AFYONKARAHİSAR (AA) - Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinde, Bulgaristan'dan getirilen 230 bin fidenin kıraç arazilere ekilmesiyle üretilen lavantadan çıkarılan yağ, sabun, kolonya, krem, losyon ve oda spreyi gibi ürünlere dönüşüyor.
İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünde ziraat mühendisi olarak görev yapan Durmuş Kapak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun talimatıyla ilde tıbbi ve aromatik bitki merkezi kurulması üzerine, bu alanda adım atmaya karar verdiklerini söyledi.
Dinar Kaymakamı Mustafa Şahin'in öncülüğünde lavanta yetiştiriciliği projesini başlattıklarını belirten Kapak, "Proje kapsamında Bulgaristan'dan yaklaşık 230 bin fide getirdik. 200 dekar alanda ekimi gerçekleştirilen lavantanın ilk hasadı temmuz ayında gerçekleştirildi. Bu üründen yağ elde ettik." dedi.
Kozmetikte kullanılan tarımsal ürünlerin dünya pazarında önemli yeri olduğuna dikkati çeken Kapak, şöyle devam etti:
"Fransa sadece lavantadan yılda 200 milyon avrodan fazla gelir sağlıyor. Ülkemiz bu tür bitkilerin cenneti. Bu yıl elde ettiğimiz ürünlerden çıkarılan yağlardan 'Dinarelli' markasıyla lavanta ürünleri yapıldı, bunların bir set olarak tanıtımı ve satışına başlandı. İnşallah önümüzdeki yıllarda vatandaşların da teşvik edilmesi ile ekim alanı genişleyecek ve üreticiler için ek katkı sağlanacak. Diktiğimiz fidelerin, ülkemizdeki yerli çeşitlerden yaklaşık 15-20 gün önce çiçek açtığı görüldü. Saplarıyla birlikte hasat edilen çiçekler, Kaymakamlık bünyesinde kurulan distilasyon ünitesinde damıtılarak lavanta yağı ve suyu elde ediliyor."
Yağın kafur oranı çok düşük
Kapak, ürettikleri lavanta sabunu, yağı, kremi, losyonu, oda kokusu ve kolonyasının tüketicilerce çok beğenildiğini dile getirdi.
Lavantada kozmetik sanayi açısından istenmeyen bazı bileşenler bulunduğunu, bunların başında kafurun (camphor) geldiğini ifade eden Kapak, kaliteli lavanta yağında kabul edilebilir kafur oranının 0,50, ürettikleri lavanta yağındaki bu oranın ise 0,32 olduğunu vurguladı.
Projenin amacının, kıraç arazilerin değerlendirilmesi ve bu sayede vatandaşa ek gelir sağlanması olduğuna işaret eden Kapak, şunları söyledi:
"Lavantada fiyat istikrarı devam ettiği sürece, kıraç şartlardaki arpa ve buğday gelirinden en az 3-4 kat fazlası elde edilebilir. Lavanta, ilk üç yıldan sonra çapa ve su istemiyor. Tek işçiliği var, hasat. En büyük kullanım alanı kozmetik. Bunun yanında hediyelik olarak lavanta çiçeği tomurcukları küçük paketler halinde de satışa sunulmaktadır."
"İhracat yapabilecek düzeye geleceğiz"
Dinar Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Müdürü Fevzi Şen de 2015'te başlattıkları proje kapsamında Bulgaristan'tan getirtilen fidelerin Türkiye'deki coğrafi şartlara uyum sağladığını bildirdi.
Üretimin yanı sıra markalaşma çalışmalarına da ağırlık verdiklerinin altını çizen Şen, şunları kaydetti:
"Lavanta yağının pazarlanması amacıyla endüstriyel olarak yağ işleme faaliyetinde bulunan kişilerle pazar oluşturma faaliyetlerine girdik. Ülkemizde kozmetik sanayisinde faaliyet gösteren firmaların yağımızın kalitesindeki yağları Bulgaristan ve Fransa’dan ithal ettiğini öğrendik. Kaliteli lavanta yağımızın ithalatın azalmasına, hatta sona ermesine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. İnşallah önümüzdeki yıllarda çiftçilerimiz lavantayı ektiğinde, 'Yağı nereye satacağım' kaygısına düşmeyecek. Pazar bulma ve fiyatlandırma açısından çalışmalar yaparak, üreticilerin hiçbir zorluk çekmeden ürünlerini gelire çevirmesi ve ekonomik düzeylerini yükseltmelerini sağlayacağız. İlerleyen dönemde ihracat yapabilecek düzeye geleceğiz."
