Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP’nin seçim “4 yıl verin yeter” sloganına göndermede bulunarak, “Kılıçdaroğlu niye dört yıl istiyor, çünkü bütün siyasi ömrünün dört yıldan fazla olamayacağını biliyor” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Davutoğlu, en fazla kamu memnuniyeti gördükleri alanlardan bir tanesinin sağlık sektörü olduğunu dile getirdi. Sağlık alanındaki yüzde 40’lardaki kamu memnuniyetinin yüzde 70’lere çıktığını ifade eden Başbakan Davutoğlu, sağlık sektöründeki memnuniyetin sağlanmasında verdikleri emekle büyük katkıda bulunan bütün doktorlara, hemşirelere, hasta bakıcılara, sağlık çalışanlarına AK Parti adına, hükümetleri adına teşekkür etmeyi bir borç bildiğini söyledi.
“DOKTORUN GAYRETİNDEN DAHA ULVİ BİR GAYRET YOKTUR”
Doktorların hastalara merhametle, tebessümle baktıkları her anının ulvi bir görev ifade ettiklerini belirten Başbakan Davutoğlu, “Gece nöbetlerinde bir hastanın şifa bulması için çaba sarf eden bir doktorun gayretinden daha ulvi bir gayret yoktur. O gece nöbetlerini ben çok iyi bilirim. O gece nöbetlerinde ben nasıl terler döküldüğünü yakinen yaşamışımdır. Buradan şuanda dahi ameliyat odalarında hastanın başında neşteri hassas bir şekilde tutan bütün ellere, ona yardım eden bütün hemşirelere, hasta bakıcılara minnetlerimizi, şükranlarımızı iletiyorum” dedi.
“AVRUPA’DA EN BÜYÜK MEDİKAL KURTARMA EKİBİNE BİZ SAHİBİZ”
“Bize sağlıklı nesiller lazım” diyen Başbakan Davutoğlu, “Burada sağlıkta yaptığımız büyük devrimin bütün istatistiklerini vermeye kalksam bu grup toplantısını saatlere yaymamız icap eder. Bizim dönemimizde 2 bin 500 sağlık tesisi yapıldı. Şehir hastaneleri projesiyle 50 bin yatak daha inşallah kapasite kazandıracağız. Sağlık çalışanların toplam sayısı biz geldiğimiz de 178 bindi, şimdi 760 bin. Hekim seçme özgürlüğü kazandırdık. Herkes kendi hekimini seçim tedavi olabiliyor. Aile hekimlerini sayısı şuanda 21 bin. Avrupa’da en büyük medikal kurtarma ekibine biz sahibiz. 481 olan acil müdahale sağlık istasyonlarının sayısını 2 bin 155’e çıkardık. Geçtiğimiz ay Sağlık Bakanımızla Tekirdağ’da yeni ambulanslarımızı devreye sokarken bu rakamı gördüğümde gerçekten AK Parti iktidarlarını bir kez daha nasıl bir devrime imza attıklarını halkımıza paylaşmıştık. Türkiye’nin bütünün de 2002 yılında toplam 617 ambulansımız vardı. Sadece Tekirdağ’dan o gün bizim hizmete soktuğumuz ambulans sayısı 798. Mardin’e gittiğimde gördüm bir ambulansları varmış 2002’de, şimdi yüzü aşkın ve sadece sayısal değil niteliksel dönüşümde önemli. Helikopter ambulanslar, uçak ambulanslar, paletli ambulanslar, teknolojinin her türlüsüyle” diye konuştu.
“ŞİDDET HER YERDE KÖTÜDÜR”
Dışişleri Bakanlığı döneminde başından geçen bir olayı da anlatan Başbakan Davutoğlu, Somali’de görev yapan TİKA personelinin yaralandığını ve haberlerinin olmasının ardından uçak ambulansı ile 7-8 saat süreyle yaralının Türkiye’ye getirildiğini söyledi.
Yaralı personelin Ankara’ya getirilerek tedavi altına alındığını ve şifa bulduğunu aktaran Başbakan Davutoğlu, sağlık çalışanlarına karşı yapılan şiddet olaylarına da değindi.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşıda bir kampanya başlattıklarının altını çizen Davutoğlu, “’Şifa veren ele vefa’ dedik ve doktorlarımıza, hemşirelerimize, hasta bakıcılarımıza yönelik bu şiddet karşısında alınacak tedbirleri paylaştık. Buradan bütün hasta yakınlarına seslenmek istiyorum, şiddet her yerde kötüdür. Kadına yönelik şiddeti burada lanetledik ama şifa vermek için çabalayan bir doktor aynı anda iki acil hastayla uğraşamıyor da birine yöneliyorsa sizin hastanızı ihmal ediyor demek değildir. Aciliyet sıralaması yapıyordur. Saygı gösterin emin olun ki doktorlarımız her birine yetişmek için elinden gelen çabayı gösterecektir. Bu şiddet uygulayanların çoğunun alkol ve uyuşturucu bağımlısı olduğunu göz önüne alarak hastanelerdeki güvenlik tedbirlerini de arttırdık. Başka diğer tedbirlerde bundan sonrada doktorlarımızın güvenliğini sağlamaya devam edeceğiz. Yine doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza bu tıp bayramı vesilesiyle müjdelerimizi ilettik. Nöbetlere yüzde 50’li zam getirdik. Nöbette alın teri döken kardeşlerimizin hakkını bir nebze olsun karşılamaya gayret ettik. Yine onların döner sermayedeki emeklilik, ikinci emeklilik hakları konusunda imkan oluşturduk. Daha fazla çalışmak isteyenlere 70 yaşına kadar çalışma imkanı sağlayacak düzenlemeler yapmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye gerek sağlık alanında gerekse diğer bütün sektörlerde kalkınmasını sürdüreceğini belirtti.
“FABRİKA AYARLARINDA YENİLİK YOK, ÖZGÜNLÜK YOK, AYAR DEĞİŞTİRME YOK”
Bir taraftar krizlerle boğuşurken diğer taraftan da dünyaya örnek teşkil edecek hamlelere devam ettiklerinin altını çizen Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz ay üç katlı tünelin müjdesini İstanbullularla paylaşmış, grubumuzda da sizlerle paylaşmıştım. Bakın geçen hafta ne oldu biliyor musunuz. Dünyada bir ilk olacak olan, 6.5 milyonun insanın taşınmasını sağlayacak olan, İstanbul’daki bütün kara ve metro hatlarının birbirine irtibatlayan bu büyük projeyi biz zannettik ki CHP’liler,özellikle İstanbullu CHP’liler ne olursa olsun bağrına basar. Geçtiğimiz günlerde bu proje İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne geldi ve tabi beklentilerimizi şaşırtmadılar nasıl Boğaziçi Köprüsü’ne karşı çıkmışlarsa, nasıl İstanbul ve Türkiye’ye bir taş üstüne taş konmasına hep karşı çıkmışlarsa CHP büyükşehir belediye meclisinde bu projeye hayır oyu verdi arkadaşlar. Şaşırdınız mı? Şaşırmadınız, ben de şaşırmadım. Evet deselerdi şaşırırdık. Çünkü bunlar yapmaya değil engellemeye ayarlanmış. Fabrika ayarları engellemeye ayarlı. Fabrika ayarlarında yenilik yok, özgünlük yok, ayar değiştirme yok. Bunlar kurulurken hayırcı, hayır anlamında hayra dayalı değil, hayırlı işlere hep karşı çıktılar ama hep hayırcı oldular hayır anlamında. Hiçbir zaman hayırlı bir işe evet demediler. Hayırlı her işe hep hayır dediler. CHP’ye yakışır. Şişli Belediyesi’nde birbirleriyle gayri ahlakilik konusunda yarışanların bizim çağla yarışmamızı anlamaları mümkün değil ki. Kılıçdaroğlu bugün bunu bir izah etsin bakalım. Niçin hayır dediler? İstanbulluların trafik çilesi çekmesinden CHP’nin ne menfaati var. Yerin altına trafiği taşıyıp yerin üstündeki güzelliği, tarihi dokuyu koruyarak metro inşa edilmesinden niye rahatsızlar? Gezi olaylarında İstanbul’u tarumar edenlerin arkasında durdular bunlar. Kendileri çınarlık ağaçları Yalova’da kestiler 8-10 ağacın yer değiştirmesi işlemi sebebiyle İstanbul’u yaktılar, yıktılar. Bunların felsefesi yıkıcılık, bunların felsefesi bölücülük. İzah etsinler niye karşı çıkıyorlar? İstanbullu hemşerilerime de sesleniyorum, İstanbul aşığı, İstanbul’da hayatını geçirmiş her bir taşına İstanbul’un başını koymuş birisi olarak söylüyorum, bu zihniyete karşı siz sesinizi yükseltin.”
