Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ile ilgili sözlerine ilişkin, "CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, önceki gün yaptığı bir açıklamayla, Aile ve Sosyal Bakanına sarf ettiği sözlerle, siyasetin seviyesini çukurun da dibine kadar indirdi. Adeta siyasi nezaketi, zarafeti, edebi ve ahlakı yok etti" dedi.
AK Parti Bitlis İl Başkanlığında düzenlenen programa katılan Bakan Bozdağ, Türkiye’de siyasetin çok ciddi sorunlarının bulunduğunu belirterek, siyasetin ahlak ve üslup sorunu olduğunu bildirdi.
"Temiz bir dille konuşmak, konuşanı yüceltir. Kirli bir dille konuşmak ise konuşanı küçültür" diyen Bozdağ, şöyle konuştu: "CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, önceki gün yaptığı bir açıklamayla, Aile ve Sosyal Bakanına sarf ettiği sözlerle adeta siyasi ahlaki gibi yaptırdı. Siyasetin seviyesini çukurun da dibine kadar indirdi. Adeta siyasi nezaketi, zarafeti, edebi ve ahlakı yok etti. Temiz bir dille konuşmak, konuşanı yüceltir. Kirli bir dille konuşmak ise konuşanı küçültür. Eğer bir siyasetçi konuşurken küfür ediyorsa, esasında onun heybesinde konuşacak bir şeyi ve söyleyecek lafı yoktur. Anlatacak fikri yoktur. Eğer onun fikri, projesi ve programı olsa onu anlatır, sövmeye vakti olmaz. Sövmek ve küfretmek aklına bile gelmez. Küfretmek ve hakaret etmek esasında fikri acizliğin, plansızlığın, programsızlığın ve kifayetsizliğin somut bir göstergesidir. Esasında Türkiye’nin siyasetini bu kifayetsiz muhterislerden halkımızın kurtarması lazım. Düşünün Türkiye’de bunca parti var. Millet sürekli bir partiyi iktidara getiriyor. Diğer partilere ’uygun adım marş’ diyor ve yerinde saydırıyor. Ana muhalefet kaç zamandır yüzde 25 ila 27 arasında gidip geliyor. Diğer muhalefet partiler de aynı. Sürekli kaybettiği halde koltuğunu koruyan bir siyasi hareket var mı ? Yok. Şu anda Türkiye’de sürekli kaybettiği halde koltuğunu koruyan siyasi hareketler muhalefet hareketleridir. Türkiye’de bir iktidar sorunu yoktur. Hamdolsun güçlü bir siyasi bir iktidar ve güçlü bir siyasi istikrar var."
"BİR MUHALEFET PARTİMİZ VAR, PKK’NIN DİLİYLE KONUŞUYOR"
Türkiye’de bir muhalefet boşluğunun ve sorununun olduğunu belirten Bozdağ, kendi diliyle konuşamayan bir muhalefetin bulunduğunu ifade etti.
"Şu anda da Pensilvanya’nın dili çok olmuş durumda. Diğerleri de öyle. Kendi diliyle ve inandığı şekilde konuşan bir muhalefete de ihtiyaç var" ifadesini kullanan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bir muhalefet partimiz var PKK’nın diliyle konuşuyor. Öbür bir muhalefet partimiz var, o da ayrı ayrı ideoloji başka başka şeylerin diliyle konuşuyor. Şu anda da Pensilvanya’nın dili çok olmuş durumda. Diğerleri de öyle. Kendi diliyle ve inandığı şekilde konuşan bir muhalefete de ihtiyaç var. Kendini kullandırmayan ve kullandırmayacak muhalefete de ihtiyaç var. Doğruya doğru, eğriye eğri diyecek muhalefete ihtiyaç var. Ama Türkiye’deki muhalefet de doğruya doğru, eğriye eğri demiyor. Bütün doğrulara ’eğri’ diyor. AK Parti doğru bir şey yaptı mı sorun. Elini vicdanına koyup yaptı diyemiyor. ’Hiçbir şey yapmadı’ diyor. Diyorsun bu bölünmüş yollar doğru bir iş mi değil mi? Vicdansız ve insafsız herif bari hiç olmasa bunu bari doğru de. Ancak demiyorlar. Muhalefet hep yerinde saydığı, iktidarın ise hep milletin duası ve desteğini aldığı bir siyaset kaç ülkede var bilmiyorum. Ama AK Parti bunu Türkiye’de başardı. Bugün burada bakan olarak bulunuyorsak, AK Parti iktidarsa, milletimize bunca hizmeti yapıyorsa, emin olun bu önce Allah’ın takdiri sonra da aziz milletimizin duası ve desteği ile sizin gibi güçlü teşkilatlarımızın samimi hesapsız alın teri sayesindedir."
Sağlıkta reform yaptıklarını ve Amerika’da olmayan sistemi Türkiye’ye kazandırdıklarını anımsatan Bakan Bozdağ, "Gidip orada tedavi oluyor. Bakıyor hakikaten muhteşem bir başarı. İnsafsız orada da diyemiyor ya Allah razı olsun. Bu hükümet bu işi yanlış yaptı. Ama bu sağlık işini böyle iyi yaptı. Şimdi her yerde büyük başarılar var. Bunları da söyleyecek cesaret edemeyen bir muhalefet var. Doğruyu takdir ettiğinde gücünün azalacağını inanıyor. Halbuki doğruyu takdir etse gücü daha da katlanır" diye konuştu.
"BAŞKANLIK SİSTEMİ SON MODEL MERCEDES GİBİDİR"
Başkanlık sisteminin güçlü lider istediğinden dolayı Türkiye’nin muhalefetinin buna karşı çıktığını anlatan Bozdağ, zayıf olanların hepsinin başkanlık sistemine karşı olduğunu ifade etti.
Bozdağ, "Yüzde 51’in oyunu alacak başkan seçilecek. Bir partinin kongresinde seçilmeyecek. Milletin sandığında seçilecek. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanlığı seçiminde biz bunu yaşadık. Bütün muhalefet partileri bir oldular. İçlerinde Türkiye’nin Cumhurbaşkanına layık bir aday bulamadılar. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday yaptılar. Kendilerini layık göremediler. Zayıf adaylar başkanlık sistemini istemez. Başkanlık sisteminde kim olursa olsun Türkiye kazanır. Siyasi istikrar, güçlü iktidar, iyi yönetim ve güven, bugünkü Türkiye’nin başarısının sırrıdır. Siyasi istikrar, güçlü iktidar ancak başkanlık sistemiyle tesis edilir. Çünkü yüzde 51’i oy alan iktidardır. Çoğunluğun iradesini almayan iktidar olamıyor. Ama bakın 1999’da hükümet vardı. Rahmetli Ecevit yüzde 22 ile iktidar oldu. Yüzde 51’in oyu alan biri mi daha iyi koşar, yoksa diğeri mi? Bu biraz şuna benzer. Hacı Murat 131’le mi siz Ankara’ya daha hızlı gidersiniz yoksa Mercedes’in son modeliyle mi daha hızlı gidersiniz? Parlamenter sistem Hacı Murat 131 gibidir. Başkanlık sistemi ise son model Mercedes gibidir. Ona bindiğinizde bineni de uçurur, binenleri de bindirenleri de alır götürür" ifadelerini kullandı.
Ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz, Bakan Bozdağ’a üzerine Türk bayrağının işlendiği bir kilim hediye etti.
(İHA)
AK Parti Bitlis İl Başkanlığında düzenlenen programa katılan Bakan Bozdağ, Türkiye’de siyasetin çok ciddi sorunlarının bulunduğunu belirterek, siyasetin ahlak ve üslup sorunu olduğunu bildirdi.
"Temiz bir dille konuşmak, konuşanı yüceltir. Kirli bir dille konuşmak ise konuşanı küçültür" diyen Bozdağ, şöyle konuştu: "CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, önceki gün yaptığı bir açıklamayla, Aile ve Sosyal Bakanına sarf ettiği sözlerle adeta siyasi ahlaki gibi yaptırdı. Siyasetin seviyesini çukurun da dibine kadar indirdi. Adeta siyasi nezaketi, zarafeti, edebi ve ahlakı yok etti. Temiz bir dille konuşmak, konuşanı yüceltir. Kirli bir dille konuşmak ise konuşanı küçültür. Eğer bir siyasetçi konuşurken küfür ediyorsa, esasında onun heybesinde konuşacak bir şeyi ve söyleyecek lafı yoktur. Anlatacak fikri yoktur. Eğer onun fikri, projesi ve programı olsa onu anlatır, sövmeye vakti olmaz. Sövmek ve küfretmek aklına bile gelmez. Küfretmek ve hakaret etmek esasında fikri acizliğin, plansızlığın, programsızlığın ve kifayetsizliğin somut bir göstergesidir. Esasında Türkiye’nin siyasetini bu kifayetsiz muhterislerden halkımızın kurtarması lazım. Düşünün Türkiye’de bunca parti var. Millet sürekli bir partiyi iktidara getiriyor. Diğer partilere ’uygun adım marş’ diyor ve yerinde saydırıyor. Ana muhalefet kaç zamandır yüzde 25 ila 27 arasında gidip geliyor. Diğer muhalefet partiler de aynı. Sürekli kaybettiği halde koltuğunu koruyan bir siyasi hareket var mı ? Yok. Şu anda Türkiye’de sürekli kaybettiği halde koltuğunu koruyan siyasi hareketler muhalefet hareketleridir. Türkiye’de bir iktidar sorunu yoktur. Hamdolsun güçlü bir siyasi bir iktidar ve güçlü bir siyasi istikrar var."
"BİR MUHALEFET PARTİMİZ VAR, PKK’NIN DİLİYLE KONUŞUYOR"
Türkiye’de bir muhalefet boşluğunun ve sorununun olduğunu belirten Bozdağ, kendi diliyle konuşamayan bir muhalefetin bulunduğunu ifade etti.
"Şu anda da Pensilvanya’nın dili çok olmuş durumda. Diğerleri de öyle. Kendi diliyle ve inandığı şekilde konuşan bir muhalefete de ihtiyaç var" ifadesini kullanan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bir muhalefet partimiz var PKK’nın diliyle konuşuyor. Öbür bir muhalefet partimiz var, o da ayrı ayrı ideoloji başka başka şeylerin diliyle konuşuyor. Şu anda da Pensilvanya’nın dili çok olmuş durumda. Diğerleri de öyle. Kendi diliyle ve inandığı şekilde konuşan bir muhalefete de ihtiyaç var. Kendini kullandırmayan ve kullandırmayacak muhalefete de ihtiyaç var. Doğruya doğru, eğriye eğri diyecek muhalefete ihtiyaç var. Ama Türkiye’deki muhalefet de doğruya doğru, eğriye eğri demiyor. Bütün doğrulara ’eğri’ diyor. AK Parti doğru bir şey yaptı mı sorun. Elini vicdanına koyup yaptı diyemiyor. ’Hiçbir şey yapmadı’ diyor. Diyorsun bu bölünmüş yollar doğru bir iş mi değil mi? Vicdansız ve insafsız herif bari hiç olmasa bunu bari doğru de. Ancak demiyorlar. Muhalefet hep yerinde saydığı, iktidarın ise hep milletin duası ve desteğini aldığı bir siyaset kaç ülkede var bilmiyorum. Ama AK Parti bunu Türkiye’de başardı. Bugün burada bakan olarak bulunuyorsak, AK Parti iktidarsa, milletimize bunca hizmeti yapıyorsa, emin olun bu önce Allah’ın takdiri sonra da aziz milletimizin duası ve desteği ile sizin gibi güçlü teşkilatlarımızın samimi hesapsız alın teri sayesindedir."
Sağlıkta reform yaptıklarını ve Amerika’da olmayan sistemi Türkiye’ye kazandırdıklarını anımsatan Bakan Bozdağ, "Gidip orada tedavi oluyor. Bakıyor hakikaten muhteşem bir başarı. İnsafsız orada da diyemiyor ya Allah razı olsun. Bu hükümet bu işi yanlış yaptı. Ama bu sağlık işini böyle iyi yaptı. Şimdi her yerde büyük başarılar var. Bunları da söyleyecek cesaret edemeyen bir muhalefet var. Doğruyu takdir ettiğinde gücünün azalacağını inanıyor. Halbuki doğruyu takdir etse gücü daha da katlanır" diye konuştu.
"BAŞKANLIK SİSTEMİ SON MODEL MERCEDES GİBİDİR"
Başkanlık sisteminin güçlü lider istediğinden dolayı Türkiye’nin muhalefetinin buna karşı çıktığını anlatan Bozdağ, zayıf olanların hepsinin başkanlık sistemine karşı olduğunu ifade etti.
Bozdağ, "Yüzde 51’in oyunu alacak başkan seçilecek. Bir partinin kongresinde seçilmeyecek. Milletin sandığında seçilecek. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanlığı seçiminde biz bunu yaşadık. Bütün muhalefet partileri bir oldular. İçlerinde Türkiye’nin Cumhurbaşkanına layık bir aday bulamadılar. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday yaptılar. Kendilerini layık göremediler. Zayıf adaylar başkanlık sistemini istemez. Başkanlık sisteminde kim olursa olsun Türkiye kazanır. Siyasi istikrar, güçlü iktidar, iyi yönetim ve güven, bugünkü Türkiye’nin başarısının sırrıdır. Siyasi istikrar, güçlü iktidar ancak başkanlık sistemiyle tesis edilir. Çünkü yüzde 51’i oy alan iktidardır. Çoğunluğun iradesini almayan iktidar olamıyor. Ama bakın 1999’da hükümet vardı. Rahmetli Ecevit yüzde 22 ile iktidar oldu. Yüzde 51’in oyu alan biri mi daha iyi koşar, yoksa diğeri mi? Bu biraz şuna benzer. Hacı Murat 131’le mi siz Ankara’ya daha hızlı gidersiniz yoksa Mercedes’in son modeliyle mi daha hızlı gidersiniz? Parlamenter sistem Hacı Murat 131 gibidir. Başkanlık sistemi ise son model Mercedes gibidir. Ona bindiğinizde bineni de uçurur, binenleri de bindirenleri de alır götürür" ifadelerini kullandı.
Ardından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz, Bakan Bozdağ’a üzerine Türk bayrağının işlendiği bir kilim hediye etti.
(İHA)