Çevre ve Kimya Mühendisleri Odaları temsilcileri, Tuzla’da bir fabrikada meydana gelen kimyasal madde sızıntısına yapılan müdahalenin yanlış olduğunu savundu.
Tuzla Organize Deri Sanayi bölgesindeki bir fabrikanın tankerinden sızan kimyasal madde üzerine Çevre ve Kimya Mühendisleri Odaları’ndan açıklama geldi. Çevre Mühendisleri adına açıklamada bulunan Kübra Ayçiçek, “Bu sıradan bir kaza değil büyük bir endüstriyel kazadır. Bunu bu şekilde değerlendirmek zorundayız. Nitrik asit, adı üstünde bir asit olduğu için korozif bir maddedir. Bu aşındırıcı bir maddedir. Aşındırıcı madde olması insanlarla temas ettiği zaman ya da solunum halinde temas ettiği zaman tahriş edici özelliği oluyor. Özellikle gözler ve solunum yolları çok etkilenebilir. Zaten bu maddeye direk temas edilmemelidir. Biz çevre mühendisleri odası aynı zamanda işçi sağlığı güvenliği açısından baktığımız gibi birde buna çevre sağlığı açısından bakıyoruz. Doğada hiçbir zararı olamayan değimiz maddeler bile örneğin su, buna taşkın dediğimizde çok miktarda olduğu zaman büyük facialara yol açabiliyor. Zaten adı asit olan bir maddenin çok büyük miktarda salınmış olması elbette insan sağlığını etkilediği gibi çevreyi de etkileyecektir” dedi.
Tehlikenin geçtiğini ve şuan için bir etkilenmenin söz konusu olmadığını belirten Kimya Mühendisleri Odası temsilcisi Serkan Küçük ise, “Ancak dün itibari ile Nitrik asit buharı soluyan vatandaşlarımız varsa ve olumsuz sağlık etkilenmelerine uğramışlarsa mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvursunlar” dedi.
“55 METRE MESAFEDE OLANLAR ÖLÜM RİSKİ ALTINDAYDILAR”
Tehlikeli maddenin sızıntısına ilişkin eldeki veriler üzerinden bir hesap yaptıklarını belirten Kimya Mühendisi Küçük, “60 dakika boyunca 6,5 metre boyunda 2 metre çapında bir tanktan, 5 santim çapında yarık olduğu üzerinden kabul ettik. Bu hesaplamaya göre bir saat içerisinde tanka en çok 55 metre mesafede bulunan kişiler ölüm riski altındaydılar. Herhangi bir ölüm olmamış olabilir ancak 55 metre mesafede olanlar ölüm riski altındaydılar. Tanka 55 ile 114 metre mesafede bulunanlar ise ölüm riski değil ama çok ciddi sağlık sorunları riski ile karşı karşıya kalma potansiyeli olduğunu gördük. Daha sonra rüzgarın zaman içerisinde nitrik asit buharlarını seyrelteceği ve havayla taşıyacağını öngörerek yaptığımız hesapta ise hamileler, astım hastası olanlar, yaşlılar ve benzer risk grupları hangi mesafeye kadar etkilendi sorusuna cevap aradık. Dünkü hava koşulları ve yayılan nitrik asidi miktarını dikkate aldığımızda tanktan 2.1 kilo metre öteye kadar etkilenme potansiyeli olduğunu gördük” diye konuştu.
"TÜRKİYE’DE BU TÜR KAZALAR SONRASI MÜDAHALE YÖNTEMİNE HAZIR DEĞİL"
Dün olayın hemen ardından fabrikaların boşaltıldığına dikkat çeken Küçük, “Bir asit buharı söz konusu ise ve siz dışarı insan çıkarırsanız havayı solumayı engelleyemeyeceğiniz için riski arttırırsınız. Burada iki yöntem vardır. Ya kapalı ortamda yerinde korursunuz insanları ya da rüzgar yönünün tam tersi istikametinde insanları tahliye edersiniz. Dün yaşanan bu endüstriyel kaza bize bir kere daha gösterdi ki İstanbul ve Türkiye bu tür kazalar sonrası müdahale yöntemine henüz hazır değildir. Müdahale kapasitesine sahip bunun altını çiziyorum ancak müdahale yöntemi ve koordinasyon konusunda hala ve hala çok büyük eksiklikler var” ifadelerine yer verdi.
(İHA)
