Politika

Kılıçdaroğlu’na seslendi: Haddini bildir yoksa...

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sümeyye Erdoğan’a yönelik hakarete ilişkin, "Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum, insanların aileleri ile siyasilerin aileleri üzerinden birtakım oyunlara kalkışan oyunlara kalkışan bu insanların hadlerini siz bildirin,...

Kılıçdaroğlu’na seslendi: Haddini bildir yoksa...
27-08-2015 16:56
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sümeyye Erdoğan’a yönelik hakarete ilişkin, "Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum, insanların aileleri ile siyasilerin aileleri üzerinden birtakım oyunlara kalkışan oyunlara kalkışan bu insanların hadlerini siz bildirin, siz bildirmezseniz biz had bildirmeyi de biliriz" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Halkla İlişkiler Başkanlığı tarafından düzenlenen AK Parti İletişim Merkezi (AKİM) 2 milyon gülen yüz ödül törenine katıldı. Konuşmasında koalisyon görüşmelerine değinen Davutoğlu, "Cumhurbaşkanından görevi aldıktan sonra bütün parti genel başkanlarıyla oturup genel başkanlarla konuşmayı yine telin ederim. Bizim ağzımızdan diğerlerini aramayacağım diye bir söz duydu mu kimse? Kapımızı kapattık, telefonlarımızı kapattık sizlerle görüşmeyeceğiz dediğimizi duydunuz mu? Millet şahit. Daha pazar gününden itibaren milletvekillerimizi ve bizi aramasınlar, telefonlara çıkılmayacak denildi. Biz, böyle bir pozisyon ortaya konulmamış olsaydı niyeti öncelikli diğer siyasi partilerin 3 genel başkanı ile erken seçimi müzakere edelim demekti, olmuyorsa telefon görüşmesi yapmaktı, milletvekilleriyle de telefon görüşmesi yapmak. Yapılan açıklamaları herkes biliyor; ’kapılarımız, telefonlarımız kapalı’. Bütün bu nezaketsizlikten sonra sadece benim rencide edileceğimi bile bile telefon etmemi kim bekleyebilir? Aslında onların gönülleri kapalı, gönülleri. Konuşalım, konuşmayız. Müzakere edelim, hayır olmaz" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, "AK Parti bir başka partiyle baş başa kalacak ve seçim boyunca bunu istismar edecekler. Seçim kampanyasında bunu istismar edecekler, böyle istismar hesapları yapanlara millet yüz verir mi?" dedi.

"GÜNEŞ MOTEL CHP ZİHNİYETİNİN ÜRÜNÜDÜR"
Millet meclisinde bulunanların onurlarını da tartışma konusu yapmayacaklarını belirten Davutoğlu, "Başbakanın teklifine evet diyenlere onursuzdur, ahlaksız siyasete alet olurlar diyerek kendi vekillerine baskı yapanlar, onların iradelerine ipotek koymaya çalışanlar TBMM’nin onuruyla oynamışlardır. Milletten onay alıp bu Meclis’e girmiş olan her milletvekili onurludur ama onlar böyle davranmadılar. Kendi milletvekillerine dahi güvenmediler, baskı oluşturdular, kabul ederseniz ahlaksız siyasete alet olursunuz dediler. Güneş Motel gibi çirkin benzetmeler yaptılar, bu benzetmeyi yapanlara diyorum Güneş Motel CHP zihniyetinin ürünüdür. Bize siyasi ahlak dersi vermeye kalkanlar kendi geçmişlerine baksınlar. Biz, yine isimlerden herkesin de göreceği gibi 550 milletvekili içinde bakanlığı hakkıyla yerine getirecek isimler var tabii ki. Geçmişte STK’larla sicil ve temayüz edenlere ağırlık vermeye çalıştık. Hiçbir partinin içişlerine karışmadık, hiç kimsenin de bizim partimizin içişlerine karışmasına izin vermeyiz" diye konuştu.

