ADANA - Halit Demir
Adana'nın Aladağ ilçesinde, yanan özel öğrenci yurdunda kalan ancak rahatsızlığı nedeniyle o gün evinde olan Merve Dilara Gölükçü ile ailesi, olayın üzüntüsünü yaşıyor
Yangın esnasında yurtta olmadığı için "kendisini şanslı hisseden" 14 yaşındaki Merve Dilara Gölükçü, yaşamını yitiren arkadaşlarının yasını tutuyor.
Yangını haberlerden öğrenen Gölükçü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hafta sonu soğuk algınlığı nedeniyle okul ve yurttan izin alıp ailesinin yaşadığı Aladağ ilçesine bağlı Kökez köyüne gittiğini söyledi.
Pazartesi günü babasının kendisini okula götürmek istediğini anlatan Gölükçü, iyi hissetmediği için bunu yapmadığını aktardı.
Olayı duyduğunda çok üzüldüğünü belirten Gölükçü, her gün beraber okula gittiği, yemek yediği arkadaşlarının hayatını kaybettiğini, kendisinin de yurtta olması durumda hayatını kaybedebileceğini ifade etti.
Gölükçü, "Pazartesi günü okula gidecektim fakat rahatsızlandım ve gitmekten vazgeçtim. Ölen arkadaşlarımın hepsiyle çok yakındık, samimiydik. Kardeşlerim gibiydiler, duyunca çok üzüldük. Yaralı olanlarla konuşmadım ama başkaları görüşmüş onlardan haber aldım." diye konuştu.
İlkokulu köyde okuduktan sonra eğitimlerini ilçede devam ettirmek zorunda kaldıklarını dile getiren Gölükçü, böyle bir şeyin olacağını tahmin edemediklerini ve olay karşısında şok olduklarını vurguladı.
"Yurtta herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmadık. Yangın merdivenlerini gördüğümde genelde açık oluyordu" diyen Gölükçü, şunları söyledi:
"Arkadaşlarımın vefat ettiğini duyduğumda çok üzüldüm. En başta inanamadım, ne yapacağımızı da bilemedik. Hepsiyle çok samimi olduğumuz için çok üzüldüm. Ben orada olsaydım, bana da bir şey olabilirdi. Çok üzüldüm, kendi başıma gelmiş gibi hissettim zaten."
Okumak ve din kültürü öğretmeni olmak istediğini belirten Gölükçü, "Ölenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum ve iyileşsinler. Tekrar bir araya gelip görmeyi isterim." dedi.
Baba Osman Gölükçü de kızlarını okuması için ilçeye gönderdiklerini ve maddi imkansızlıklar nedeniyle çocuklarını okutmakta güçlük çektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Kızımızı kendi imkanlarımızla okutamadığımız için yurda verdik. Onlar çok iyi bakıyordu. Çok da iyi davranıyorlar, bizden daha iyi davranıyorlar. Bu hafta sonu kızımız biraz rahatsız olduğu için izne geldi. Böylelikle okula da yurda da göndermedik. Allah’ın takdiri. Öbür arkadaşlarını da çok seviyorduk ama yapacak bir şey yok olan oldu."
Gölükçü, "Yurda verip okutmak bizim için daha uygun geliyor. Taşımalı sistem olursa iyi olurdu ama o imkan yok." dedi.
Baba Gölükçü, kızlarının okuması için yetkililerden yardım talep etti.
Olayı duyunca çok üzüldüklerini dile getiren anne Selbihan Gölükçü ise kızının o gün rahatsız olduğu için okula gidemediğini söyledi.
Yaşanan olayın kendilerini ve kızlarını çok üzdüğünü anlatan anne Gölükçü, "Onlar da benim evlatlarım gibiydi. Benim kızım orada olsaydı ne yapardım bilmiyorum." ifadesini kullandı.
Gölükçü, şunları söyledi:
"Bizim durumumuz çok kısıtlı, köyde yaşadığımız için eşimin işi yok. Servis yok, kızım izne geldiğinde servise bile bindiremiyorum. Devletten servis istiyorum, yurt istiyoruz."
Kızının evde işleri yaptığını oysa yurtta sadece dersleri ile ilgilendiğini belirten Gölükçü, "Çok üzgünüz. Aynı benim kızım vefat etmiş gibi üzüldüm. Benim kızım orada olsaydı nasıl bir duygudur onu hiç hissedemiyorum zaten." dedi.
"Kızım okusun, benim gibi sefil olmasın istiyorum"
Kızının okuması için ellerinden geleni yaptıklarını fakat maddi durumlarının buna müsade etmediğini ifade eden Gölükçü, "Kızımı okutmak istiyorum. Benim gibi burada sefil olmasın. Eşimin işi yok, benim işim yok. İş olursa bir yere gidiyoruz olmazsa gidemiyoruz. Hiçbir durumumuz yok. Kızımın okuyup din kültürü öğretmeni olmasını, ileride rahat etmesini çok istiyorum. 3 kardeşler, biri hemşire oldu, atama bekliyor. Birisi Adana’da lise 2'ye gidiyor. Kızım Merve'yi de burada okutuyordum, inşallah devamı gelir." diye konuştu.
dikGAZETE.com