Dünya

Kimyasal saldırının tanıkları dehşet anlarını anlattı

Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, İdlib'in güneyinde yer alan muhaliflerin kontrolündeki Han Şeyhun'a düzenlediği kimyasal saldırılarının ardından dehşeti yaşayanlar yaşadıklarını anlattı.

Kimyasal saldırının tanıkları dehşet anlarını anlattı
05-04-2017 20:17

İDLİB

Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, İdlib'in güneyinde yer alan muhaliflerin kontrolündeki Han Şeyhun'a düzenlediği kimyasal saldırılarının ardından dehşeti yaşayanlar yaşadıklarını anlattı.

Esed rejiminin dün sabah saatlerinde kimyasal gaz kullanarak beldeye düzenlendiği saldırıda yaklaşık 100 kişi yaşamını yitirdi, 500'den fazla kişi yaralandı. Saldırı sonrası olay yerine ilk giden sivil savunma ekipleri de gazdan etkilendi.

AA muhabirleri bu dehşete şahit olan sivillere ve sivil savunma ekiplerine ulaştı. İdlib'in güneyindeki Maaret el-Numan ilçesindeki hastanede tedavi gören 9 yaşındaki Hasan Dalel, saldırıya uyurken yakalandıklarını söyledi.

Halen hastanede tedavi gören Dalel, "Nefes alamadık, boğulduk. Sivil savunma ekipleri bizi hastaneye getirdi." diye konuştu.

Saldırıdan etkilenen sivillerin tedavi gördüğü Maaret el-Numan'daki hastanede görevli Beşir Zeyn el-Abidin de, 8 yaşındaki Aye adlı kız çocuğun kimyasal saldırının ardından hastaneye getirildiğini belirterek, "Aye hastaneye ilk geldiğinde çok kötüydü, ölüyor gibiydi, nefes alamıyordu, bizi çok etkiledi." diye konuştu. El-Abidin, çocuğun saldırıdan sonra 10 saat kendine gelemediğini ifade etti.

'Sadece kıyafetlerini çıkarıp üzerlerine su tutabildik'

Han Şeyhun'daki sivil savunma ekiplerinin müdürü, Mustafa el-Hac Yusuf da saldırı sonrası yaşananları AA muhabirine gönderdiği ses kaydıyla anlattı.

"Saldırı ilk anons edildiğinde kimyasal olduğunu tahmin etmiyorduk. Rejimin vakum bombaları kullandığını düşünmüştük. Bu nedenle ilk ekibimiz olay yerine intikal ettiğinde etkilendi" diyen Yusuf, olay yerine giden ikinci ekibin ilk ekibi ve bölgede saldırıdan etkilenenleri sağlık merkezlerine taşıdığını ifade etti.

El-Hac Yusuf, saldırı sonrası sivilleri hastanelere taşıdıktan sonra sivil savunma merkezinin ve Han Şeyhun'daki tek hastanenin (er-Rahme) savaş uçakları tarafından 8 kez bombalandığını bildirdi.

Yusuf, duygularını şu ifadelerle aktardı:

"Yaşadıklarımızı size tarif edemiyorum. Düşünün ki karşınızda 100-150 kişi, kadın, çocuk yerde yatıyor, yardım bekliyor ve hiçbir şey yapamıyorsunuz. Sadece kıyafetlerini çıkarıp üzerlerine su tutabildik. Başka bir müdahalede bulunamadık. Maalesef elimizde başka imkanlar yoktu. Sivil savunma ekiplerimiz ellerinden hiçbir şey gelmediği için gözyaşlarına boğuldu. O an hissettikleri gerçekten anlatılamaz. Han Şeyhun'da olanların halen aklımız almıyor, anlamış değiliz, şok içerisindeyiz."

"Bu daha farklı bir kimyasaldı"

Maaret el-Numan'daki sivil savunma yetkilisi Muhammed Zikra da ekipler olay yerine ulaştığında ilk rastladıkları belirtinin boğulma, nefes alamama olduğunu ifade etti.

Saldırıda kullanılan kimyasal gazdan etkilenenleri en yakın sağlık merkezlerine taşıdıklarını bildiren Zikra, "Sağlık merkezine taşınanların ağzından köpük geliyordu, sonrasında bazen kan geliyordu, kasılıyorlar, gerilip titriyorlardı. Bize göre bu klor gazı değildi, çünkü klor gazına çok şahit olduk, bu daha farklı bir kimyasaldı." ifadelerini kullandı.

Maaret el-Numan'daki sağlık merkezinde görevli Mustafa Alvan da hastaneye 150 kadar sivilin aynı anda geldiğini ifade ederek, "Kısıtlı imkanlarımızla ilk acil müdahelemizi yapmaya başladık. Kortizon, bikarbon sprey şeklinde verdik." dedi.

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER