Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddialarıyla başlatılan ve Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığının "kozmik odaları"nda günlerce süren aramalarla devam eden soruşturmada görev alan hakim ve savcıların yargılandığı davada karar verildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar "Kozmik Oda" soruşturmasını yürüten eski savcı Mustafa Bilgili, soruşturma kapsamında bazı kararlar veren eski hakim Halil İbrahim Kütük, tutuksuz sanık Abdullah Bahçeci katıldı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil'in, dosyaya gelen bilgi ve belgeleri okumasının ardından sanıklara söz verildi.
Sanık ve avukatların savunmasının ardından mahkeme heyeti başkanı Eyüp Yeşil, araştırılacak başka bir husus bulunmadığını, davanın bittiğini belirterek, karar için duruşmaya ara verdi.
Karar
Aranın ardından Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyetinin aldığı karar, Mahkeme Başkanı Eyüp Yeşil tarafından okundu.
Karara göre, Mustafa Bilgili, "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etmek" suçundan Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 327/1. maddesi gereğince 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
TCK'nin 62. maddesindeki indirim uygulanarak ceza, 5 yıl 10 aya indirildi.
Ayrıca Bilgili'ye, "FETÖ'ye üye olmak" suçundan, TCK'nin 314/2. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak 9 yıl hapis cezası verildi. Terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca sanığa verilen ceza 13 yıl 6 aya çıkarıldı.
Sanık Bilgili'nin, duruşmalardaki hal ve tavırları nedeniyle TCK'nin 62. maddesindeki indirim uygulanarak, ceza 11 yıl 3 aya indirildi.
Mustafa Bilgili'nin, "görevde yetkiyi kötüye kullanma", "verileri yok etmeme" suçlarından ise "suç işleme kastı bulunmadığı" gerekçesiyle beraatine hükmedildi.
"Casusluk" suçundan açılan dava ayrıldı
Bilgili hakkında, devlet sırrına ilişkin bilgileri aynı suçtan başka davada yargılanan eski TÜBİTAK çalışanı Ünal Tatar'a vermek suretiyle "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri casusluk amacıyla açıklamak" suçundan açılan kamu davası bu davadan ayrıldı.
Eski hakim Halil İbrahim Kütük'e, "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etmek" suçundan TCK'nin 327/1. maddesi gereğince 4 yıl hapis cezası verildi. Sanık Kütük hakkında TCK'nin 62. maddesindeki indirim uygulanarak ceza, 3 yıl 4 aya indirildi.
Sanık eski hakim Kütük'e, "FETÖ'ye üye olmak" suçundan ise TCK'nin 314/2. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşılarak 7 yıl hapis cezası verildi. TMK'nin 5/1 maddeleri uyarınca sanığa verilen ceza 10 yıl 6 aya çıkarıldı.
Sanığın, yargılama aşamasındaki olumlu tavırları lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek, TCK'nin 62. maddesi gereğince Kütük'e, FETÖ üyeliğinden verilen ceza 8 yıl 9 aya indirildi.
Son duruşmalara gelmemişti
Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki davanın ilk aşamalarında tutuksuz yargılanan eski hakim Nihal Uslu, son birkaç duruşmaya gelmemişti. Duruşmalara mazeretsiz katılmayan ve adli kontrol şartlarına uymayan sanık Nihal Uslu hakkında yakalama emri çıkartılmıştı.
Eski hakim Nihal Uslu, "devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri temin etmek" suçundan TCK'nin 327/1. maddesi gereğince 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
"FETÖ üyeliği" suçundan ise TCK'nin 314/2. maddesi uyarınca 6 yıl hapis cezası verilen Nihal Uslu'nun bu cezası, TMK'nin 5/1 maddeleri gereğince 9 yıla çıkarıldı.
Sanığın yargılama aşamasında, yargılamadan kaçarak ortaya koyduğu olumsuz tavrı dikkate alınarak Uslu hakkında, her iki suça ilişkin TCK'nin 62. maddesindeki indirim uygulanmadı.
