Atina
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Çocuk İmmünoloji ve Alerji Bilim Dalı tarafından iki yıl önce yapılan nakille sağlığına kavuşan ve şu an 4 yaşına giren minik Çağatay, bağışçısının kendisiyle tanışmak istemesinin ardından ailesiyle birlikte Yunanistan'ın başkenti Atina'ya geldi.
Uluslararası kurallar gereği vericiyle hastanın tanışmasına 2 yıl süreyle izin verilmemesi nedeniyle, hayatını kurtaran bağışçısı ile daha önce hiç tanışmamış olan minik Çağatay, ailesi ve doktorlarıyla birlikte Atina'da kök hücre tanıtımının yapıldığı bir etkinliğe katıldı.
Çağatay ve ailesini etkinlik öncesinde Büyükelçilik'te kabul eden Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Çağatay Erciyes, Yunanistan Hükümet Sözcüsü Pavlos Marinakis ve Yunanistan eski Başbakanı Lukas Papadimos da etkinliğe katılanlar arasındaydı.
Minik Çağatay'ı kurtaran kök hücre, büyük dedelerinin nüfus mübadelesi öncesi yaşadığı Yunanistan'da bulundu
Minik Çağatay ile ailesi, bağışçı Aleksandros Apostoludas ile ilk kez sahnede tanıştı ancak Çağatay'ın büyük dedelerinin Yunanistan ile geçmişi yüz yıl öncesine dayanıyordu.
Çağatay'ın AA muhabirine konuşan babası Cihan Dramalı, dedelerinin Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan nüfus mübadelesi ile bir asır önce Drama'dan göç ettiğini kaydetti.
Minik Çağatay'ın hayatını kurtaran kök hücrenin, büyük dedelerinin yıllar önce ayrıldığı topraklarda bulunmasını değerlendiren Dramalı, "Dedemin annesi gemiyle Bandırma'ya geldiğinde, gemiden iner inmez dedemi dünyaya getiriyor. Soyadımız da bu nedenle Dramalı, Yunanistan ile bağımız var. Tekrar buraya gelmekten mutluyuz. İlk duyduğumuzda çok sevindik. Babamlar da çok sevindi. Oradan geldiklerimizi söyleyin donöre de dediler." diye konuştu.
Dramalı, Yunan bağışçı ile bundan sonra dostluk ilişkilerini sürdürmek istediklerini, Türkiye'de de kendisini misafir etmek istediklerini belirterek, "O bizim kardeşimiz." dedi.
Anne Hande Dramalı ise nadir görülen bir kalıtsal bağışıklık sistemi rahatsızlığı olan kronik granülomatöz hastalıkla (KGH) dünyaya gelen çocuklarının hastalığını ve evlatlarının kök hücre nakline ihtiyaç duyduğunu ilk öğrendiklerinde umutsuzluğa kapıldıklarını belirterek, ilk naklin bebeğin yüzde 50 uyum sağlayan babasından yapıldığını ancak bu nakilden olumlu sonuç alınamadığını aktardı.
Yunanistan'dan bulunan bağışçı Apostoludas'ın kök hücresinin ise oğluyla yüzde 90 uyumlu çıktığını ve bu sayede ikinci naklin başarılı olduğunu aktaran anne Dramalı, evladının sağlığına kavuşmasını sağlayan kök hücre bağışı için şöyle konuştu:
"Bu çok kutsal bir şey. Her sağlıklı bireyin, hepimizin vermesi gerekiyor. Çok zor durumda olan insanlar var. Uygun donör bulunamıyor. Biz şanslı taraftaydık. Çok şükür bir sıkıntı olmadı. Çok korktuk. Donörümüz var ama ya gelmezse, ya nakil olamazsak, ya vaz geçerse diye stresini yaşadık. Donör bulunmasaydı çok sıkıntılı olabilirdik şu an. Çok mutluyuz."
Minik bebeğin 7 yaşındaki ağabeyi Çınar Dramalı da kardeşi ile artık oynayabileceği için çok mutlu olduğunu ifade ederek, kendisiyle en çok denizde yüzmek istediğini dile getirdi.
"Ailesi kadar mutlu oldum"
Bağışçı Apostoludas ise en az Çağatay'ın ailesi kadar mutlu olduğunu aktardı.
Apostoludas, yaşadığı Edessa kentinde kök hücre nakline ihtiyaç duyan bir başka kişi için ilk kez 2010'da kan örneği verdiğini belirterek, Çağatay'la tanışmanın verdiği heyecanı "Bu ufaklığa bağış yapabileceğime dair mutlu haberi ilk kan örneği vermemden 8,5 yıl sonra aldım. Söyleyecek söz yok. Duygularım sel oldu, tarif edemiyorum." diyerek paylaştı.
