Ekonomi

'Konkordato iyi yönetilirse herkes kazanır'

EY Türkiye Şirket Ortağı Avukat Mehmet Küçükkaya, ticaretin bir itibar işi olduğunu, bu yüzden konkordatoyu istismar etmenin büyük bir risk içinde olacağını belirterek, "Konkordato iyi yönetilirse herkes kazanır." dedi.

'Konkordato iyi yönetilirse herkes kazanır'
14-11-2018 15:32

İSTANBUL - Murat Birinci

Son dönemde çok sayıda şirketin konkordato ilan etmesi, bu müessesenin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve ekonominin içinde bulunduğu durumla ilgili tartışmaları beraberinde getirdi. AA muhabirine konkordato konusunda açıklamalarda bulunan EY Türkiye Şirket Ortağı Avukat Mehmet Küçükkaya, konkordatonun uzun süredir mevzuatta yer aldığını ve bu yılın şubat ayında yapılan değişiklikle bugünkü halini aldığını hatırlattı.

Konkordatonun KHK ile Temmuz 2016'dan beri uygulanmayan iflas ertelemenin yerine getirildiğini bildiren Küçükkaya, "15 Mart 2018'de iflas erteleme hükümleri kaldırıldı, yerine yeni düzenlemelerle konkordato getirildi. Diğer bir ifadeyle, iflas erteleme konkordatonun yerine geçti." dedi.

"Konkordato iyi yönetilirse herkes kazanır"

Küçükkaya, konkordato ile tanınan imkan ve hakların kötü niyetle kullanılması halinde bunun şirket açısından "kendi idam fermanını hazırlamak" ile eş anlamlı olacağını söyledi.

Ticaretin bir itibar işi olduğunu vurgulayan Küçükkaya, "Bugün borçların yeniden yapılandırılması amacıyla konkordatoya başvuran bir şirket, bunu istismar ederse bir daha ticaret sahnesinde yer alması çok zor olacaktır. Bırakın kendisini, aile fertlerini, yöneticilerini de itibar kaybı riskiyle karşı karşıya bırakacaktır. Böylesi bir durum, ticari hayattaki en büyük risktir. Konkordato iyi yönetilirse herkes kazanır." diye konuştu.

"Konkordatoda alacaklı rızası var"

Küçükkaya, konkordatoya ilişkin düzenlemenin gerekçeleri arasında iflas ertelemenin uygulamada istenilen sonuçları sağlayamaması ve kötü kullanımlara araç olması gibi faktörlerin olduğuna dikkati çekti. İflas erteleme ile konkordato arasındaki en temel farklara bakıldığında, konkordatonun mahkeme nezdinde devam eden bir süreç olduğunu, alacaklı ya da alacaklı grubunun da katıldığını dile getiren Küçükkaya, "İflas ertelemede böyle bir durum yoktu. İflas ertelemede alacaklının rızası yoktu. Konkordatoda alacaklıların rızası gerekiyor." dedi.

"Konkordato süresi 29 aya kadar uzayabilir"

Mehmet Küçükkaya, vadesi gelmiş borcun ödenmemesi ya da henüz borcunu ödeyememe durumuna gelmemiş ancak ileriye baktığında ödeyememesi kuvvetle muhtemel tacir ya da gerçek kişilerin konkordato sürecini başlatabileceğini söyledi.

İflas ertelemeye sadece sermaye şirketleri ve kooperatiflerin gidebildiğini anımsatan Küçükkaya, "Bunların da borca batık olması gerekiyordu. Konkordato için erken uyarı sistemi de denilebilir. Şirketler ileride borcunu ödeyemeyeceğini öngörerek de konkordato yoluna gidebilir." dedi.Küçükkaya, konkordato başvurusunda belli şekil şartları ve yükümlülükler bulunduğunu, bu sürecin maliyetli olduğunu belirtti.

İflas ertelemenin 5 yıla kadar uzayabildiğini, konkordato süresinin ise 29 aya kadar uzayabileceğini dile getiren Küçükkaya, konkordatoya borçlu ve alacaklının başvurabildiğini ancak uygulamada alacaklının başvurduğunu görmediklerini söyledi.

"Konkordatonun özü şirketleri ayakta tutmak"

Avukat Küçükkaya, konkordato sürecinin maliyeti olduğunu ve ilk adımda ortalama 35 bin lira masraf çıktığını belirtti.

Borçlu olarak mahkemeye konkordato başvurusunu yapmak için hazırlanması gereken asgari belgeler olduğunu ifade eden Küçükkaya, "Bu belgeler eksiksiz hazırlanmalı ki, mahkeme geçici mühlet versin. İlk olarak ön proje hazırlanıyor. Nakit akım tabloları, gayrimenkul değerleme raporları, ara dönem mali tabloları, konkordato olursa ya da olmazsa alacaklıların eline geçecek tutarların karşılaştırmalı tabloları, konkordato ön projesi ve ön proje incelemesine dair finansal analiz raporu gibi çok sayıda belge de hazırlanıyor." şeklinde konuştu. Küçükkaya, sistemin özünün borçluları ve özellikle de borçlu şirketleri ayakta tutmaya dayandığını söyledi.