Şen, lavantadan sıvı sabun, ıslak mendil ve benzeri ürünleri de yapmayı planladıklarını aktardı.
İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünde ziraat mühendisi olarak görev yapan Durmuş Kapak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun talimatıyla ilde tıbbi ve aromatik bitki merkezi kurulması üzerine, bu alanda adım atmaya karar verdiklerini söyledi.
Dinar Kaymakamı Mustafa Şahin'in öncülüğünde lavanta yetiştiriciliği projesini başlattıklarını belirten Kapak, "Proje kapsamında Bulgaristan'dan yaklaşık 230 bin fide getirdik. 200 dekar alanda ekimi gerçekleştirilen lavantanın ilk hasadı temmuz ayında gerçekleştirildi. Bu üründen yağ elde ettik." dedi.
Kozmetikte kullanılan tarımsal ürünlerin dünya pazarında önemli yeri olduğuna dikkati çeken Kapak, şöyle devam etti:
"Fransa sadece lavantadan yılda 200 milyon avrodan fazla gelir sağlıyor. Ülkemiz bu tür bitkilerin cenneti. Bu yıl elde ettiğimiz ürünlerden çıkarılan yağlardan 'Dinarelli' markasıyla lavanta ürünleri yapıldı, bunların bir set olarak tanıtımı ve satışına başlandı. İnşallah önümüzdeki yıllarda vatandaşların da teşvik edilmesi ile ekim alanı genişleyecek ve üreticiler için ek katkı sağlanacak. Diktiğimiz fidelerin, ülkemizdeki yerli çeşitlerden yaklaşık 15-20 gün önce çiçek açtığı görüldü. Saplarıyla birlikte hasat edilen çiçekler, Kaymakamlık bünyesinde kurulan distilasyon ünitesinde damıtılarak lavanta yağı ve suyu elde ediliyor."
Yağın kafur oranı çok düşük
Kapak, ürettikleri lavanta sabunu, yağı, kremi, losyonu, oda kokusu ve kolonyasının tüketicilerce çok beğenildiğini dile getirdi.
Lavantada kozmetik sanayi açısından istenmeyen bazı bileşenler bulunduğunu, bunların başında kafurun (camphor) geldiğini ifade eden Kapak, kaliteli lavanta yağında kabul edilebilir kafur oranının 0,50, ürettikleri lavanta yağındaki bu oranın ise 0,32 olduğunu vurguladı.
Projenin amacının, kıraç arazilerin değerlendirilmesi ve bu sayede vatandaşa ek gelir sağlanması olduğuna işaret eden Kapak, şunları söyledi:
"Lavantada fiyat istikrarı devam ettiği sürece, kıraç şartlardaki arpa ve buğday gelirinden en az 3-4 kat fazlası elde edilebilir. Lavanta, ilk üç yıldan sonra çapa ve su istemiyor. Tek işçiliği var, hasat. En büyük kullanım alanı kozmetik. Bunun yanında hediyelik olarak lavanta çiçeği tomurcukları küçük paketler halinde de satışa sunulmaktadır."
"İhracat yapabilecek düzeye geleceğiz"
Dinar Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Müdürü Fevzi Şen de 2015'te başlattıkları proje kapsamında Bulgaristan'tan getirtilen fidelerin Türkiye'deki coğrafi şartlara uyum sağladığını bildirdi.
Üretimin yanı sıra markalaşma çalışmalarına da ağırlık verdiklerinin altını çizen Şen, şunları kaydetti:
"Lavanta yağının pazarlanması amacıyla endüstriyel olarak yağ işleme faaliyetinde bulunan kişilerle pazar oluşturma faaliyetlerine girdik. Ülkemizde kozmetik sanayisinde faaliyet gösteren firmaların yağımızın kalitesindeki yağları Bulgaristan ve Fransa’dan ithal ettiğini öğrendik. Kaliteli lavanta yağımızın ithalatın azalmasına, hatta sona ermesine katkı sağlayacağını düşünüyoruz. İnşallah önümüzdeki yıllarda çiftçilerimiz lavantayı ektiğinde, 'Yağı nereye satacağım' kaygısına düşmeyecek. Pazar bulma ve fiyatlandırma açısından çalışmalar yaparak, üreticilerin hiçbir zorluk çekmeden ürünlerini gelire çevirmesi ve ekonomik düzeylerini yükseltmelerini sağlayacağız. İlerleyen dönemde ihracat yapabilecek düzeye geleceğiz."
Şen, lavantadan sıvı sabun, ıslak mendil ve benzeri ürünleri de yapmayı planladıklarını aktardı.