KIRKLARELİ - Özgün Tiran
Çiftçilerin yoğun mesai harcayarak tarlalarını hazırlamasının ardından titizlikle ekilen buğday, değirmenlerde un haline getirildikten sonra, köy kadınlarının ellerinde ekmeğe dönüştürülüyor.
Ayda iki ya da üç kez ekmek yapmak için tam gün ayırmak zorunda olan köylü kadınlar, sabahın erken saatinde kalkarak, elek yardımı ile unu eleme işleminin ardından su, tuz ve maya katarak, hamuru yoğuruyor. Yaklaşık 3 saat dinlendiren hamur, maharetli ellerde bezeler haline getiriliyor.
Tepsilere yerleştirilen hamur bezeleri kabarması için bir saat daha bekletiliyor. Bu arada emek kokan eller, ekmek fırını yakmaya girişerek, ayçiçeği saplarını tutuşturuyor. Belli bir sıcaklığa erişen fırına yerleştirilen tepsilerdeki ekmeklerin pişmesi bekleniyor.
"Köy ekmeği yaparak, gelenek ve göreneklerimize sahip çıkıyoruz"
Kırklareli'nin Çağlayık köyünde yaşayan Ergül Özeklioğlu, sabahın ilk ışıklarında başladığı 'köy ekmeği' yapımını güneşin batışında tamamlayarak ailesinin 15 günlük ekmek ihtiyacını karşılıyor.
Köy ekmeğinin daha doyurucu ve lezzetli olduğunu anlatan Özeklioğlu, "Ailece köy ekmeğini çok seviyoruz. Yapımı biraz zorlu oluyor ama çok güzel. Biz artık alıştık, zor da olsa severek yapıyoruz. Köy ekmeği artık bizim geleneklerimizden biri haline gelmiş. Satın ekmek yerine köy ekmeğini tercih ediyoruz. Satın aldığımız ekmeklerde katkı maddeleri çok oluyor. Yaptığımız ekmek 15 günde bozulmazken, satın alınan ekmek 4 gün içerisinde küf yapıyor." şeklinde konuştu.
dikGAZETE.com