CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçmeli dersler konusunda öğretmenlerin bazen kasıtlı yönlendirmeler yaptıklarının dile getirildiğini belirterek, "Öğretmenlerin özellikle küçük yaştaki çocuklara siyasal görüşlerini empoze etmemeleri gerektiği konusunda da bir ortak görüş var. Öğretmen çocuklarımıza bilimi öğretsin, sevgiyi öğretsin, kardeşliği öğretsin, beraber yaşamayı öğretsin. Velilerimizin ortak talebidir" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Geleceği Birlikte Kuruyoruz Öğrenci Velileriyle Buluşma" toplantısında okul aile birliklerinde yöneticilik yapan Türkiye’nin farklı illerinden gelen velileri dinledi.
JW Marriott Otel’de basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından açıklamada bulunan Kılıçdaroğlu, ’Geleceği Birlikte Kuruyoruz’ toplantılarının 8’incisini yaptıklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, “Eğitim Türkiye’nin en temel alanlarından birisidir. Eğer Türkiye çağdaş uygarlığı yakalayacaksa bilimsel bir eğitimi çocuklarımıza vermek zorundayız. Bütün velilerimiz ama istisnasız bütün velilerimiz çocuklarının iyi bir eğitim almasını istiyorlar. O nedenle biz eğitimdeki sorunları zaman zaman politikacı gözüyle, zaman zaman öğretmenin gözüyle gördük, dinledik ve aktardık. Bu toplantıda ilk kez velilerin gözüyle eğitimdeki sorunları sizlerle paylaşacağız” dedi.
“SOSYAL DEVLETİN TEMEL GÖREVLERİNDEN BİRİSİ ÇOCUKLARIN GELECEĞİNİ VE OKULUN TEMİZLİĞİNİ SAĞLAMAKTIR”
Toplantıda dile getirilen sorunlara değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Dile getirilen en temel sorunlardan birisi 21. yüzyıldayız, Ankara’dayız. Başkent’te bile çifte ikili öğretim var. Oysa dersliklerin arttırılması, yeterli sayıda öğrencilerin 30-35, 20-25 kişilik sınıflarda çocukların iyi eğitim alması. 40-45-50 kişilik dersliklerin olduğu ifade edildi. Bu sorunun mutlaka çözülmesi gerektiği veliler tarafından dile getirildi. Ayrıca çocukları meslek lisesinde okuyan veliler, çocuklarının yeterli stajı alamadıklarını, alan bulamadıklarını dile getirdiler.
Bu sorunun da çözülmesi gerektiği ifade edildi. Hemen hemen bütün veliler, okul aile birliğinde görev alan bütün velilerin ortak dile getirdikleri bir sorun var. Okullarımızın temizlik ve güvenlik görevlisini biz tutuyoruz. Temizlik için firmalarla anlaşıyoruz, okullarımızın temizliğini biz yapıyoruz. Çocuklarımızın geleceği açısından onların güvenliklerini korumak için de güvenlik elemanını da biz tutuyoruz. Oysa ‘çocuklara gelecek hazırlayacak olan devletin, sosyal devletin temel görevlerinden birisi, çocukların geleceğini ve okulun temizliğini sağlamaktır’ dediler.”
“KİTAPLARIN YETERLİ BİLGİYLE DOLDURULMASI VE ÇOCUKLARA ÜCRETSİZ DAĞITILMASI TALEP OLARAK DİLE GETİRİLDİ”
Kılık kıyafet serbestliği konusunda şikayetlerin dile getirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Özellikle ergenlik çağındaki çocukların, gelir düzeyi farklı olan çocukların giydikleri ayakkabılar, elbiselerin farklı sorunlara yol açtığını, bu sorunların giderilmesi için de okul aile birliklerinin yöneticileri olarak zorlandıklarını ifade ettiler. Hatta bir arkadaşımız ‘Ben eğitimde serbest kıyafeti savunuyorum ama bu tabloyu gördükten sonra biz zorunlu olarak o çocukların kıyafetlerini de değiştirmek zorunda kaldık ve bütün masrafları biz üstlendik’ diye bir açıklama yapma gereği duydu. Bir diğer temel sorun okullarda kitaplar bedava dağıtılıyor.
Bütün veliler bundan son derece mutlu ama mutsuz oldukları ve dile getirdikleri temel bir konu var. Ücretsiz dağıtılan kitapların yetersizliği. Bilgi olarak yetersizliği. Bilgi olarak bu kitaplar yetersiz olduğu için mecburen çocuklara yardımcı kaynaklar, kitaplar almak zorunda kalıyoruz. Öğretmenler bunları tavsiye ediyorlar. Pedagojik olarak bu kitapların yeterli bilgiyle doldurulması ve çocuklara o şekliyle dağıtılması, ücretsiz dağıtılması talep olarak dile getirildi” ifadelerini kullandı.