“MİLLET BUNU BİR KEZ YAŞADIĞI İÇİN BU TİYATROYU İKİNCİ BİR TİYATROYA İZİN VERMEZ”
CHP’nin İstanbul’da yapılan köprü ve havaalanları inşaatına hep karşı çıktığını dile getiren Başbakan Davutoğlu, CHP’nin 10 sene öncesini değil 10 dakika öncesini görecek kapasitede olmadıklarını söyledi. CHP’nin yeni sloganının “4 yıl verin yeter’ olduğunu anımsatan Başbakan Davutoğlu, “Onlar dört dakikayı bile göremezler ama hadi 4 yıl diyelim, sayın Kılıçdaroğlu sen yıllar uğraşırsın biz asırlarla uğraşırız, asırların planını yaparız. İşte buradan söylüyorum, bize dört yıl yetmez, Dedem Korkut’tan, Mehmet Akif Ersoy’dan gıda bulanlara dört yıl yetmez, 40 yıl yetmez, 400 yıl yetmez, 4 bin yılın hesabını yaparız biz. Çünkü biz mevkiyi ve makamı kendimizle baki kılmayız. Nasıl Süleyman Şah Halep üzerinden Anadolu’ya yürürken büyük torunlarının cihan sultanı olacağını belki duayla anıyordu ama bizde naçiz ve fani varlığımızla bundan sonraki büyük yürüyüşlerin temel taşı olmaya adamışız kendimizi. Kılıçdaroğlu niye dört yıl istiyor, çünkü bütün siyasi ömrünün dört yıldan fazla olamayacağını biliyor. Bütçe konuşmasında söyledim dört yıl istemesi doğal. Gözleri fal taşı gibi Merkez Bankası’ndaki döviz rezervinde, Hazine’deki fonlarda, gelecek dört yıl içinde tarumar gedecek, talan edecek ve Türkiye’yi 2001’e döndürecek sonra da aynen Bahçeli’nin 2001’de ‘bana eyvallah’ deyip gitmesi gibi o da ’Allah’a ısmarladık’ diyecek, sonra yine biz düzeltmeye kalkacağız. Millet bunu bir kez yaşadığı için bu tiyatroyu ikinci bir tiyatroya izin vermez. Çünkü işte görülüyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu projesine karşı çıkmanın anlamı ne? İzah etsinler. Desinler ki, ‘üç katlı tünel yetmez dört katlı tünel istiyoruz derlerse’ konuşmaya hazırız. Bunu hiç istemiyoruz derlerse varın gidin siz kendi Şişli oyuncağınızla oynayın deriz, yolumuza devam ederiz” dedi.
“HODRİ MEYDANI DA GÖRDÜK AMA YİĞİT GÖREMEDİK BİR HAFTA İÇİNDE”
Parti kapatmalarıyla ilgili açıklamalarda da bulunan Başbakan Davutoğlu, yasa değişikliğiyle ilgili çağrılarını yaptıklarını söyledi.
“Meydanı gördük, hodri meydanı da gördük ama yiğit göremedik bir hafta içinde” diyen Başbakan Davutoğlu, “Anayasa komisyonuna gitti. Komisyon çalışmaları tamamlandı ve geçti. Nasıl İstanbul’daki projelere karşı çıkmışlarsa ve zihniyetleri buna müsaitse şimdi de komisyonda Anayasa değişikliğine karşı çıktılar. Bizim komisyon üyelerimiz mertçe, yiğitçe oradaydılar ve şunu söyledik, ‘bundan sonra parti kapatılmasını külliyen tarihe gömecek her türlü çalışmaya varız’ 2010 referandumunda reddedilen maddeyi özellikle getirdik ki hatadan bir dönüş olsun diye ama parti kapatılmasını külliyen kaldıran bir düzenleme varsa ona da varız. Özgürlük yolunda, demokrasi yolunda her şeye varız. Ama zillet yollunda, baskı, zulüm yolunda kimseyle bir metre bile yol almayız. Kimsenin yanında da durmayız. Bu bizim şiarımızdır. İki sınavı da kaybettiler” diye konuştu.
(İHA)