Kültür Sanat

Kömürhan Köprüsü'nün inşaat atıkları sanat eserine dönüştü

Elazığ ve Malatya arasındaki Karakaya Baraj Gölü üzerine yapılan Kömürhan Köprüsü ile bağlantı tünelinin inşasından arta kalan 4 ton atık malzemeden 20 sanat eseri hazırlandı.

Kömürhan Köprüsü'nün inşaat atıkları sanat eserine dönüştü
06-10-2021 15:24
Elazığ

Elazığ ve Malatya arasındaki Karakaya Baraj Gölü üzerine yapılan Kömürhan Köprüsü ile bağlantı tünelinin inşasından arta kalan 4 ton atık malzeme, 20 sanat eserine dönüştürüldü.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğünce başlatılan çalışma kapsamında, Türk mühendis ve işçilerince, D-300 devlet yolu üzerinde tamamen yerli kaynaklar kullanılarak inşa edilen, doğu-batı aksında 16 il için geçiş noktası olan 5 bin 155 metre uzunluğundaki "Kömürhan Köprüsü ve Bağlantı Tüneli", 2 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldı.

Yapımında 7 bin ton çeliğin kullanıldığı köprü, ters-y tipi kule olarak tek pilon ve orta açıklığı 380 metre olması özelliğiyle dünyada kendi alanında 4. sırada yer alıyor.

Yeni Kömürhan Köprüsü ile birlikte 4 bin 800 metre uzunluğunda çift tüp tünel, 2 bin 95 metre bağlantı yolu, eş düzey kavşak, farklı seviyeli köprülü kavşaktan oluşan çalışma, Doğu Anadolu'yu Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz bölgeleriyle birleştirdi.

Atıklar sanat eseri olarak beğeniye sunuldu

İhtişamlı görüntüsüyle dikkati çeken Kömürhan Köprüsü ile bağlantı tünelinin inşasından arta kalan atıklar, sanatsal çalışmada değerlendirildi.

Karayolları Elazığ 8. Bölge Müdürlüğünce "sıfır atık" sloganıyla hazırlanan proje kapsamında, zincir, kaporta, kalıp demir, vida, sac kalıp, tahrip olan baret, kullanılmaz hale gelen giysiler gibi 4 ton atık malzemenin dönüştürülmesi için çalışma başlatıldı.

Bu kapsamda iki öğretim görevlisi tarafından, Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan ve "21. yüzyılın Ferhatları" olarak nitelendirilen işçileri sembolize eden 20 sanat eseri hazırlandı.

Eserler, köprünün yanında yer alan Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü Tünel Kontrol Merkezi binasında açılan müzede yolcular ve sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

Ziyaretçiler, müzenin terasında oluşturulan platformun üzerine çıkarak, Paris'in simgelerinden Eyfel Kulesi'nde olduğu gibi Kömürhan Köprüsü'nü de parmaklarının ucuyla dokunuyormuş gibi fotoğraflayabilecek.

"Köprüden, tünelden kalan malzemeleri atık olarak görmedik"

Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünde Öğretim Görevlisi Rüçhan Keçeci,  sanat eseri köprü ve tüneli ortaya çıkaran işçileri sembolize eden eserler hazırladıklarını söyledi.

"Köprüden, tünelden kalan malzemeleri atık olarak görmedik. Köprü ve tüneli ortaya çıkaran işçileri anlatmak için 'sıfır atık' temelinde doğaçlama bir çalışma yaptık. Geride kalan malzemeleri dönüşüm şeklinde sanat eserine dönüştürdük." diyen Keçeci, sergi salonu oluşturacak eserlerin ortaya çıktığını aktardı.

Eserler hakkında bilgi veren Keçeci, "Köprünün maketi, çalışan işçiler, tünel var. Elektrik yalıtım parçaları, dozerlerin kırılmış parçaları, bir işçinin kırılmış bareti, geride bıraktığı ayakkabısı, elbiseleri... Yaklaşık 4 ton malzemenin harmanlanmasından oluşan güzel bir sergi salonumuz oldu." dedi.

"Kömürhan Köprüsü aslında Türkiye'nin gelişme sürecini anlatıyor"

Turgut Özal Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Yaşar Sabri Şanlı da müze salonunda söz konusu bölgede tarihsel süreç içerisinde yapılan 3 köprünün yer aldığı bir rölyef çalışması yaptıklarını, daha sonra diğer eserlerin de peyderpey yerini aldığını belirtti.

Ziyaretçilerin son teknolojiyle yapılan köprü ve tünelde kullanılan malzemeleri görmenin yanı sıra türkülere konu olan köprünün hikayesini de öğreneceğini dile getiren Şanlı, şu bilgileri verdi:

"Kömürhan Köprüsü aslında Türkiye'nin gelişme sürecini anlatıyor. Resme baktığımız zaman kendi zamanlarının en iyi teknolojisiyle yapılmış köprüler. İlk köprü 1932'de Mustafa Kemal Atatürk döneminde yapılmış.

Onun yakınında 1986'da Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde yüksek teknolojiyle bir köprü yapılmış. 2021 yılına geldiğimizde günümüzün mühendislik noktasında en son teknolojisiyle yapılan bu eser. Bu da Türkiye'nin geliştiğinin göstergesi."

Şanlı, müze konsepti oluşturulurken teknolojiden tarihe, işçilerin emeğine kadar sanatsal bir karışım ortaya koyduklarını kaydetti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER