Dünya

Kızılhaç İdlib'deki sivillerin güvenliğinden endişeli

Kızılhaç Sözcüsü Ruth Hetherington, "İdlib'in sert kış koşullarında, insanların kapana kısıldığını, tecrit edildiğini ve tüm ümitlerinin tükendiğini görüyoruz. Bu kesinlikle kabul edilemez." dedi.

Kızılhaç İdlib'deki sivillerin güvenliğinden endişeli
25-02-2020 21:02
Cenevre

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin saldırılarını sürdürdüğü İdlib'de yüz binlerce sivilin güvenlik ve yaşam koşullarının tehlike altında olmasından derin endişe duyulduğunu bildirdi.

Cenevre merkezli Komitenin sözcüsü Ruth Hetherington, Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında, "İdlib'in sert kış koşullarında, insanların kapana kısıldığını, tecrit edildiğini ve tüm ümitlerinin tükendiğini görüyoruz. Bu kesinlikle kabul edilemez." dedi.

Hetherington, uluslararası toplumun da İdlib'deki sivillerin karşılaştığı trajediden derin endişe duyduğunu vurgulayarak, "Bu, Suriye iç savaşında gördüğümüz en kötü yer değiştirme dalgasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

İdlib bölgesindeki siviller için tıbbi tedavi ve gerekli sağlık gereçlerine erişimin kötüleştiğini aktaran Hetherington, bu durumun pek çok sivilin yaşamına mal olduğu uyarısında bulundu.

Hetherington, "Sağlık hizmetlerine erişimin azalması, kötü yaşam koşulları ve yer değiştirmede yaşanan zorluklar, İdlib'deki çatışmaların başlıca sonuçları arasında yer alıyor." diye konuştu.

ICRC Yakın ve Orta Doğu Direktörü Fabrizio Carboni ise yaptığı yazılı açıklamada, "İlgili tarafları, kontrol ettikleri alanlarda veya cephe hatlarında sivillerin güvenli yerlere gitmesine izin vermeye çağırıyoruz." ifadesini kullandı.

Astana anlaşmaları ve Soçi mutabakatına uymadılar

Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.

Türkiye, Rusya ve İran'ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam'daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere dört "gerginliği azaltma bölgesi" oluşturuldu. Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilanıyla durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı dört bölgeden üçünü, Rusya'nın hava desteği sayesinde ele geçirdi ve İdlib'e yoğunlaştı.

Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi. Ocak 2019'dan bu yana ise Suriye-Türkiye sınırı yakınlarına göç edenlerin sayısı 1 milyon 794 bine ulaştı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER