ANTALYA (AA) - Dokuz Eylül Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı ÖÄŸretim Üyesi Prof. Dr. AyÅŸegül Yıldız, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde ruh saÄŸlığının önemine iÅŸaret ederek, "Kendi izolasyonumuzu en iyi ÅŸekilde saÄŸlayıp, hastalığın bize bulaÅŸmasını engellemekten baÅŸka bir ÅŸey düÅŸünmemeliyiz." dedi.
Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pandemi ilan edilen ve dünya genelinde çok sayıda kiÅŸinin ölümüne neden olan Kovid-19'a iliÅŸkin görüntü ve haberlerin kiÅŸilerde aşırı düzeyde kaygıya yol açabildiÄŸini söyledi.
Kaygı ve panik gibi duyguların içsel bir tedirginlik olduÄŸunu, kimsenin durduk yere kaygılanmadığını aktaran Yıldız, bu süreçte kiÅŸinin aklından "Hastalanacak mıyım?", "Sanırım virüs bana da bulaÅŸtı", "Çocuklarımın başına bir ÅŸey gelirse ne yaparım?" gibi pek çok düÅŸüncenin geçtiÄŸini dile getirdi.
Normal kaygı düzeyinin doÄŸal bir tepki olduÄŸuna dikkati çeken Yıldız, "Kaygının var olma amacı bizi korumaktır. Hayatta kalabilmek için bizi tehlikeye karşı alarma geçirir. Ancak, iÅŸlevsellikten uzak, kontrolsüz tetiklenmeye izin verirsek kaygının kendisini ayrı bir hastalık haline getirmiÅŸ oluruz." ifadelerini kullandı.
"Ä°ÅŸlevsel olmayan kaygı yükünden arınmalıyız"Aslında kaygı ve panik gibi duyguların tıpkı ateÅŸ gibi var oluÅŸu korumak için kurgulanmış olduÄŸuna deÄŸinen Yıldız, bu duyguların aşırılığının beyin fonksiyonlarında yıkıcı etkilere sebep olduÄŸunu bildirdi.
Yıldız, bu dönemlerde kaygı düzeyinin önemli olduÄŸuna iÅŸaret ederek, ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:
"Aslında tek bilmemiz gereken ÅŸey, Kovid-19 virüsü insandan insana çok çabuk bir ÅŸekilde bulaşıyor. Dolayısıyla kendi izolasyonumuzu en iyi ÅŸekilde saÄŸlayıp, hastalığın bize bulaÅŸmasını engellemekten baÅŸka bir ÅŸey düÅŸünmemeliyiz. Bundan daha fazla bilgi kaygı yükünüzü artırıp kalıcı hasarlara neden olabilir. Fakat herkes çareyi kendisi bulacakmış gibi ya da olayı abartılı bir yaklaşımla ele almaya kalkarsa, hele bir de kaygı bozuklukları için yapısal yatkınlık varsa, kaygının kendisi kiÅŸiyi kitleyecek ve hatta virüsü kendisine davet edecek boyuta ulaÅŸabilir. O yüzden gerekli olandan fazla bilgi bombardımanından ve konuya iliÅŸkin aşırı düÅŸünce uÄŸraÅŸlarından kaçınmak lazım. EÄŸlenceli ya da komik olanı deÄŸil doÄŸru ve güvenilir olanı izlemeyi tercih edersek kendimizi en doÄŸru ÅŸekilde korumayı öÄŸrenmiÅŸ oluruz"
"Konunun uzmanı olan hekimleri dinleyin"Yıldız, bu dönemde ruh saÄŸlığının korunması adına öncelikle sadece konunun uzmanı olan mikrobiyoloji, enfeksiyon, halk saÄŸlığı, göÄŸüs hastalıkları, dahiliye ve psikiyatri hekimlerinin dinlenmesi gerektiÄŸini kaydetti.
Monoton bir hayatın yanı sıra güne anlam katacak aktivitelerle kaygı yükünden kurtulunabileceÄŸini anlatan Yıldız, stresli zamanlarda gülmenin, çocuklarla ÅŸakalaÅŸmanın, yoga veya pilates yapmanın beynin sürekli alarm durumundan çıkmasını saÄŸlayacağını ifade etti.
