BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ve dünyanın yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele ettiğini belirterek, Türkiye'nin bu mücadelede bugüne kadar doğru ve başarılı bir süreç yönettiğine şahitlik ettiklerini söyledi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başta olmak üzere Bilim Kurulu, sağlık çalışanları ve sürece katkı verenlere şükranlarını sunan Destici, "Bu bir savaş. İnşallah bu savaşı da birlikte mücadele ederek kazanacağımıza, en azından hafif bir kayıpla atlatacağımıza yürekten inanıyorum ve böyle olmasını da yüce Rabb'imden niyaz ediyorum." diye konuştu.
Destici, koronovirüs nedeniyle 37 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 1529 vakanın olduğunu, bunların içerisinde Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ve Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Abdurrahim Albayrak gibi isimlerin de bulunduğunu belirterek, acil şifalar diledi.
Salgın nedeniyle toplumun birçok kesiminin olumsuz etkilendiğini, bunların başında da ücretli çalışanlar, esnaf, tüccar ve sanayicinin geldiğini ifade eden Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan "Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'nin" güzel olduğunu ancak bu paketin içerisinde yer almadığını düşünen kesimlerin de bulunduğunu kaydetti. Destici bu kesimlerin sorunlarının da işveren ve devlet tarafından giderilmesi gerektiğini vurguladı.
"Biz onu hep liderimiz olarak gördük"25 Mart'ın kendileri için hüzün günü olduğunu, 25 Mart 2009'da Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve onun yol arkadaşlarının hayatını kaybettiğini anımsatan Destici, Yazıcıoğlu ve onunla birlikte hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
"Biz onu hep liderimiz olarak gördük o ise bizi dava arkadaşı, kardeşi gibi gördü ve öyle davrandı. O bizim liderimiz olmasının yanı sıra her zaman örnek aldığımız, ailemizin en önemli ve vazgeçilmez ferdi, abimiz ve dava arkadaşımızdı." diyen Destici, Muhsin Yazıcıoğlu'nun milletine ve onun değerlerine aşkla bağlı bir vatan evladı olduğunu kaydetti.
Partilerinin, Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybetmesine ilişkin açılan tüm soruşturma ve davalarda resmi olarak şehit aileleri ile birlikte taraf ve müdahil olduğunu dile getiren Destici, şöyle devam etti:
"Gelinen aşamada daha önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca haklarında takipsizlik kararı verilen dokuz üst derecede memurla ilgili soruşturma süreci yeniden başlamıştır. Israrlı takiplerimiz ve görüşmelerimiz neticesinde gerçekleşen Adalet Bakanımız ve Bakanlığın kanun yararına bozma talebi üzerine takipsizlik kararı kaldırılmış Yargıtay 5. Dairesi'nde mahkeme görülmeye başlamıştır."
Yaşanan yargı süreçlerini anlatan Destici, "Dosyayı kapattırmadık ve bundan sonra da bütün şüpheler giderilecek şekilde soruşturma ve mahkeme süreçleri tamamlanmadan kapatılmasına Allah'ın izniyle müsaade etmeyeceğiz." diye konuştu.
Destici, 25 Mart'ta BBP'nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu anma etkinliği kapsamında yapılacak programı koronavirüs nedeniyle iptal ettiklerini de bildirdi.
"Kişilerin kişilere karşı işlediği suçlarda devlerin af yetkisi kullanmasını adil bulmuyoruz"Bir basın mensubunun, "İnfaz paketiyle ilgili düşüneceleriniz nedir?" sorusu üzerine Destici, "Biz o konuda netiz. BBP dün ne demişse bugün de o. Kişinin kişiye karşı işlediği suçlarla ilgili hele ki bunun içerisinde uyuşturucu, cinsel saldırılar, kadına şiddet, kasten adam öldürme gibi suçlar varsa biz bunlara dün de evet demedik, bugün ve yarın da evet demeyiz. Bizim duruşumuz net. Biz, kişilerin kişilere karşı işlediği suçlarla ilgili devletin bir af ya da ceza indirimi yetkisi kullanmasını adil bulmuyoruz. Bu tarafı düşündüğümüz kadar karşı tarafı da düşünmemiz lazım." karşılığını verdi.
Destici, "Siyasi tutuklularla ilgili bir düzenleme yapılmayacağı söyleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusunu yanıtlarken de şunları kaydetti:
"Biz, ortaya bir ilke koyuyoruz. Kişilerin kişilere karşı işlediği suçlarla ilgili devletin af yetkisi olmamalı, devlet bunu kullanmamalı, bu adil değil, bunu adaletli bulmuyoruz çünkü bu tarafta suçlu öbür tarafta mağdur var. Babası öldürülmüş, yetim kalmış çocuklar, annesi öldürülmüş yetim kalmış çocuklar var. Şimdi siz düşünün, her okulun önüne bir polis dikeceksiniz, uyuşturucu satıcılarına müdahale etmek için ama ondan sonra torbacıları serbest bırakacaksınız bu olabilir mi? Adama, 'bu ne perhiz bu ne lahana turşusu' demezler mi? Devlet kendine karşı işlediği suçlarla ilgili inisiyatif kullanabilir, o devletin kendi tasarrufudur. Bizim ilkemiz budur.
Tabii ülkemiz şu anda ağır şartlar içindedir. Bu şartların getirdiği birtakım mecburiyetler, zorluklar varsa bunların da topluma iyi anlatılması gerekir. Çünkü bu da başka bir infiale sebep olabilir. Yani kaş yapalım derken göz çıkarmamalıyız."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com