Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İçişleri Bakanı güvenlik açığının olmadığını, Kızılay’da önlemler alındığını ama önlemlerin toplanma yerinde alınmadığını söyledi. Davutoğlu’na bu ağır sonucu doğuran ve bu açıklamayı yapan İçişleri Bakanının istifa etmesi gerektiğini söyledim” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Başbakan Davutoğlu ile 1.5 saatlik bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Sayın Davutoğlu terör konusunda ve terörle bağlantılı bazı olaylar konusunda bilgiler verdi. Davete gitmeden önce MYK’da görüştük. Cumhuriyet tarihinin en büyük trajedilerinden birisini yaşadık. Hiç kimsenin tahmin etmediği büyük bir olayla karşı karşıyayız. Son açıklanan rakamlara göre 95 yurttaşımız hayatını kaybetti. Bu kadar acı bir olay karşısında hepimizin vicdani kanaatlerini bir şekliyle dile getirme hakkı var. İnsanlar vicdani kanaatlerini dile getirdiği için şu veya bu şekilde suçlanmamalılar. Bu kadar ağır bir olayı Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan hiçbir yurttaş sindiremez. Yurt dışından gelen başsağlığı talepleri bile ne kadar vahim bir olay ile karşı karşıya olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor” diye konuştu.
“İNSANLARIN CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ KORUMAK HÜKÜMETİN GÖREVİDİR”
Anayasaya göre insanların önceden izin alarak toplantı ve gösteri yapabileceklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“İzin alınmış. Bir taşkınlık yok. İnsanlar bir alana geliyor ve orada geleneksel yürüyüşünü yapıp Kızılay Meydanı’na gidecekler. Bu insanların can ve mal güvenliğini korumak hükümetin görevidir. Ama 2 canlı bomba şu anda açıklanan rakamlara göre 95 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebep oluyor.”
“İÇİŞLERİ BAKANININ İSTİFA ETMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİM”
Olay sonrasında İstanbul’da bir mesaj vermeye çalıştığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Daha sonra Ankara’ya geldiğimde üç sayın bakanın televizyon ekranlarındaki açıklamalarına tanık olduk. Üç sayın bakan televizyon ekranlarına çıktılar ve açıklamalarda bulundular. Güvenlik açığı var mı sorusu üzerine İçişleri Bakanı güvenlik açığının olmadığını, Kızılay’da önlemler alındığını ama önlemlerin toplanma yerinde alınmadığını söyledi. Davutoğlu’na bu ağır sonucu doğuran ve bu açıklamayı yapan İçişleri Bakanının istifa etmesi gerektiğini söyledim. Demokrasi olmayan Suudi Arabistan’da bile kral belli kararlar alırken biz kendi ülkemizde 95 kişinin hayatını kaybettiği bir olayda kimi siyasi sorumlu olarak bulacağız karşımızda. Bu işin siyasi sorumlusu kim? Adalet Bakanı, görüntü tam bir ibretlik. Toplum derin travma yaşıyor. Adalet Bakanı sadece gülümsüyor. Bu bakan o koltukta oturamaz. Eğer topluma saygı gösteriyorlarsa 2 bakanın da görevinden ayrılması gerekiyor. Bu talebi Sayın Davutoğlu’na bildirdim. Davutoğlu, olayı müfettişlere havale ettiğini, gelen rapora göre tavır takınacağını ifade etti. Ben rapor beklenmeden, raporun içeriği ne olursa olsun 2 bakan da eğer bu halka saygı gösteriyorlarsa görevlerinden ayrılmalılar. Siyasi sorumluluğun gereğini yerine getirmelidirler” dedi.
