Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Kırım Tatarlarının asıl sorunu içimizdeki Batı işbirlikçisi Kırım Tatarlarıdır -Ünver Sel yazdı-

Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı ve Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı Ünver Sel, “Kırım Tatarlarının sorunu, ne Rusya’dır ve ne Ukrayna’nın şaklaban devlet başkanıdır; asıl sorun içimizdeki Batı işbirlikçisi Kırım Tatarlarıdır” başlıklı bir değerlendirmede bulundu

Kırım Tatarlarının asıl sorunu içimizdeki Batı işbirlikçisi Kırım Tatarlarıdır -Ünver Sel yazdı-
20-01-2023 06:32

Ünver Sel: KIRIM TATARLARININ SORUNU, NE RUSYA’DIR VE NE UKRAYNA’NIN ŞAKLABAN DEVLET BAŞKANIDIR; ASIL SORUN İÇİMİZDEKİ BATI İŞBİRLİKÇİSİ KIRIM TATARLARIDIR

Sevgili Dostlar, Kıymetli Hemşerilerim;

Bugünkü analizimizde, kendi acı gerçeğimizi konuşacağız.

Bir süredir Ukrayna devleti içindeki kanlı mücadeleyi izliyoruz.

Ukrayna İçişleri Bakanı Denis Monartırski helikopter kazasında hayatını kaybetti.

Belli ki bazı konularda batıya direniyordu ve bu şekilde devreden çıkarıldı.

Benzer bir durumu terörün en şiddetli olduğu 90’lı yıllarda Türkiye de yaşadı.

ABD’nin Kürt planına direnen Jandarma Genel Komutanı Merhum Orgeneral Eşref Bitlis, bir uçak kazasında şehit edildi.

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da kritik bir dönemde helikopter kazasında öldü.

Helikopter ve uçak kazası süsü vermek, NATO’nun gizli örgütü Gladyo’nun hep kullandığı bir yöntemdir. Önüne çıkan engelleri bu şekilde ortadan kaldırır. Çünkü üst düzey devlet görevlilerine açıktan suikast düzenlemek kriz çıkartır. Oysa kaza süsü vermek daha örtülü bir yoldur.

Sevgili Dostlar,

Ukrayna devleti içindeki menfaat kavgası aslında ABD’nin dağıttığı paraların bölüşümünde yaşanıyor. Bu tezgahın içinde maalesef Kırım’dan kaçan Kırım Tatarları da var.

USAID yani ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı, yoksul ülkelerdeki belli yapılara demokrasi adı altında para yardımı yapar.

Wikileaks belgesine göre; USAID, Mısır’da Hüsnü Mübarek’e karşı ayaklanmaları organize edenlere milyonlarca dolar para gönderdi.

Aynısını Libya’da, Suriye’de, Irak’ta ve Türkiye’de yaptı. Şimdi Kiev’e kaçan Kırım Tatarlarına aynısını uyguluyor.

USAID görünürde bir yardım kuruluşu ama asıl işlevi CIA’nin örtülü operasyonlarını fonlamaktır.

Gizli ordular, paramiliter yapılar ve terör örgütleri USAID üzerinden fonlanır.

Gönderilen parayla silah alınır, sabotaj eğitimleri verilir, terör saldırıları düzenlenir.

CIA, IŞİD’e götürülen “Kırım Evi” ve “Kırım Cephesi” içindeki Kırımlı militanlar için de USAID’in üzerinden para aktarmıştı. Bugün de Kiev merkezli “Kırım Ailesi” adlı yapıyla bunu sağlıyor.

2021 sonunda Türkiye’ye gelen “Kırım Ailesi” isimli STK’nın başkanı Anife Kurtseitova, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği ve Kırım Gelişim Vakfı ile iş birliği protokolü imzaladı.

Geçmişte Suriye’ye gönderilecek Selefi teröristler için aktarılan para, bugün Kırım’a karşı düzenlenecek sabotajlar için kullanılacak. Kırım’da 200 bin Kırım Tatarının yaşaması umurlarında bile değil.

