıca bir yoruma gerek yok” dedi.
“TÜRK ATASÖZÜ ‘ZÜLÜFLERİ KALABALIKTA KESMEYECEKSİN KİMİSİ UZUN OLDU DER, KİMİSİ KISA OLDU DER’”
TEOG’da Matematik ve Din Kültürü Ahlak Bilgisi testlerinin zor olduğu yönündeki iddialara ilişkin Avcı, “Her sınavdan sonra bu tip şeyler olur. Ya çok kolay soru sorulduğu için eleştirilir bazı sınavlar. Geçen 1. TEOG sınavları böyle eleştirildi. Hatta 400 bin küsür öğrencimiz tam puan aldıkları için ayrıca eleştirildik, bu kadar başarılı da olunur mu gibi. Şimdi de bu kadar da zor olunur mu deniliyor. Türk atasözü ‘Zülüfleri kalabalıkta kesmeyeceksin kimisi uzun oldu der, kimisi kısa oldu der’ ama zülüfleri kesmek zorundasınız bazen. Dolayısıyla bu tür eleştiriler olur. Bunların içinde haklı olanlar olabilir ama şuana kadar bize sınavın içeriğiyle ilgili ulaşan bilgilerde böyle bir şey söz konusu değil” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTE GİRİŞ SİSTEMİNİ TOPTAN DEĞİŞTİRECEK BİR ÇALIŞMAYA İLİŞKİN TOPLANTI DEĞİLDİ”
Üniversiteye giriş sınavında TEOG benzeri bir sistemin getirileceğine ilişkin haberlerin yer aldığı hatırlatılarak, YÖK Başkanı ile böyle bir görüşmenin yapıldığıyla ilgili soru üzerine Bakan Avcı şunları kaydetti:
“Üniversiteye giriş sistemine ilişkin her türlü düzenleme ve bundan sonra yapılabilecek reformlar, iyileştirmeler, değişiklikler, düzenlemeler Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 6 ayda bir Sayın Başbakanın başkanlığında toplanan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu tarafından üç yıl önce kararlaştırılmıştı. Bu konuları koordine etmek üzere YÖK, TÜBİTAK, ÖSYM ve MEB doğrudan bu konulardan sorumlu olan kurumda YÖK’tür. Dolayısıyla bizim geçen hafta yaptığımız toplantı her birimizin bu konularda ne tür çalışmalar yaptığını, bundan sonrası için nasıl bir çalışma takvimi içerisinde işbirliği yapmamız gerektiği konusunda bir koordinasyon toplantısıydı. Öyle çok ani sürpriz niteliğinde üniversite giriş sistemini toptan değiştirecek bir çalışmaya ilişkin toplantı değildi o. Biz özellikle o toplantıda bundan sonra üniversite sınavlarına girecek olan lise öğrencilerimizin niteliğini arttırmak için MEB olarak neler yaptığımızı hem YÖK’e hem ÖSYM’ye anlattık ki onlarda daha sonra sadece giriş açısından değil, üniversite, bölüm, müfredat konularında da bu bizim yaptığımız düzenlemelerin yansımalarını değerlendirebilsinler diye böyle bir koordinasyon toplantısı yaptık. Yoksa üniversite sistemini, üniversiteye girişi tepeden tırnağa değiştirecek sürpriz bir çalışmanın hazırlığı gibi takdim edilmesi doğru değil.”
“ORTA ÖĞRETİMDE YAPTIĞIMIZ BÜTÜN DÜZENLEMELERİ NİTELİĞİ ARTTIRMAYA YÖNELİK DÜZENLEMELER OLARAK GÖRÜYORUZ”
Üniversiteye TEOG’u anlatma sebeplerine değinen Avcı, “ Üniversiteye her yıl 1 milyon 300 bine yakın öğrenci geliyor. Bu kapıya gelen öğrencilerin niteliğini arttırmalıyız ki her fakülte kendisi için en uygun adayı, en uygun biçimde alabilsin. Bu ne demektir her aday aynı zamanda kendisine en uygun bölümde yer bulabilsin. Dolayısıyla biz TEOG’da dahil olmak üzere ortaöğretimde yaptığımız bütün düzenlemeleri niteliği arttırmaya yönelik düzenlemeler olarak görüyoruz. Niteliği arttırdıkça da bu öğrencilerimizin üniversitelerde kendilerine en uygun bölümlere yerleşme ihtimali daha da yükselecektir. Onun için bu bilgileri paylaşıyoruz. Medyamızın bir bölümü en azından bunu tam tersi biçimde yorumlasa da ta Japonya’dan yaptığımız işin ne kadar anlamlı ve doğru olduğuna dair işaretler geliyor” dedi.
“JAPONYA’DA ŞUANDA MEVCUT SİSTEMDE ZORUNLU EĞİTİM 9 YIL, BİZ BUNU 12 YILA ÇIKARMAYI ÇOK ARZU EDİYORUZ”
Bir gazetecinin “Türkiye’deki eğitim sistemini görüp de bunu Japonya’da taşımak istediği herhangi bir alan var mı?” sorusu üzerine Japonya Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanı Hakubun Shimomura, “Türk eğitim sisteminde bizim hayranlıkla karşıladığımız husus, gerçi karar verilip uygulamaya başlayalı çok uzun bir süre olmadı ama zorunlu eğitim süresinin 12 yıla çıkarılmış olması. Japonya’da şuanda mevcut sistemde zorunlu eğitim 9 yıl. Biz bunu 12 yıla çıkarmayı çok arzu ediyoruz fakat, mali kaynakların düzenlenmesinde sıkıntılar yaşandığı için henüz gerçekleştiremedik. Bunu örnek verebilirim. Türkiye’nin uyguladığı 12 yıllık zorunlu eğitim dünyadaki mevcut 200 küsür ülke arasında da üst seviye bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımı bizde Japonya olarak örnek alacağız” karşılığını verdi.
Bunun üzerine Bakan Avcı’nın “Bunu ben söylemiyorum. Japon Eğitim Bakanımız söylüyor. Sözünü ettiği sistem 4+4+4 12 yıllık zorunlu sistem” sözleri gülüşmelere neden oldu.
(İHA)