“SAYIN BURHAN KUZU’NUN ’HALK KAOSU SEÇTİ’ DİYE ATTIĞI TWEET MİLLİ İRADEYE SAYGISIZLIKTIR”
Başbakan Davutoğlu’na dış politikanın yanlışlarını söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Koalisyon görüşmelerinde dış politikanın 180 derece değişmesi gerektiğini söyledim. Bugün de aynı düşüncemi aktardım. Canlı bomba bir Ortadoğu geleneğidir dedim. İzlenen dış politika terörü ülkemize getirmiştir. Bu beladan kurtulmamız lazım. Türkiye’nin süratli olarak Ortadoğu batağından çekilmesi gerekiyor. Acıyı ve gözyaşını bu millet hak etmiyor. Hiçbir mantıklı gerekçesi yok. Aydın Ünal ve Burhan Kuzu’nun attığı tweetleri Başbakan Davutoğlu’na sordum. Böyle bir günde bu tür tweetleri, hele hele Sayın Burhan Kuzu’nun ’halk kaosu seçti’ diye attığı tweet milli iradeye saygısızlıktır. Halkın oyuna saygısızlıktır. Sayın Başbakan da bazı CHP’li milletvekillerinin attığı tweetları bana söyledi. Ben gerekli uyarıları yaptığımı ifade ettim. Kendisi de gerekli uyarıları yapacağını söyledi.”
Gazeteci Murat Sancak’a yapılan saldırıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Bir gazeteciye saldırı yapılıyor, failler kim belli değil. Faillerin yakalandığı şeklinde bir ifadede bulundu Sayın Başbakan. Aynı şekilde Digitürk’ten 7 televizyon kanalının kaldırılmasının doğru olmadığını, cumhuriyet başsavcısının yazısı üzerine Digitürk’ün böyle bir karar alamayacağını ifade ettim. Adalet Bakanının derhal müdahil olması gerektiğini ifade ettim. Digitürk özel bir kanal olabilir. Bütün televizyon kanalları özel ama hepsi denetime tabi. Bir savcının keyfi üzerine karar alınamaz” dedi.
Sedat Peker’in Rize’de düzenlediği mitingi de Başbakan Davutoğlu ile paylaştığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları dedi:
“Bir mafya babasının Rize’de yaptığı mitingi de söyledim. Hukuk devletindeyiz. Demokrasiyi savunuyoruz. Mafya babası miting yapıyor ve oluk oluk kan akacak diyor. Acaba cumhuriyet savcıları onun emrinde mi. Bunlar gerçekten cumhuriyetin savcıları mı? Hangi gerekçe ile bu kişi kalkıp miting düzenleyebiliyor.”
(İHA)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Başbakan Davutoğlu ile 1.5 saatlik bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Sayın Davutoğlu terör konusunda ve terörle bağlantılı bazı olaylar konusunda bilgiler verdi. Davete gitmeden önce MYK’da görüştük. Cumhuriyet tarihinin en büyük trajedilerinden birisini yaşadık. Hiç kimsenin tahmin etmediği büyük bir olayla karşı karşıyayız. Son açıklanan rakamlara göre 95 yurttaşımız hayatını kaybetti. Bu kadar acı bir olay karşısında hepimizin vicdani kanaatlerini bir şekliyle dile getirme hakkı var. İnsanlar vicdani kanaatlerini dile getirdiği için şu veya bu şekilde suçlanmamalılar. Bu kadar ağır bir olayı Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan hiçbir yurttaş sindiremez. Yurt dışından gelen başsağlığı talepleri bile ne kadar vahim bir olay ile karşı karşıya olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor” diye konuştu.
“İNSANLARIN CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ KORUMAK HÜKÜMETİN GÖREVİDİR”
Anayasaya göre insanların önceden izin alarak toplantı ve gösteri yapabileceklerinin altını çizen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“İzin alınmış. Bir taşkınlık yok. İnsanlar bir alana geliyor ve orada geleneksel yürüyüşünü yapıp Kızılay Meydanı’na gidecekler. Bu insanların can ve mal güvenliğini korumak hükümetin görevidir. Ama 2 canlı bomba şu anda açıklanan rakamlara göre 95 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebep oluyor.”
“İÇİŞLERİ BAKANININ İSTİFA ETMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİM”
Olay sonrasında İstanbul’da bir mesaj vermeye çalıştığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Daha sonra Ankara’ya geldiğimde üç sayın bakanın televizyon ekranlarındaki açıklamalarına tanık olduk. Üç sayın bakan televizyon ekranlarına çıktılar ve açıklamalarda bulundular. Güvenlik açığı var mı sorusu üzerine İçişleri Bakanı güvenlik açığının olmadığını, Kızılay’da önlemler alındığını ama önlemlerin toplanma yerinde alınmadığını söyledi. Davutoğlu’na bu ağır sonucu doğuran ve bu açıklamayı yapan İçişleri Bakanının istifa etmesi gerektiğini söyledim. Demokrasi olmayan Suudi Arabistan’da bile kral belli kararlar alırken biz kendi ülkemizde 95 kişinin hayatını kaybettiği bir olayda kimi siyasi sorumlu olarak bulacağız karşımızda. Bu işin siyasi sorumlusu kim? Adalet Bakanı, görüntü tam bir ibretlik. Toplum derin travma yaşıyor. Adalet Bakanı sadece gülümsüyor. Bu bakan o koltukta oturamaz. Eğer topluma saygı gösteriyorlarsa 2 bakanın da görevinden ayrılması gerekiyor. Bu talebi Sayın Davutoğlu’na bildirdim. Davutoğlu, olayı müfettişlere havale ettiğini, gelen rapora göre tavır takınacağını ifade etti. Ben rapor beklenmeden, raporun içeriği ne olursa olsun 2 bakan da eğer bu halka saygı gösteriyorlarsa görevlerinden ayrılmalılar. Siyasi sorumluluğun gereğini yerine getirmelidirler” dedi.
“SAYIN BURHAN KUZU’NUN ’HALK KAOSU SEÇTİ’ DİYE ATTIĞI TWEET MİLLİ İRADEYE SAYGISIZLIKTIR”
Başbakan Davutoğlu’na dış politikanın yanlışlarını söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Koalisyon görüşmelerinde dış politikanın 180 derece değişmesi gerektiğini söyledim. Bugün de aynı düşüncemi aktardım. Canlı bomba bir Ortadoğu geleneğidir dedim. İzlenen dış politika terörü ülkemize getirmiştir. Bu beladan kurtulmamız lazım. Türkiye’nin süratli olarak Ortadoğu batağından çekilmesi gerekiyor. Acıyı ve gözyaşını bu millet hak etmiyor. Hiçbir mantıklı gerekçesi yok. Aydın Ünal ve Burhan Kuzu’nun attığı tweetleri Başbakan Davutoğlu’na sordum. Böyle bir günde bu tür tweetleri, hele hele Sayın Burhan Kuzu’nun ’halk kaosu seçti’ diye attığı tweet milli iradeye saygısızlıktır. Halkın oyuna saygısızlıktır. Sayın Başbakan da bazı CHP’li milletvekillerinin attığı tweetları bana söyledi. Ben gerekli uyarıları yaptığımı ifade ettim. Kendisi de gerekli uyarıları yapacağını söyledi.”
Gazeteci Murat Sancak’a yapılan saldırıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Bir gazeteciye saldırı yapılıyor, failler kim belli değil. Faillerin yakalandığı şeklinde bir ifadede bulundu Sayın Başbakan. Aynı şekilde Digitürk’ten 7 televizyon kanalının kaldırılmasının doğru olmadığını, cumhuriyet başsavcısının yazısı üzerine Digitürk’ün böyle bir karar alamayacağını ifade ettim. Adalet Bakanının derhal müdahil olması gerektiğini ifade ettim. Digitürk özel bir kanal olabilir. Bütün televizyon kanalları özel ama hepsi denetime tabi. Bir savcının keyfi üzerine karar alınamaz” dedi.
Sedat Peker’in Rize’de düzenlediği mitingi de Başbakan Davutoğlu ile paylaştığını kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları dedi:
“Bir mafya babasının Rize’de yaptığı mitingi de söyledim. Hukuk devletindeyiz. Demokrasiyi savunuyoruz. Mafya babası miting yapıyor ve oluk oluk kan akacak diyor. Acaba cumhuriyet savcıları onun emrinde mi. Bunlar gerçekten cumhuriyetin savcıları mı? Hangi gerekçe ile bu kişi kalkıp miting düzenleyebiliyor.”
(İHA)