Doğru iş yapmayan, yanlış konulara giren firmaların da faaliyetlerine devam etmemesi gerektiğini vurgulayan Küçükkaya, "Çünkü bu şirketler faydadan çok zarar veriyor. Eğer firmanın ileriye dönük ekonomiye katkı sağlayabilecek nitelikte bir hikayesi varsa, şirketin bugünkü nakit problemini rahatlatmak için süre veriliyor ve sürenin sonunda alacaklının da haklarını koruyarak makul bir çözüm bulunuyor." ifadelerini kullandı.

Konkordatonun mahkeme süreci

Mehmet Küçükkaya, hazırlanan ön projenin bağımsız denetim şirketine onaylatıldığını ve bu projenin mahkemeye sunulduğunu belirtti.

Mahkemenin belgelerin mevcudiyetini inceledikten sonra 3 aylık geçici mühlet verdiğini söyleyen Küçükkaya, bu süre içinde firmanın projesinin takibi için komiser atandığını ifade etti.

Küçükkaya, şunları kaydetti:

"Konkordato komiserleri 3 aylık geçici mühlet içinde (mahkeme kararıyla 2 ay daha uzatılarak toplam 5 aya çıkarılabiliyor) ön projeyi gerçekleştirilebilir bulursa durumu mahkemeye bildiriyor ve mahkeme durumu değerlendirerek 1 yıllık kesin mühlet verilmesine hükmedebiliyor (kesin mühlette mahkeme tarafından gerekli görülmesi halinde 6 ay daha uzatılıp, toplam 1,5 yıl olarak uygulanabiliyor). Kesin mühlet içerisinde mahkemenin atadığı konkordato komiseri alacaklılar ile masaya oturuyor.

Alacaklılara belli bir oranda alacaklarından vazgeçmeleri ve yeni ödeme planı sunuluyor. Alacaklılar iflas durumunda alacaklarının tamamını alamama riski ile karşı karşıya oldukları için genellikle belli bir oranda alacaktan vazgeçiyor. Bunların sonunda mahkeme tasdik süreci var. Normalde 23 ay içinde bitmesi gerekli. Mahkeme tasdik aşamasında gerekli görürse 6 ay daha ek süre verebiliyor. Toplamda 29 aylık sürenin sonunda karar tasdik edilebilir. Edilmezse konkordato talebi reddedilir, konkordato öncesindeki halin devamına veya iflasına karar verilir"

Küçükkaya, konkordato süresinin ilanından sonra komiser onayı olmadan borçlu şirketin, mallarını rehin edemeyeceğini, taşınmaz mallarını satamayacağını, taşınmaz malları üzerinde mülkiyet hakkını kısıtlayıcı haklar oluşturamayacağını, mallarını bağışlayamayacağını ve rehin veremeyeceğini söyledi.

Konkordato alacaklılar toplantısı ve alacaklılar kurulu

Avukat Mehmet Küçükkaya, konkordatoda alacaklılar kurulu ve alacaklılar toplantısının da çok önemli olduğuna dikkati çekti.

Alacaklılar kurulunun, yönetmelik uyarınca kurulması zorunlu hallerde mahkeme kararıyla oluşturulacağını, komiserin faaliyetlerine nezaret ettiğini, komisere tavsiyelerde bulunabildiğini ve kanunun öngördüğü hallerde mahkemeye görüş bildirebildiği ifade eden Küçükkaya, alacaklılar kurulunun her ay en az bir kere toplandığını belirtti.

Küçükkaya, alacaklılar kurulunun aylık olağan toplantılarının komiser tarafından belirlenerek bildirilen gün ve yerde yapılacağını dile getirdi. En az üç alacaklı sınıfı bulunması kaydıyla, alacaklı sayısının 250'yi veya alacak miktarının 100 milyon Türk lirasını aşması halinde alacaklılar kurulunun oluşturulmasının zorunlu olduğunu söyleyen Küçükkaya, komiserin konkordato projesini müzakere etmek amacıyla alacaklıları ilanla toplanmaya (Alacaklılar Toplantısı’na) davet edeceğini ve başkanlık edeceği toplantıda borçlunun durumu hakkında bir rapor vereceğini aktardı.

"Konkordatoda yeni bir düzenleme yapılabilir"

Konkordatoya ilişkin yeni bir düzenleme yapılabileceğini tahmin eden Küçükkaya, "Konkordatoda bir kanun değişikliği olabilir. Caydırıcı maddeler eklenebilir. Geçici mühlet verilmesi aşamasında denetim ve inceleme artırılması, kesin mühlet süresince mali denetim şartı konulması değerlendirilebilir. Durduk yere konkordato ilan edenlere ciddi müeyyideler gelebilir." dedi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER