Genel

Kimin bağından kimi kovuyorsunuz !

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir ödül töreninde sanatçı olduğu iddiasındaki birileri çıkıyor, ‘biz buraya mescit yaptırmayız, buna izin vermeyiz’ diyor. Siz kimin bağından kimi kovuyorsunuz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congresium’da gerçekleştirilen TİKA

Kimin bağından kimi kovuyorsunuz !
07-05-2015 16:24

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir ödül töreninde sanatçı olduğu iddiasındaki birileri çıkıyor, ‘biz buraya mescit yaptırmayız, buna izin vermeyiz’ diyor. Siz kimin bağından kimi kovuyorsunuz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congresium’da gerçekleştirilen TİKA Projeleri Açılış Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünyanın en az gelişmiş 49 ülkesine son 6 yılda yapılan 1.5 milyar dolarlık yardımı anlaya bilmenin yolunun dönüp vicdana bakmak olduğunu söyledi. Dünyanın dört bir yanında yardım yaptıkları herkese kendilerinin önce insan nazarıyla baktıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, restore ettikleri camileri, türbeleri, köprüleri, hanları medeniyetin konuşan, yaşayan hafızaları olarak gördüklerini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs’teki kutsal mekanlarda ve mezarlıklarda yaptıkları çalışmalarla şehrin 1400 yılı aşkın süredir devam eden Müslüman kimliğine sahip çıktılarını, bunları yapmayan Türkiye’nin tarihine, kültürüne, medeniyetine sahip çıkamayacağını ifade etti.

“ÇÜNKÜ BUNLARIN CİBİLLİYETİ BOZUK”
“Böyle bir Türkiye’nin yöneticileri olarak ecdadımız karşısında boynumuz bükük kalmaz mı?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişine ve kardeşlerine sırtını dönen bir Türkiye’nin idarecileri olarak gelecek nesillere mahcup olmaz mıyız? Maalesef ülkemizde hala ecdadından adeta utanan, ecdadının mirasına sahip çıkmak şöyle dursun onu ihya edenlere de karşı çıkan bir anlayış var. Bazı köşe yazarlarını görüyoruz. Ecdat dediğiniz zaman beyler rahatsız oluyor. Niye? Çünkü bunlar köksüz, çünkü bunların cibilliyeti bozuk. İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet’in yadigarı bir Hisar var. Bakın bu çok önemli. Ben inanıyorum ki vatandaşlarımızın kahir ekseriyeti bunu bilmiyor. Bu hisar İstanbul’un fethinden önce yapılmış ve fethin müjdecisi olan tarihi bir eser. Bu hisarın asıl adı Boğazkesen Hisarı’dır. Yani bugünkü Rumeli Hisar’ı. Ecdadımız yaptırdığı her güzel eserde olduğu gibi bu hisarın bünyesinde orada görev yapanlara hizmet için güzel bir mescit inşa etmiş. Ben bunu İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıyken bu mescidi yapmak istedik ve yargıyla boğuşarak maalesef bunu inşa edemedim. Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan bu Boğazkesen Mescit’i şehirde 18. Yüzyılda yaşanan depremler sırasında yıkılıyor ve geriye sadece minaresi ile temelleri kalıyor. Allah’tan ki minaresi kalıyor. Çünkü o minare olmasa ‘hayır burası mescit değil’ diyecekler. Caminin yıkıntılarını bulunduğu yer daha sonra tiyatro ve konser alanı haline dönüştürülüyor. Uzunca bir zamandır bu şekilde kullanılan alan tıpkı Sirkeci’deki tren garının yanında biliyorsunuz yine bir caminin saz evi olarak kullanılması gibi, geceleri gazino olarak kullanılması gibi… Hamdolsun oralar değiştirildi, dönüştürüldü. Sonunda Bir sivil toplum kuruluşunun desteğiyle İstanbul Büyükşehir Belediyemiz tarafından aslına uygun hale getirilmeye başlandı. Fatih’in emaneti olan Rumeli Hisar’ı içerisindeki bu mescit tekrar inşa edilmeye çalışılıyor. İnşaat şuanda sürüyor. İnşallah Ramazan’a değilse de bayrama yetişecek ve ibadete açılaşacak. Ne güzel bir hizmet değil mi?.”

“SİZ KİMİN BAĞINDAN KİMİ KOVUYORSUNUZ”
Rumeli Hisar’ı içerisindeki mescidin tekrar inşa edilmesine gelen tepkilere sert eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir ödül töreninde sanatçı olduğu iddiasındaki birileri çıkıyor, ‘biz buraya mescit yaptırmayız, buna izin vermeyiz’ diyor. Siz kimin bağından kimi kovuyorsunuz. Orası zaten ibadet mekanı. Bir süredir amacına aykırı kullanılıyormuş şimdi aslına dönüştürülüyor. Paralel yapının gazetesi de bu törenin haberine tam sayfa yer vererek bunlara destek oluyor, arka çıkıyor. Fatih’in emanetine ihanet konusunda milletin değerlerinden bihaber olanlarla bunların istismarını yapan şer örgütü bir araya gelebiliyor. Bu iki kesim Gezi olayları sırasındaki gizli işbirliklerini artık aleniyete dökmüş durumdalar. Biz dünyanın dört bir yanında ecdadın emanetlerini ihya etmenin çabası içindeyken bunlar kendi ülkemizde hem de Fatih’in emanetinin ihyasını engellemeye çalışıyor. Hale bak… Geçmişine sahip çıkmayanın geleceği olmaz. Tarihine, kültürüne, inancına sahip çıkmayan milletlerin yıkılıp gitmesi mukadderdir. Milletimizin değerlerine yönelik her saldırı karşısında bizi bulur. Ecdadının emanetlerini ülkemizde ve dünyanın her yerinde ihya etmeyi sürdüreceğiz. Buna ne geziciler ne paralelciler ne bölücüler mani olamayacak. Buna Diyanet’e saldırırken Vatikan’ın ülkemiz aleyhindeki çıkışına destek verenlerde engel olamayacak. Paralel yapı kendi faaliyetleri önünde engel gördüğü tüm kurumlar gibi TİKA’nın çalışmalarını engellemek, sabote etmek için var gücüyle çalıştı. Bosna-Hersek’te oradaki kardeşlerimize uygun şartlarda kredi desteği veren Ziraat Bankası’nın faaliyetlerini sabote etmenin gayreti içinde oldular. Kosova’da milli kurumlarımızı terörle bağlantılı göstermenin peşine düştüler. Oradaki cami imamlarını ve vahabi diye, selefi diye takdim etmenin gayreti içerisine girdiler. Milli Eğitim Bakanlığımızın yurt dışındaki faaliyetlerini yıllar boyunca akamete uğrattıklarını görüyoruz. Dünyanın dört bir yanında ülkemiz aleyhinde hangi faaliyet varsa hepsinin de destekçisi haline geldiler. Türkiye bunların hepsini aşacak güce sahiptir. İnşallah milletimizle birlikte coğrafyamızdaki tüm kardeşlerimizle beraber birlik ve dayanışma içiresin de projelerimizi hayata geçirmeye devam edeceğiz. Belki ibret alırlar, belki utanırlar diye Fatih’in emanetinin ihyasına karşı çıkanlara TİKA’nın dünyanın çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği restorasyon faaliyetlerinden bir kısmını örnek vermek istiyorum. Kudüs Harem-i Şerif’te bulunan Kubbet-üs Sahra çok önemli. Onun hilalini beşinci defa Türkiye olarak biz yeniledik” diye konuştu.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER