Yakın Doğu Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş, Kıbrıs sorununun bölgesel gelişmeler ışığında tekrar masaya yatırılması gerektiğini vurgulayarak, "KKTC'nin geleceği için alternatif seçenekleri değerlendirmemizin zamanı geldi." dedi.
Yakın Doğu Üniversitesi tarafından KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da gerçekleştirilen "Kıbrıs Konusu: Kıbrıs'ın Dünü, Bugünü ve Geleceğe İlişkin Vizyonu" konferansının ilk gününde "Doğu Akdeniz'de Güncel Dinamikler ve KKTC'nin Geleceği", "Doğu Akdeniz Enerji Güvenliği ve Anlaşmazlıklar" ile "Tarihsel Perspektifte Kıbrıs" oturumları düzenlendi.
Konferansın Organizasyon Komitesi Başkanı ve Yakın Doğu Üniversitesi İnşaat ve Çevre Mühendisliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gökçekuş, burada yaptığı konuşmada, konferansın hedefinin Kıbrıs ile ilgili bölgesel ve yerel güncel meselelerin ışığında sorunun tekrar ele alınması, Kıbrıs sorununa alternatif çözümler bulmak ve Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon rezervlerinin keşfinin etkilerini konuşmak olduğunu belirtti.
Ada'da 50 yıldır müzakerelerden sonuç alınamadığına işaret eden Gökçekuş, "KKTC'nin geleceği için alternatif seçenekleri değerlendirmemizin zamanı geldi. Doğu Akdeniz'de hidrokarbon rezervlerinin keşfedilmesi Kıbrıs sorununa uluslararası bir boyut ekledi." ifadesini kullandı.
Doğal kaynakların eşit şekilde paylaşılması gerektiğini belirten Gökçekuş, Kıbrıs'ta mevcut durumun masaya yatırılacağı konferansa 50'den fazla uluslararası akademisyen, diplomat, siyasetçi ve askerin katıldığına dikkati çekti.
Gökçekuş, konferansta yayımlanan bildirilerin daha sonra kitap şeklinde bilimsel yayınevi Springer'de yayımlanacağını sözlerine ekledi.
"Müzakerelerde yeni bir döneme girebileceği gözüküyor"Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. İrfan Suat Günsel ise üniversitenin Kıbrıslı Türklerin ihtiyaçlarına cevap vermenin yanı sıra potansiyellerini ve isteklerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için kurulduğunu kaydetti.
"Müzakerelerde yeni bir döneme girebileceği gözüküyor." diyen Günsel, bu nedenle Kıbrıs'ta çözüm için olası senaryoların vakitlice değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Günsel, "Yeni bulunan doğal gaz kaynakları nedeniyle Doğu Akdeniz yakın zamanda yeni bir enerji koridoru olacak. Bu alandaki gelişmelerin Akdeniz ve daha ötesi için kapsamlı jeopolitik etkileri olacak." ifadesini kullandı.
Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'deki mevcut gelişmelerde önemli bir yeri olacağına işaret eden Günsel, hidrokarbon rezervleri konusunun iyi yönetilmezse mevcut tansiyonun bölgede yeni anlaşmazlıklara yol açabileceğine dikkati çekti.
Günsel, bu alanda taraflar arasındaki iş birliğinin farklı alanlarda güven de yaratabileceğini söyledi.
Yeni modeller ve sistemlerYakın Doğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Işıksal da Ada'da mevcut durumun kabul edilemez olduğuna işaret ederek, hidrokarbon kaynaklarının bölgede bir çatışmaya yol açabileceğini belirterek, "Bu, Kıbrıs'ta çözümün önemini artırıyor." dedi.
Kıbrıs Türklerinin 1960'ta Kıbrıs Cumhuriyeti'ni Rumlarla eşit ve kurucu ortaklar olarak kendi kaderlerini tayin etme çerçevesinde kurduklarını hatırlatan Işıksal, Kıbrıs'ta yeni bir model ve sistem oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Işıksal, bu kapsamda, Kosova, Tayvan, Hong Kong ve Monaco modellerinin B Planı olarak değerlendirebileceğini sözlerine ekledi.
Konferansın ilk gününde, ayrıca Emekli Amiral Cem Gürdeniz, TMMOB Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir, Prof. Dr. Hakan Karan, Dr. Anne Klebes, Prof. Dr. Hakan Berument, Doç. Dr. İhsan Tahyani, Doç. Dr. Yusuf Kassem, Prof. Dr. Rauf Versan, Prof. Dr. Mehmet Demiryürek, Prof. Dr. Mehmet Akif Erdoğru, Prof. Dr. Ali Efdal Özkul, Doç. Dr. Nazım Beratlı ve Prof. Dr. Ömer Turan, Kıbrıs sorununu, enerji, güvenlik ve tarihsel bağlamda ele alarak katılımcıları bilgilendirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com