Ä°STANBUL (AA) - YeÅŸilada, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı öncelikle ağız ve boÄŸaz bölgesinin korunmasının önemine iÅŸaret etti.
Kış aylarında hem boÄŸazı yumuÅŸatmak hem de öksürüÄŸe karşı ıhlamur ile ebegümeci gibi bitkilerin çay olarak içilebileceÄŸini ifade eden YeÅŸilada, gribal enfeksiyonlardan korunmak için de ada çayı içilmesi, özellikle içerisinde okaliptol oranı yüksek olan Anadolu ada çayının tüketilmesini tavsiye etti.
YeÅŸil çay içilmesi ve yoÄŸun ÅŸekilde hazırlanıp gargara yapılmasının da gribal enfeksiyonları önleyebileceÄŸini belirten YeÅŸilada, "Bütün bunlar ÅŸekersiz içilecek. Çünkü ÅŸekeri mikroorganizmalar geliÅŸmek için kullanıyor. Biyofilm yapıyor, aÄŸzınızın ve organlarınızın içini kaplıyor. O yüzden aÄŸzınızda ÅŸeker olmayacak." diye konuÅŸtu.
Prof. Dr. YeÅŸilada, eczanelerde satılan bitki özütlü pastillere iliÅŸkin Milano'da 2 klinik çalışma yapıldığını aktararak, ÅŸöyle devam etti:
"Kovid pozitif hastalar için hasta-vaka tartışması oluyor. Bu çalışma, Kovid pozitif bulunan ama semptom, belirti göstermeyenler üzerinde yapıldı. Çalışmada, nar, zencefil ve zerdeçal ekstresi taşıyan pastilden günde 3 tane uygulandığında, 11 hastadan 10'unda ağızdaki Kovid mikrobunu tamamıyla giderdi. Çünkü bu Kovid pozitif hastalarını tam bir pimi çekilmiÅŸ el bombasına benzetiyorum. Kendisinde bir ÅŸey yok ama herkese bu mikrobu bulaÅŸtırabiliyor. Ä°ÅŸte bunları yok etmek lazım. Maske, mesafeyle giderilebilecek bir ÅŸey deÄŸil. BaÅŸka önlemler de almak lazım."
"Nar, zencefil ve zerdeçal ekstresinden oluÅŸuyor"Ä°talya'da yapılan baÅŸka bir çalışmaya deÄŸinen YeÅŸilada, virüs mideye indikten sonra 1 ay boyunca pastilin uygulandığını anlattı. Prof. Dr. YeÅŸilada çalışma sonucunda ağızdan alınan tükürük örneklerinde bağışıklık sisteminin korunduÄŸu, vücudun elemanlarının kuvvetlendiÄŸinin tespit edildiÄŸini vurguladı.
Erdem YeÅŸilada, pastillerin içeriÄŸine iliÅŸkin, ÅŸu bilgileri verdi:
"Bu pastiller bitkilerin özütlerinden oluÅŸuyor. Nar meyvesini bütün kabuÄŸuyla özel olarak ekstre ediyorlar. Zencefili ve zerdeçalı da ekstre ediyorlar. Bunların hepsinin alkolünü uçuruyorlar. Sonra bunları pastil haline getiriyorlar. Pastil, aÄŸzın içerisindeki virüsleri ve diÄŸer maddeleri tutsun diye Arap zamkıyla yapılıyor. Burada önerilen ÅŸey 1 saat hiçbir ÅŸey yiyip içmemek. Bir ÅŸey yiyip içersen mideye gider. Bunlar vücudun bağışıklık sistemini de geliÅŸtiriyor. Bu pastilleri herkes kullanabilir."
Pastillerin ÅŸekersiz olmasının önemine dikkati çeken YeÅŸilada, ağızdan giren virüslerin hücrelerde tutunmasını önlemek için ÅŸeker kullanıldıktan hemen sonra aÄŸzın temizlenmesi gerektiÄŸini belirtti.
"Ağızda bir kalkan oluÅŸturuyor ve virüs burada tutunamıyor"Prof. Dr. YeÅŸilada, ağızdan giren virüsün ACE2 reseptörüne tutunduÄŸunu aktararak, "Ondan sonra bizim kendi hücremizden besleniyor. GeliÅŸtikten sonra hücrenin içerisine giriyor ve hücre artık virüs üreten fabrika haline dönüÅŸüyor ve bu virüsleri yaymaya baÅŸlıyor. Ä°ÅŸte bu mekanizmayı hem baÄŸlanmayı engelliyoruz hem de yeni geliÅŸen virüslerin o hücreden ayrılarak diÄŸer hücreleri enfekte etmesini önlüyoruz. Ä°ÅŸte bu pastil de ağızda bir kalkan oluÅŸturuyor ve virüs burada tutunamıyor." bilgisini verdi.
Virüsün giriÅŸ kapısının boÄŸaz ve burun olduÄŸunu aktaran YeÅŸilada, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:
"Mesela, bu sene meslektaÅŸlarımız ifade ediyorlar, soÄŸuk algınlığı ÅŸikayetleri de azaldı. Çünkü herkes koronavirüs belasından korunuyor. Birbiriyle mümkün olduÄŸunca temas etmiyor. Çünkü bu koronavirüsün esasında her yıl karşılaÅŸtığımız soÄŸuk algınlığı pandemisi içersinde yüzde 10'luk bir yeri vardı. Yani zaten koronavirüs vardı ama baÅŸroldeki oyuncu influenza virüsüydü. Aşı ona karşı geliÅŸtirilmiÅŸti ama ÅŸimdi koronavirüs baÅŸrol oyuncusu olunca bir ÅŸey yapamadık. Çünkü ÅŸimdiye kadar onu hiç dikkate almamışız."
Prof. Dr. YeÅŸilada, her hastalığın doÄŸada bir karşılığı olduÄŸunu, bunu bulmanın bilim adamlarına düÅŸtüÄŸünü sözlerine ekledi.