“NİHAYET BU BİR TEKLİFTİR, KABUL EDİP ETMEMEK ONLARIN İRADELERİNDEDİR”
"Bu teklifleri değerli milletvekillerine yaptık" diyen Davutoğlu, "Hepsine teşekkür ediyorum, nihayet bu bir tekliftir, kabul edip etmemek onların iradelerindedir. Siyasi partinin iradeleri değildir. Evet diyen Sayın Tuğrul Türkeş’e huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Bütün bu baskılara karşı siyasi ahlakın, böyle kritik dönemde devlet ahlakının gereğini yerine getirdiği için Sayın Türkeş’e bir kez daha teşekkür ediyorum. Büyük baskı altına alındı. Dün kendisine de ifade ettim böyle dönemler ağır sorumluluk almak isteyenlerle almak istemeyenleri ayırt eder. Terörle mücadele ediyoruz, Türkiye etrafında ateş çemberi olan ülke olarak son 30 yılın güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya. Küresel ekonomik kriz var, önemli yüzleşmelerle karşı karşıyayız. Böyle bir dönemde eğer bir kişi kendisine yapılan bakanlık teklifini reddediyorsa bu ağır sorumluluktan kaçıyor demektir. Eğer bir kişi Sayın Türkeş gibi bu teklifi kabul ediyorsa, bir menfaat peşinde değil ülkenin geleceğinin peşinde olduğunu ortaya koymuştur. Sayın Bahçeli dün yaptığı açıklamada bu tavrın tarihini yazacağını söylüyor. Tarih, sorumluluktan kaçanları da yazacak. Tarih, millet vefa mücadelesi verirken ’hayır, hayır, hayır’ diyenleri de yazacak" açıklamasında bulundu.

SÜMEYYE ERDOĞAN’A İLİŞKİN İDDİALAR İÇİN KILIÇDAROĞLU’NA ÇAĞRI
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan hakkında CHP’li Mahmut Tanal’ın ortaya attığı ’Lazika İslam Emirliği tarafından Sümeyye Erdoğan’a evlilik teklifinde bulunulduğu’ iddiası için, "Cumhurbaşkanımızın kızı Sayın Sümeyye Erdoğan’a karşı yürütülen bu alçakça kampa her şeyden önce siyasi ahlaksızlığın en çarpıcı örneğidir. Sayın Sümeyye Erdoğan sadece Cumhurbaşkanımızın kızı değildir, benim daha önceden de akademik hayattan tanıdığım ahlakıyla, irfanıyla temayuz etmiş onurlu bir Türk kadınıdır. Ona yapılan hakaret bütün genç hanımlara yapılmıştır. Nerede kadın hakları savunucuları? Eğer eleştiri yöneltilirse bir hanıma kadın haklarından bahsedilir ama böyle ağır bir hakaret yapıldığında sessiz kalınır? Sayın Kılıçdaroğlu ile son 2,5 aydır son derece nazik, nezaket kuralları içinde görüşmeler yaptık. Karşılıklı olarak birbirimizi tanıdık, ailelerimizden bahsettik. Sayın Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum, insanların aileleri ile siyasilerin aileleri üzerinden birtakım oyunlara kalkışan oyunlara kalkışan bu insanların hadlerini siz bildirin, siz bildirmezseniz biz had bildirmeyi de biliriz" diye konuştu.
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben Kılıçdaroğlu’nun ailesinden herhangi birisine hakaret edilse ilk savunucusu ben olacağım, çünkü en iyi anlarız biz birbirimizi. Bizim için geçerli olan Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Sümeyye Erdoğan için geçerli değil mi? Siyasi lider, devlet adamı, rakip siyasi partilerin genel başkanları olabiliriz ama her şeyden önce insanız. En alçakça yol aileleri siyasete karıştırmaktır. Bütün genel başkanlara sesleniyorum, gelin hep beraber bir siyasi ahlak dersini birlikte yapalım, birlikte kararlar alalım. Bundan sonra hiçbir surette devlet adamlarının, siyasi parti liderlerinin özel hayatlarını siyasi rekabetimize alet etmeyelim. Eğer, bu konuda samimi duruş sergilersek bu dalga dalga bütün topluma sirayet edecek. Bizim inancımızda tecessüs haramdır. Sayın Kılıçdaroğlu’ndan beklentim bu konuda sesini yükseltmesidir. Şu anda söz konusu olan Sayın Sümeyye Erdoğan’ın tek başına hakarete maruz kalması değil, Cumhurbaşkanımızın kızının hakarete maruz kalması değil, onurlu Türk hanımlarının bir hakarete maruz kalması. Bütün bu tecrübelerin üzerinden hepimizin birlikte inşa edeceği ahlak ve erdem yüklü bir siyasetin geleceğine tanık olacağız."
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER