Ankara
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi de olan Prof. Dr. Ateş Kara, AA muhabirinin, artan üst solunum yolu enfeksiyonlarına ilişkin sorularını yanıtladı.
Şu anda dolaşımda birbirinden farklı üst solunum yolu enfeksiyonlarının bir arada bulunduğunu belirten Kara, genellikle ortamda hakim olan enfeksiyonların her yıl aynı takvim dönemlerinde kendini gösterdiğini, ancak bunun Kovid-19 salgını sürecinde değiştiğini söyledi.
Kara, burun akıntısı ya da tıkanıklığı, boğaz ağrısı, aralıklı öksürük, yetişkinlerde hafif ve çocuklarda daha yüksek ateşle kendini gösteren üst solunum yolu hastalıklarına genellikle 100'den fazla virüsün yol açabildiğini ancak bazılarının çok daha etken olduğunu vurguladı.
Üst solunum yolu enfeksiyonlarının, eylül-mayıs ayları arasında görüldüğüne dikkati çeken Kara, şu bilgileri verdi:
"Salgından önceki dönemlerde, okulların da açıldığı eylül ayında ilk olarak en yaygın viral enfeksiyonlardan olan soğuk algınlığının en büyük nedenlerinden Rinovirüs ile karşılaşırdık. Rinovirüs, genellikle eylül-ekim aylarında, ekim-aralık arasında ise üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan parainfluenza başlardı, aralık-mart ayları arasında RSV (Respiratuar Sinsisyal Virüs) görülürdü. Gribe neden olan influenza virüsünün başlangıcı da aralık ayında olur, nisan ayına kadar sürer. Nisan-mayıs gibi tekrar Rinovirüs aktivitesi görülür ve yaz aylarıyla birlikte azalarak biter."
"Diğer virüsleri görmediğimiz yaklaşık 2,5 yılı geçirdik"
Kovid-19 salgınında ise ilk defa karşılaşılan bu virüsün tek başına hakimiyet sağladığını ve bu dönem içinde diğer solunum yolu enfeksiyonlarının neredeyse hiç aktivitesinin olmadığını söyleyen Kara, "Hem alınan önlemler hem de Kovid-19'un dolaşımda çok hakim olması, ortamdaki tek patron virüs gibi davranması nedeniyle diğer virüsleri görmediğimiz yaklaşık 2,5 yılı geçirdik. Özellikle ağustos ayından sonra Türkiye'de salgından önce yoğun görülen diğer virüsler arttı." diye konuştu.
Bunun bilim insanlarınca öngörüldüğüne ancak bu kadar ağır seyredeceğinin beklenmediğine işaret eden Kara, bu virüslerin çok hızlı bir giriş yaptığını ve çok sayıda kişiyi hasta ettiğini söyledi.
Kara, "Türkiye özelinde geçen haftanın verilerine göre, Rinovirüs birinci sırada, ikinci sırada parainfluenza ve bunun arkasında da grip ve soğuk algınlığına benzer şikayetlere neden RSV geliyor, altlarda da grip (influenza), son sırada ise Kovid var." dedi.
"Çocuklarda yüksek ateş 10-14 gün sürebiliyor"
Kovid-19'un daha çok yetişkinleri etkilediğine, küçük yaş gruplarında hastalığın çok hafif seyrettiğine dikkati çeken Kara, şu bilgileri paylaştı:
"Şu anda dolaşımda olan virüsler ise çocukları daha ağır etkiliyor. Çünkü, üst solunum yolu enfeksiyonlarının özelliği şudur, bu virüsle daha önce tanışmadıklarından önce onlar etkilenir ve daha fazla ateşleri yükselir, iyileşme süresi daha uzun sürer. Yetişkinlerde ise bunlar daha hafif olur, 3-5 gün devam eder, 6-7 sonra ise tamamen iyileşir. Salgın öncesinde çocuklarda iyileşme süreci 10 gün sürerdi, ancak bu virüslerle 3 yıldır karşılaşılmadığından yüksek ateş 10-14 gün sürebiliyor."
Kara, Türkiye'de temmuz-ağustos aylarında Kovid-19'un çok yoğun geçirildiğini anımsatarak, "O dönemden bugüne hastalığın koruyuculuğu yaklaşık 3,5 ay sürüyor. Bu durumda aralık ayının ortası ve ocak ayının başında tekrar Kovid-19'da artış olma ihtimali var. Grip aktivitesi de kasım ayı gibi başladı ve hızla yükseldi. Bu nedenle, önümüzdeki haftalarda çok daha dikkatli olunması gerekiyor." uyarısında bulundu.
"Yetişkinler virüsü 3 gün, çocuklar ise 10 gün boyunca bulaştırabiliyor"
Hastalık riskinin azaltılmasında en önemli tedbirin korunma ve aşı olduğunun altını çizen Kara, Kovid-19 için hatırlatma dozlarının yaptırılmasının önemine değindi.
Kara, "Son dozun üstünden 6 ay geçtiyse, mutlaka hatırlatma dozunun yaptırılması gerekiyor. Hatırlatma dozunun bir an önce geciktirilmeden yaptırılması, korunma için büyük önem taşıyor. Grip için de her yıl içeriği yenilenen aşının yaptırılması öneriliyor." diye konuştu.
Bir kişide birden fazla virüsün görülebileceğine de dikkati çeken Kara, şunları kaydetti:
"Ayrıca, nadiren de olsa iki virüs bir arada görülebilir. İki virüs eğer yan yana gelir ve aynı anda hastalığa neden olursa, daha ağır klinik bir tabloya yol açabileceğini düşünmemiz gerekiyor. Bu nedenle, 65 yaş üstündekilerin, 5 yaş altındakilerin ve kalp, akciğer, şeker gibi kronik hastalığı bulunanların grip aşılarını ve Kovid-19 için de hatırlatma dozlarını yaptırmaları gerekiyor.
El hijyeni çok önemli. Kovid-19 damlacık yoluyla bulaşıyor, masa gibi ortamlarda canlı kalmıyor ama grip virüsü canlı kalabiliyor. Bu nedenle grip virüsünün bulunduğu bir masaya dokunduktan sonra ağzına, gözüne ya da burnuna götürdüğünde virüsü alabiliyor. Onun için mutlaka çocuklar teneffüslerde ve eve geldikten sonra ellerini yıkamaya özen göstermeli. Yetişkinler virüsü 3 gün, çocuklar ise 10 gün boyunca bulaştırabiliyor. Hastalık bulgusu olduğunda evde izolasyonda bulunmak önemli. Bir başka önlem olarak kapalı ortamlar gün içinde havalandırılmalı. Kapalı ortamlarda mümkün olduğunca bu dönemde maske takılmalı."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com