“BÜTÜN ÇOCUKLARIN KAZA SİGORTASININ OLMASI GEREKTİĞİNİ VELİLER ÖZENLE ALTINI ÇİZDİLER”
“Bütün çocukların kaza sigortasının olması gerektiğini veliler özenle altını çizdiler” diyen Kılıçdaroğlu, “Bütün çocuklarımız bizim çocuklarımızdır. O çocukların kaza sigortası olması lazım. Sigorta primlerinin de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanması gerekiyor diyorlar veliler. Ortak dile getirilen sorunlardan birisi, eğitim sistemi çok değişiyor. Bu kadar sık değişen eğitim sistemini ne biz takip edebiliyoruz ne de çocuklarımız takip edebiliyor. Eğitim sisteminin kalıcı, tutarlı ve istikrarlı olması lazım. Çocuklarımıza iyi bir eğitim verilmesi lazım ama her gelen bakana göre eğitim sistemi sil baştan yeniden değişiyor. Dolayısıyla çocuklar eğitim sistemine uyum sağlamakta zorlanıyorlar diye bir şikayet dile getirildi” dedi.
“BİN KİŞİYE BİR REHBER ÖĞRETMEN DÜŞÜYOR”
Bir başka önemli konunun ise devlet okullarında pek çok eksiklik olduğu ve çocukların özel okullara özendirildiği konusu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, okul aile birliği yöneticilerinin çocuklarını devlet okullarında iyi koşullarda ve iyi öğretmenlerle eğitmek istediklerini ifade etti. Öğretmen eksikliğinden çok sayıda şikayet olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “İstanbul Bağcılar’dan tipik örnek verildi. Bin kişiye bir rehber öğretmen düşüyor. Bu rehber öğretmen hangi öğrencinin, hangi sorunlarıyla ilgilenecek. Dolayısıyla bu konuda yeterli öğretmenin atanması velilerimizin ortak talebi olarak gündemde duruyor” şeklinde konuştu.
Mardin’den gelen bir okul aile birliği yöneticisi olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, yöneticinin iki haftada bir öğretmen değiştiğini ve 6-7 yaşındaki çocuklarla 16-17 yaşındaki çocukların aynı bahçeyi paylaştığını ve bunun sakıncalarına dikkat çekildiğini söyledi.
“BÜTÜN VELİLERİN ORTAK TALEBİ ÖĞRETMENLERE İYİ BİR AYLIK VERİLMESİ GEREKİYOR”
“Bütün velilerin ortak talebi öğretmenlere iyi bir aylık verilmesi gerekiyor” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Öğretmen açsa çocuklarımıza yeterli eğitimi veremez. Öğretmenler geçim sıkıntısı çekiyorlar. Özellikle Güneydoğu’dan gelen çok sayıda okul aile birliği yöneticileri çok sayıda Suriyelinin kentte yaşadığını kiraların çok arttığını ve yeni gelen öğretmenlerinde yüksek kiralar ödemek zorunda kaldıklarını da ifade ettiler.”
Mardin Kızıltepe’den gelen bir yöneticinin anlattığı anekdotu da aktaran Kılıçdaroğlu, "TEOG sınavında Kızıltepe’de bir öğrenci Türkiye birincisi. Okulda bir tören yapmak istiyorlar. Kaymakamı ikna edip okula getiriyorlar. Ama kaymakamın konuşacağı kürsü yok, müdürün oturacağı sandalye yok. Böyle bir dramı anlattılar. Bütün bu zor koşullara rağmen üstün yetenekli çocuklarımız var. Onlara sahip çıkmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
“SEÇMELİ DERSLER KONUSUNDA ÖĞRETMENLERİN BAZEN KASITLI YÖNLENDİRMELER YAPTIKLARI DİLE GETİRİLDİ”
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Seçmeli dersler konusunda öğretmenlerin bazen kasıtlı yönlendirmeler yaptıkları dile getirildi. Bu yönlendirmelerin mutlaka kalkması gerekiyor. Çocuklara müzik, spor gibi alanlarda da eğitimlerin verilmesi ve bu tür taleplerin karşılanması dile getirildi. Bu toplantının önemi; belki bir siyasal parti ilk kez böyle toplantı yapıyor. Velilerin gözüyle çocukların, öğretmenlerin, okulların sorunları dile getirildi. Yine bir arkadaşımız açıkça şu tanımı yaparak cümlesine başladı. ‘Eğitim sistemimiz çöküyor ve çökmeye de devam ediyor. Duvarın altından tuğlalar tek tek alınıyor. Çocuklarımız çağdaş ve bilimsel bir eğitim görmüyor.’ Bir toplumu geleceğe hazırlayan uluslar arası alanda saygınlığını arttıracak olan temel öğe eğitimdir. Öğretmenlerin özellikle küçük yaştaki çocuklara siyasal görüşlerini empoze etmemeleri gerektiği konusunda da bir ortak görüş var. Öğretmen çocuklarımıza bilimi öğretsin, sevgiyi öğretsin, kardeşliği öğretsin, beraber yaşamayı öğretsin. Velilerimizin ortak talebidir.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE AYNI SOYADI TAŞIYAN CHP’Lİ
Toplantıya Rize’nin Güneysu köyünden katılan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile aynı soyadı taşıyan Osman Erdoğan, gazetecilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın akrabası olup olmadığını sorması üzerine, “Akraba değiliz, soy ismimiz tutuyor. Ama aynı köydeniz, aynı ilçedeniz. Ailece de görüştüğümüz bir insan, yabancı da değil. CHP’ye yeni üye oldum. AK Parti’den en son yerel seçimden önce istifa ettim. Mehmet Bekaroğlu ile birlikte hareket ettik” diye cevap verdi.
