Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (TNKÜ) Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özcan Gür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp rahatsızlıkları, inme, diyabet, yüksek tansiyon (hipertansiyon), akciğer ve kronik böbrek rahatsızlıkları olanların yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele sürecinde sağlıklarına daha fazla dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
Koronavirus toplumun tüm kesimini tehdit etse de kalp ve akciğer hastalığı bulunanların risk düzeyinin daha fazla olduğunu vurgulayan Gür, bu hastalarla görüşerek uyarılarda bulunduklarını dile getirdi.
Gür, Sağlık Bakanlığının bu hastalarla ilgili aldığı önlemlerin yanı sıra hastaların alacağı tedbirlerin de önemli olduğunun altını çizerek, "Bakanlık, salgının başından itibaren kalp ve damar hastalığı bulunanların idari izinli sayılması için genelge çıkardı. Ayrıca bu hastaların kullandığı raporlu ilaçların eczanelerden reçetesiz alınmasını sağladı." dedi.
Koronavirüsün ana hedefi akciğerler olsa da virüsün kalp kasları üzerinde "miyokardit" denilen kalp kası iltihabına da neden olduğunu anlatan Gür, şöyle devam etti:
"Virüs, ileti yollarını da etkileyerek kalp ritm bozukluklarına sebep olabiliyor. Akciğerlerin tutulması da kanın yetersiz oksijen içermesine ve kalbin daha hızlı çalışmasına neden olmaktadır. Kalp yetmezliği, ritm problemi olan hastalarda kanda yetersiz oksijen olması, durumun daha da kötüleşmesine sebep olmaktadır. Yaş ilerledikçe vücudumuzun virüslere bakterilere karşı savunma cevabı zayıflamaktadır. Kronik tıbbi rahatsızlığı olanlarda virüslere bakterilere karşı oluşan bağışıklık tepkisi güçlü olmayacaktır. Bu hastaların virüse yakalanması durumunda oluşacak şikayetler daha şiddetli olabilmektedir."
"Kalp hastaları günde en az 8 saat uyumalı"Gür, bilgi kirliliğinin yoğun olduğu bu dönemde sosyal medyadan okunan veya komşudan duyulan, bilimsel olmayan her öneriye inanılmaması gerektiğine dikkati çekti.
Sağlık Bakanlığının veya doktorların önerisi olmadan ilaçların kesinlikle bırakılmamasını isteyen Gür, "Kalp hastalığı bulunanlar mümkün olduğunca ağrı kesici ilaçlardan uzak durmalıdırlar. Yediklerine ve içtiklerine çok dikkat etmeliler. Bol bol sıvı tüketmeliler. Birçok insanın evde kaldığı şu günlerde yeme içme alışkanlıkları değişebilir. Mümkün olduğunca aşırı yağlı veya tuzlu yemeklerden kaçınmalıyız." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Gür, yiyeceklerin bir seferde tıka basa değil, yavaş ve az tüketilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Meyve ve sebze tüketimine dikkat etmeliyiz. Yoğurt ve kefir tüketimi içerdiği probiyotikler ile bağırsaklarda doğal bir savunma oluşturacaktır. Balık tüketimi de omega 3 bakımından zengin bir bir besin olup kalp sağlığı için yararlı olacaktır. Bu süreçte uykuya çok dikkat edilmeli. Kalp hastalığı bulunan hastalarımızın günde en az 8 saat uyumaları gerekir. Düzenli uyku ile bağışıklık sistemimizin cevabı artacaktır. 6 saatten az uyumak hem bağışıklık sistemi üzerine olumsuz etkileri olacak hem de kalp krizi riskini arttıracaktır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com