Firari sanıklar eski hakim Dündar Örsdemir ile eski savcı Şadan Sakınan hakkında açılan davaları ayıran mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Abdullah Bahçeci'nin ise beraatini kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, firari sanıklar Uslu, Sakınan ve Örsdemir hakkındaki yakalama emirleri ile Bilgili ve Kütük'ün tutukluluk hallerinin devamına da hükmetti.
Yarım asırlık devlet sırrı ele geçirilmişti
Genelkurmay Başkanlığının tüm itirazlarına rağmen kamuoyunda "kozmik oda" olarak bilinen Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında 20 gün boyunca yapılan aramaların ayrıntıları, çeşitli kurumların raporlarıyla ortaya çıkmıştı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki yargılamalar sırasında verilen ara karar gereği Genelkurmay Adli Müşavirliğince gönderilen raporla, aramalarda TSK'nin devlet sırrı niteliğindeki belgelerinin ele geçirildiği tescillenmişti.
Raporda, davaya konu belgelerden, incelenen 374 dijital veri ve 7 fiziki belgenin dördünün oluşturulduğu tarihten itibaren devlet sırrı niteliği taşımadığı, bunlar dışında kalan diğer tüm belgelerin başlangıcından itibaren devlet sırrı olduğu ve bu özelliklerini halen koruduğu belirtilmişti.
Raporda, "Devlet sırrı olduğu belirtilen bir kısım belgelerin, düşman ülkeye savaş hazırlıklarımızı, savaş etkinliğimizi ve çalışma prensiplerimizi ortaya koyabilecek nitelikte bilgiler içerdiği anlaşılmıştır." tespiti yapılmıştı.
Kozmik Oda'da ne olmuştu?
Bülent Arınç'a "suikast" düzenleneceği yönündeki telefon ihbarı sonucu konuyla ilgili soruşturma başlatan dönemin Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili, Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı 11 ve 16 No'lu odalarda 25 Aralık 2009'da kendisi arama yapmak istedi.
Genelkurmay Seferberlik Tetkik Dairesi Başkanlığınca yazılan yazıda, binanın 1. katında bulunan 11 ve 16 numaralı çift kilitli çelik kapılarla muhafaza edilen odalardaki bilgi, belge ve arşiv kayıtlarının devlet sırrı niteliğinde, devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiğinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 125. maddesi gereği cumhuriyet savcılığına bu odalara giriş izni verilemeyeceği belirtildi.
Bunun üzerine, Bilgili yerine dönemin Ankara Hakimi Kadir Kayan, 26 Aralık 2009'da Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı 11 ve 16 No'lu odalarda arama yapmaya başladı.
Kayan'ın 20 gün süren araması sonucu CD, dosya ve harddisklerden oluşan "gizli belgeler" dışarı çıkarılarak, bugün FETÖ ile bağlantılı oldukları tespit edilen TÜBİTAK uzmanı bilirkişilere çözümletildi. Kozmik odalarda yapılan ve 27 Aralık 2009'da başlanan aramalar 20 Ocak 2010'da tamamlandı.
Genelkurmay Başkanlığının o günlerde tuttuğu tutanaklarda, odalardaki belge ve arşiv kayıtları, devlet sırrı niteliğinde, devletin güvenliğiyle ilgili doğrudan bilgiler içerdiğinden bu odalara giriş izni verilemeyeceği belirtilerek, "Bu açıklamaya rağmen Hakim Kadir Kayan tarafından bugüne kadar yapılan incelemelerden 1970'li yıllardan günümüze kadar yüklenen suçla ilgisi olmayan devlet sırrı niteliğindeki tüm bilgilere nüfuz edilmiştir." denilmişti.
Bu aramanın ardından Yargıtay üyesi yapılan Kadir Kayan, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana firari.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com