"Yaşam köprüleri"
Öte yandan törene katılanlar arasında yer alan, Yunanistan'ın eski Başbakanı Lukas Papadimos da AA'ya yaptığı değerlendirmede, etkinliğin "Yaşam köprüleri kuruyoruz" şeklindeki sloganına dikkati çekti.
Papadimos, etkinliği düzenleyen kurumlara teşekkür ederek, "Çok sayıda çocuk ve erişkine sınırlara bakmaksızın hayat veriyorlar. Çok bilgi verici ve duygu yüklü bir etkinlik oldu." dedi.
Kök hücre naklini teşvik eden etkinliklerin desteklenmesi gerekliliğine işaret eden Papadimos, törende kök hücre bağışçıları ile iyileşen hastaların buluştuğu anlar için ise şöyle konuştu:
"Etkinliğin en etkileyici kısmı bu oldu. Özellikle bağışçıların yardım elini uzattığı küçük kız çocuğu ve Türkiye'den gelen küçük erkek çocuğu sahnede görüldüğünde çok etkileyiciydi. Bu görüntü, bu tür etkinliklerin, insanları sınır tanımadan yardım etmeye teşvik edebileceğini vurguluyor."
Sınırlararası nakil süreci
Çağatay ve ailesiyle birlikte Atina’da bulunan tıp ekibinden AÜ Akraba Dışı Doku ve Kordon Kanı Bankası (TRAN) Uluslararası Verici Tarama Koordinatörü Gamze Ceylan, Çağatay'ın acil nakil için kendilerine başvurduğu dönemde sistemde yaklaşık 40 milyon verici datası bulunduğunu ancak en iyi eşleşmenin Yunanistan doku bankasında bulunduğunun altını çizdi.
Kök hücrelerin Yunanistan'da toplandığını belirten Ceylan, nakil işlemlerinin AÜ pediyatri bölümünde tamamlandığını ifade etti.
Ceylan, bağışçısının minik Çağatay ile tanışma talebinin kendilerine iletildiğini ve tanışmanın bu şekilde organize edildiğini belirterek, "Biz de çok heyecanlıyız, çok mutluyuz çünkü kök hücre vericisi olmak çok kutsal bir görev. Hiç tanımadığınız biri için büyük bir fedakarlık yapıyorsunuz." dedi.
Minik Çağatay'ın doktorlarından AÜ Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Başkanı ve TRAN sorumlu öğretim üyesi Prof. Dr. Selami Koçak Toprak, aile içinde veya Türkiye veri tabanı içinde doku bulunamaması halinde TRAN'ın dünya genelinde yapılan tarama ile bir gün içerisinde sonuca ulaşabildiğini aktardı.
Toprak, Çağatay'ın bağışçısının da bu şekilde bir gün içerisinde TRAN tarafından Yunanistan'da bulunduğunu belirterek, "Biz ülkeler arasındaki sorunlara bakmaksızın dünyanın hemen her ülkesiyle çalışabiliyoruz. Her ülkenin doku bankasıyla işbirliğimiz var. Dolayısıyla dünyanın en ücra köşelerinden uygun verici adayını bulabiliyoruz." dedi.
Kovid-19 salgını sürecinde bile TRAN'ın yaklaşık 90 kök hücre nakline aracılık ettiğini aktaran Toprak, "Kök hücre nakli hayat kurtaran bir işlemdir. Bu kadar kutsal bir görev için tüm vatandaşlarımızı gönüllü kök hücre vericisi olmaya davet ediyorum." diye konuştu.
"Donörlerimiz korkmadan, kan bağışı yapar gibi bağışta bulunabilirler"
AÜ Terapötik Aferez Merkezi Sorumlusu Yasin Yıldırım ise kök hücre bağış işleminin neredeyse kan bağışı kadar basit bir işlem olduğunu vurgulayarak, süreci şu sözlerle anlattı:
"Kök hücre bağışında donörümüze cilt altından 3-4 gün boyunca kilosuna uygun bir şekilde bir aşı yapıyoruz. Bu aşıyla kök hücrelerin kemiğin içinden vücudun damar yollarına çıkmasını sağlıyoruz. Bu kan verir gibi basit, donöre hiçbir zararı olmayan, yan etkisi olmayan bir kök hücre toplama işlemidir. Donörlerimiz korkmadan, kan bağışı yapar gibi bağışta bulunabilirler."
Yıldırım, kök hücrelerin sıvı azot tanklarında dünyanın bir ucundan öbür ucuna nakil yapılabildiğini vurgulayarak, kök hücre bağışında bağışçı açısından tedirgin olacak herhangi bir durum olmadığının altını çizdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com