“Bütün velilerin ortak talebi öğretmenlere iyi bir aylık verilmesi gerekiyor” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Öğretmen açsa çocuklarımıza yeterli eğitimi veremez. Öğretmenler geçim sıkıntısı çekiyorlar. Özellikle Güneydoğu’dan gelen çok sayıda okul aile birliği yöneticileri çok sayıda Suriyelinin kentte yaşadığını kiraların çok arttığını ve yeni gelen öğretmenlerinde yüksek kiralar ödemek zorunda kaldıklarını da ifade ettiler.”
Mardin Kızıltepe’den gelen bir yöneticinin anlattığı anekdotu da aktaran Kılıçdaroğlu, "TEOG sınavında Kızıltepe’de bir öğrenci Türkiye birincisi. Okulda bir tören yapmak istiyorlar. Kaymakamı ikna edip okula getiriyorlar. Ama kaymakamın konuşacağı kürsü yok, müdürün oturacağı sandalye yok. Böyle bir dramı anlattılar. Bütün bu zor koşullara rağmen üstün yetenekli çocuklarımız var. Onlara sahip çıkmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
“SEÇMELİ DERSLER KONUSUNDA ÖĞRETMENLERİN BAZEN KASITLI YÖNLENDİRMELER YAPTIKLARI DİLE GETİRİLDİ”
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Seçmeli dersler konusunda öğretmenlerin bazen kasıtlı yönlendirmeler yaptıkları dile getirildi. Bu yönlendirmelerin mutlaka kalkması gerekiyor. Çocuklara müzik, spor gibi alanlarda da eğitimlerin verilmesi ve bu tür taleplerin karşılanması dile getirildi. Bu toplantının önemi; belki bir siyasal parti ilk kez böyle toplantı yapıyor. Velilerin gözüyle çocukların, öğretmenlerin, okulların sorunları dile getirildi. Yine bir arkadaşımız açıkça şu tanımı yaparak cümlesine başladı. ‘Eğitim sistemimiz çöküyor ve çökmeye de devam ediyor. Duvarın altından tuğlalar tek tek alınıyor. Çocuklarımız çağdaş ve bilimsel bir eğitim görmüyor.’ Bir toplumu geleceğe hazırlayan uluslar arası alanda saygınlığını arttıracak olan temel öğe eğitimdir. Öğretmenlerin özellikle küçük yaştaki çocuklara siyasal görüşlerini empoze etmemeleri gerektiği konusunda da bir ortak görüş var. Öğretmen çocuklarımıza bilimi öğretsin, sevgiyi öğretsin, kardeşliği öğretsin, beraber yaşamayı öğretsin. Velilerimizin ortak talebidir.”
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE AYNI SOYADI TAŞIYAN CHP’Lİ
Toplantıya Rize’nin Güneysu köyünden katılan ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile aynı soyadı taşıyan Osman Erdoğan, gazetecilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın akrabası olup olmadığını sorması üzerine, “Akraba değiliz, soy ismimiz tutuyor. Ama aynı köydeniz, aynı ilçedeniz. Ailece de görüştüğümüz bir insan, yabancı da değil. CHP’ye yeni üye oldum. AK Parti’den en son yerel seçimden önce istifa ettim. Mehmet Bekaroğlu ile birlikte hareket ettik” diye cevap verdi. 