Çünkü CIA ve işbirlikçileri için Kırım Tatarlarının hiçbir değeri yoktur.

Kırım Tatar gençlerinin Hiz-but Tahrir, IŞİD ve El Nusra gibi selefi örgütlere yönlendirilmesi; Suriye ve Kırım’a karşı saldırılarda kullanılması 10 yıldır devam eden bir planın parçası.

Bu militanlar yakalandığında Mustafa Cemilev, Refat Çubarov ve Rüstem Ömerov gibi ayrılıkçılar feryat figan ediyor.

Çünkü operasyon çökerse USAID gibi CIA kurumlarından Ukrayna’ya bağlanan para muslukları da kesilir. Kırım Tatar gençleri üzerinden mevki, makam ve para kazanmaya alışmış bu asalak yapılar açıkta kalır.

Sevgili Dostlar,

Kendi gerçeğimizi bilmeli ve artık açıkça konuşmalıyız. Çünkü aynı hataları tekrarlayarak farklı bir sonuç elde edemeyiz.

Yıllar boyu batının gizli servisleriyle bu tür kirli ilişkiler içine giren Kırım Tatarları oldu.

Nazi işgali sırasında Alman Gizli Servisinin Şefi Reinhard Gehlen’in Kırım Tatar Taburları vardı. Sonuçta Nazilerle iş birliği yapan bir avuç tuzu kuru adam batıya kaçtı. Geride kalan Kırım Tatar aileler ise sürgün edildi. Suçu, maalesef masumlar çekti.

Batıya kaçan bu işbirlikçiler ve Türkiye’den batıya götürülen Kırım Tatar gençleri, Soğuk Savaş sırasında Radyo Liberty ve Ukrayna Hür Üniversitesi gibi kurumlarda eğitim aldı. Bunlardan biri de bizim camiamızdan Hakan Kırımlı’dır ve doktora için Ukrayna Hür Üniversitesi’ne gitmiştir. Uzun süre de Zaman Gazetesi’nde yazı yazdı.

Babası Adalet Partisi’nin Turizm Bakanı Ahmet İhsan Kırımlı da 15 Temmuz sonrasında FETÖ’den kapatılan Fatih Üniversitesi’nin kuruluşunu yapan Sağlık Vakfının başındaydı.

Bütün bunlar tesadüfi bağlantılar değildir ve artık camiamız açısından yüksek sesle konuşulması gerekir.

Hepsi, Türkiye’de de görev yapan CIA casusu Özbek asıllı Ruzi Nazar’ın himayesindeydi.

Ruzi Nazar gitti ve sonra Hamburg’da kurulan Şarkiyat Enstitüsü’nün başındaki Almanya BND casusu Uddo Steinbach devreye girdi. Uddo Steinbach, “Türkiye teröre karşı operasyonlarını sürdürürse iç savaş çıkar” diyordu.

Bu projenin siyasi ayağını yürüten Mustafa Cemilev ve şürekası; yıllar boyu Ruzi Nazar, Uddo Steinbach, Graham Fuller ve Henri Barkey gibi casuslarla birlikte oldu. Resimler verdi. Onlardan ödüller aldı.

Hepsinin açık kaynakları mevcut, isteyen bakabilir.

Bugün de aynı projenin içinde yer alıyor ve Kırım Tatarları üzerinden menfaat temin ediyor.

Sevgili Dostlar,

Kırım Tatarları olarak bizim sorunumuz ne Rusya’dır ne Ukrayna’nın şaklaban devlet başkanıdır. Bizim asıl sorunumuz, içimizdeki bu tür yapıların deşifre olması ve bir daha batı adına Kırım Tatar toplumunu felakete sürükleyecek projelere kalkışmadan tasfiye edilmesidir.

Bunları bir daha düşünmenizi önerir, saygılar sunarım.

Hoşça Kalın!..

.

Ünver Sel, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER